Sonumuz

29 5 5
                                    

Tavanı izlerken uyuya kalmışım. Uyandığımda kafamdaki ağır bir ağrı ile uyandım. Her yerim tutulduğunu hissediyordum ancak başım farklı olarak adeta ağır bir darbe almış gibi zonkluyordu. Gözlerimi açtım. Tavanda birsürü çatlak vardı. Ne olduğunu anlamak için etrafa bakındım. Eşyalarım etrafta yoktu ve bir kartonun üstünde ellerim bağlı bir şekilde yatıyordum. Bir dakika ne?! Kahretsin!

Yeni anlamış olmanın verdiği sinirle ayağa kalktım. Yere düşmem ise 3 saniyemi aldı. Ayağımıda bağlamışlar! Lan beni kim kaçırır? O an aklıma dank etti. Bu kadar ileri gidebilecek tek bir kişi vardı. Sevgili katilim. Kahretsin!

O anki panik ile yanda kapısı açık olan odaya daldım. Odada baygın birinin olduğunu görünce emekleyerek-gerçekten bebeklerin yaptığı gibi sürünerek emekliyordum-baygın kişinin yanına gittim. Kızdı. Bir dakika bir dakika ne?! Bu Denizdi. Kahretsin! Başka biri olup olmadığına bakmak için sürünerek ilerlemem gerekiyordu. Ancak o Katil buralardayken Denizi yanlız bırakamazdım. Bağlanmış kollarından onu çekerek sürüklemeye çalıştım. Zar zor yandaki kapıya gelmiştik. Denizi kapı açıldığında içerideki kişinin göremeyeceği bir şekilde diğer odanın kapısının yanına ittirdim.

İçeriye "FBI OPEN THE DOOR!" der gibi daldığımda içeride oturan kişi irkildi. Kahretsin! Bugün dediğim kaçıncı kahretsin bilmiyorum ama Kahretsin! Dolunay. Çok sevgili katilim Dolunayıda Denizide beni de kaçırmış. Bu arada başka oda yok yani başka kimse bu lanet evde olamaz. Ağzımız nedense bağlı olmadığından konuşabiliyorduk. -Yazar öyle yazmış ben ne yapayım yani?-

"Gece?"

"Dolunay katil bizi kaçırmış. Yani üçümüzü Deniz de burda ama baygın hala."

"Vayy vayy vay! Kurbanlarımdan biri ve müstakbel sevgilim uyanmış. Nasılsın sevgilim?" Bu ses...

"Lanet şey! Ben de seni dost sanmıştım. Aşık olmuştum." Denizin bana neden o kadar kızdığını şimdi anlıyorum. Toprakla bizim sarıldığımızı duyunca aramızda birşey olup olmadığını sormuştu çünkü ona aşık olmuştu. Ve ben yine birşeyi anladım. Arkamdaki katil Topraktı. Bana mesajları gönderen ve birilerini öldüren kişi benim en yakın arkadaşlarımdan biriydi. Bana aşık olmasını geçtim katile karşı beni hep korumuştu. Yani ben öyle sanıyordum. Yaptığı sadece numaraymış.

"Sen... nasıl?"

"Tuhaf geldi değil mi sevgilim. Ama herşeyi anlatacağım merak etme. Ardından da aramızdaki tek engel olan iki kişiden kurtulacağız. Sonra çok uzaklarda benimle evleneceksin. Birlikte mutlu mesut yaşayacağız." Midem bulanmıştı. Gerçekten kusmak istiyorum. Söyledikleri yerine ölmeyi tercih ederdim.

"Ne sevgilisi lan?! Ne diyosun sen!?" Dolunay öyle bir bağırmıştıki sesi tüm evde yankılandı. Tabi buna ev denirse. Toprak denen pis herif Dolunayın yanına gitti yüzüne bir yumruk indirdiğinde çığlık attım. Deniz ise sadece ağlıyordu.

"Ee oyunumuza başlayalım mı artık?" Denizi yerden kaldırıp bir sandalyeye oturttu. Ardından yanına Dolunayı ve ortalarına da beni oturttuktan sonra herşeyi bir bir anlatmaya başladı.

"Biliyorsun seninle ilk uçakta karşılaştık ve o asabi tavırlarına gerçekten çok aşık oldum." Annem hep asabi tavırlarımın başıma bela olacağını söylerdi ama büyük ihtimalle kast ettiği hiçbir zaman bu değildi. "Sonra seni o çocukla gördüm sana kantinde sıra veren. Gülümsedin çocuğa. O an anladım ki senin gülümsemen sadece benim olabilir. Sonra o Uysal denen çocuk geldi yanına seninle konuştu. İşte ikinci kurbanım o zaman belli oldu. Ardından Denizi gördüm yanında sürekli seninleydi. Birde Dolunay var tabi. Onlara zarar veremezdim çünkü Deniz hep senin yanındaydı sense Dolunaydan şüphelenmeye başlamıştın. Sonra o Esra denen kızla kısa da olsa samimi bir konuşma yaptın o kadar kıskandım ki. Benimle hiç böyle konuşmamıştın. Ve sıra sonunda Denize geldi. Hiç yanından ayırmıyordun onu ama hata yapacağını biliyordum. Yaptın da. Lavabodan çıktığı an onu öldürmeye çalıştım. Ancak sen birşeyler olduğu anlayıp yanımıza geldin. Dövüşürken o kadar mükemmel duruyordun ki. İtiraf etmeliyim bu kadar güçlü olduğunu bilmiyordum. Sana o gün daha da aşık oldum." O konuşmasını sürdürürken yerdeki beton parçalarıyla kolumu çözmeye çalıştım. İpin kesilmesi biraz uzun sürecek gibi durduğundan onu oyalamam lazımdı.

Gecenin Ta KendisiWhere stories live. Discover now