Aşk ve Ölüm

50 10 8
                                    

Balo çok eğlenceli gidiyordu. Dolunayla olan kısa -ama bana uzun gelen- bakışmamızı Toprak bölmüştü. Birlikte bir masaya geçtik. Sürekli biri şarkı söylüyordu. Bazılarının sesi gerçekten insanı hayran bırakan türdendi. Karaokeler devam ederken bizde sohbet ediyorduk.

"Iyy geldiği kıyafete bak. nasıl giyiyorlar anlamıyorum." Denizin gösterdiği kıza baktım. Kıyafeti gerçekten çok iğrençti.

"Hey, kızlar bende buradayım." Denizle gülüştük. "Bu arada hikaye ödevini bitiremedik." Bi anda somurtmaya başladım.

"Bu akşam yapamayız ama ödev yarına. Bence sabah erken okula gidelim. Orada ödevi yaparız."

"Aslında mantıklı sabah ben sizi alırım. Normal okul zamanından 1 saat erken hazır olun." Kafa salladım. Zaman su gibi akıyordu. Uzun zaman sonra baya huzurlu hissediyordum. Bi anda Toprağın kafasını omzunun arkasından kulağıma uzattığını hissettim. Nefesini omzunda hissediyordum. İrkilmeme sebep oldu.

"İzlemek yerine neden onunla konuşmuyorsun?" Neyi söylediğini anlamadığımı belli etmek istercesine kaşlarımı çattım. Dolunayın oturduğu yeri işaret etti. Sonradan 1 saattir nereye baktığımı anladım.

"Çok büyük bir hata yaptım beni affedeceğini sanmam."

"Onla konuşamıyorsan bir şarkı söyle."

"Nasıl yani?"

"Yani hislerini gidip ona anlatamıyorsan sahneye çıkıp bir şarkı da sen söyle."

"Hayatta olmaz. Benim sesim çok kötüdür. Asla yapamam."

"Yalan söylüyor." Deniz konuşmaya atladığında ona sinirli bir bakış attım. "Sesi çok iyi sadece utanıyor." Dedikten sonra pis pis sırıttı.

Toprak bana döndü. "Hadi Gece bir şarkı seç." Tam itiraz edecektim ki ne kaybederim diye düşündüm. Playlistime bakıp bir şarkı seçtim. Sertab Erener-Olsun şarkısını şeçtim. Şarkıyı speed up söyleyecektim. Sahnedeki kişi inince sahneye çıktım ve şarkıyı söylemeye başladım.

"Artık ne masumuz
Ne yalandan yoksun
Bırak, olsun
Resimleri sen al,
Mevsimler zaten benim
Hadi olsun"

Dolunay ve salondaki herkes beni pür dikkat izliyordu. Bense sadece Dolunayı.

"Bölüşülsün şiirler, arkadaşlar, şehirler
Olan olsun
Artık ne özgürüz
Nede özgür ömrümüz
Hadi olsun
Ben giderim,
İstanbul senin olsun
Ben giderim,
İstanbul senin olsun"

Dolunay beni izliyordu. Bakışlarında hayranlık vardı.

"Alırım başımı
Başım bir deli nehir
Silerim yaşımı
Siler ismimi şehir
Kestirir saçımı
kendimi avuturum
Bir gülü kurutur
Kurursa unuturum
Bir mektup yazarım
Yokluğundan da ağır
Bir kedi alırım
Sende anneni çağır
Ellerin aklımda
Sevdan kalbimde kalır
Hep hüsran hep kahır
Şöyle artık olsun"

Şarkıyı bitirdiğimde salondaki herkes alkışladı. O sadece bakıyordu. Sadece bana uzun uzun baktı. Bir şarkı boyunca, şarkı bittiğinde. Sadece baktı. Sahneden indim. Sonra o ayaklandı ve sahneye çıktı. Sufle-Pus şarkısını söylemeye başladı. Oda speed up söylüyordu.

"Pus dağılmaz mı yine
Dağılmaz mı kuşlar?
Gözümü kapattım"

Gözünü sanki şarkıyı yaşıyor gibi kapattı.

Gecenin Ta KendisiWhere stories live. Discover now