2.4

2.4K 177 33
                                    

Kemerimi çözüp arkamı yaslandım, gözlerimi kapattım yavaşça, keşke herşey yalan olsaydı.

"Mevsim neler oluyor?" Tedirgin sesine aldırış etmedim, artık herşey çok lüzumsuz ve boş geliyordu.

"Torpido gözünü aç ve oradaki kağıdı alıp oku." Başımı yan çevirip ona baktım, torpidoyu açtığında gördüğü silah korkmasına neden olurken, derin bir nefes aldım.

Şeytan diyordu; 'al silahı eline, sık kafasına sende rahatla o da rahatlasın' fakat gereksiz insanlar için ne hayatımı ne de mesleğimi yakacak değildim.

Eliyle silahın yanındaki kağıdı alıp kapağı hızla kapattı, yüzümde alaylı bir gülümseme oluştu.

"Ölümden çok mu korkuyorsun?" Bakışları beni buldu, göz bebekleri titriyordu, birşeyler olduğunun farkındaydı ama ne olduğunu çıkaramıyordu büyük ihtimalle.

Gözlerimle elindeki kağıdı gösterdim, DNA örneklerini hastaneye vermiştim sonuç bir haftaya çıkacaktı, o kadar bekleyecek sabrım olmadığı için gelmiştim direkt.

Başını önüne çevirip, parmaklarının ucuyla kağıdı açtı, kağıt fazlaca buruşmuş olsa da içindeki yazılar okunuyordu, üstündeki yer yer kanlar onu korkutmuşa benziyordu, camı açıp havanın içeri doluşmasını bekledim.

Uzun bir süre ses gelmedi, okuduğunu biliyordum yan gözlerle ona baktığımda elini boğazına atmış sıkıyordu.

Bir süre daha sessiz kaldım, son sabır kırıntılarımı kullanıyordum.

"Sevgili babacığımı tanıyor musun?" Gözleri şaşkınca bana döndü, etrafına bakmaya başladı eli kapıya gittiğinde anında kilitledim, uzanıp torpidodan silahımı çıkardım, güven olmazdı silahımı alabilirdi.

"Mevsim Harvan, Atilla Akasoy, Merih Harvan.. aralarındaki sırrı ben bir türlü çözemedim abi, sen çözdün mü?" Kemerimi çözüp sırtımı kapıya yasladım, bacaklarımı kendime çekip bağdaş kurdum.

"İğrenç bir insansın." Dedim başımı yavaşça sallayarak, gözleri dolmuştu benim haricimdeki her yere bakıyordu.

"Bana bak!" Dişlerimi birbirine bastırıp ona baktım, gözleri beni buldu, o gözlerdeki korkuyu çok net görebiliyordum.

"Ben öleyim diye mi bıçaklandı senin annen?" Gözlerini birkaç kere kırpıştırdıktan sonra yutkundu, derin bir nefes aldı.

"Tam olarak öyle değil Mevsim.." güldüm, o kadar şey söylemiştim ve onun dediği tek şey tam olarak öyle değil miydi?

"Annen bendem kurtulmaya çalışmış, sen ve baban da yardımcı olmuşsunuz ilaçlar içmiş, dayak yemiş düşük yapmak için, en sonunda da bıçaklanmış kendi isteğiyle, baban benim diyen herif anlattı bunları bana, seni tehdit etmiş yanında durmam için, babanı öldürmüş, daha sayayım mı!" Elleriyle yüzünü kapatıp ağlamaya başladı, artık gerçekten sızlamıyordu içim.

"B-ben istemedim onun bıçaklanmasını, o adam sarhoştu o gün, tamam annem düşük yapmak istiyordu ama o gün ona birşey oldu Mevsim, kaçalım dedi bana, kendi isteğiyle bıçaklanmadı annem, bütün darbeleri karnına aldı ama seni korumak istedi, ben anneme söz verdim senin için.." dolu gözlerimi kapattım sıkıca, o kadar çok yanıyordu ki canım.

MevsimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin