Git Gide Daha Dibe

54 11 1
                                    

Dolunayla yaklaşık 3 haftadır sevgiliydim. Son 2 aydır kimse ölmemişti. Günler geçiyordu ama katil hala bulunamamıştı. Buda beni endişelendiriyordu. Çünkü katilin adam öldürmekten vazgeçeceğini hiç sanmıyodum. Okul idaresi herkesin yıprandığını bildiğinden bi parti düzenlemeye karar vermişti. Partide tüm okul olduğundan Dolunay partnerim olacaktı. Hiç derdimiz yokmuş gibi giyeceğimiz kıyafeti düşünüyorduk.

"Bak sana bu çok yakışır."

"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"

Sanki Dolunayın kıyafetiyle uyumlu değil."

"Dolunayın kıyafetini bir daha göstersene."

"O zaman bu tam senlik

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"O zaman bu tam senlik."

"İşte bu mükemmel oldu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"İşte bu mükemmel oldu."

"Bencede."

"Sanada bunu buldum."

"Beni çok iyi tanıdığını söylemiş miydim?" Dediğinde ikimizde kıkırdadık

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"Beni çok iyi tanıdığını söylemiş miydim?" Dediğinde ikimizde kıkırdadık. "Bu arada Esranın tanıdığı bir kuaför varmış hangisi olduğunu sorsana bende çantaları falan hazırlayayım." Kafamla onaylayıp Denizin yanından ayrıldım. Esranın yanına gelmiştim.

"Selam."

"Selam."

"Tanıdığın bi kuaför varmış sanırım. Hangisi olduğunu soracaktım."

"Dream city diye bir mekan. Gerçekten güzel bir yer. Umarım işine yarar."

"Çok teşekkür ederim. Akşam görüşürüz."

"Görüşürüz."

Esra ile yaptığımız mesafeli ama hoş sohbetten sonra Denizn yanına döndüm. İşleri halletmişti. Artık tek yapmamız gereken kuaföre gitmekti. Kuaförde kalan son hazırlıklarımızı bitirdikten sonra balonun yapılacağı salona doğru yola çıktık. İçeri girdiğmizde gözlerim ilk Dolunayı buldu. Tamda Denizin tahmin ettiği gibi çok uyumluyduk. Şarkılar çalarken üçümüz bi masanın yanına oturduk. Bu gece dj'lik yapacak çocuk yavaşça sahneye geçti. Ancak sahneye geçtiği an çığlık atıp bayılması bir oldu. Hepimiz sahneye koşarken gördüklerim bana kabusun daha bitmediğini hatırlattı. Yerdeki ceset Esraya aitti. O anda aklıma bir soru dank etti. Konuştuğum herkes ölüyorsa neden Deniz ve Dolunay ölmedi? Tamam ölmelerine meraklı değilim. Hatta mümkünse ölmesinler ama neden? Hadi Denizin yanından asla ayrılmıyorum. Hem korkumdan hemde yakın arkadaşım olduğundan peki ya Dolunay? Dolunayla her tenefüs birlikte değiliz. Ayrıca hiçbir derste birlikte değiliz. Katil beni yanıltmak içinmi onu öldürmüyor? Yoksa katil... Katil o olabilirmi?! Aklıma gelen soruyla birkaç adım geriledim. Az daha sahneden düşüyordum ama korkudan koluma koala gibi sarılmış olan Deniz beni tuttu.

"GECE!" Duyduğum ses Dolunaya aitti. Denizi alıp burdan uzaklaştım. Ona herşeyi anlatmalıydım. "GECE İYİMİSİN? NEREYE GİDİYOSUNUZ?" Dolunayın bağrışlarıyla daha da hızlı uzaklaştım ordan. Denizin bana attığı korku dolu bakışlarla birlikte boş bi sınıfa girdik. Denize Dolunay kısmını söylemeden baştan sona anlattım.

"Nasıl yani?!"

"Yani kısaca konuştuğum bakıştığım herkesi biri öldürüyor. İlk önce bana kantinde sıra veren Gürkan sonra benimle birkaç cümlelik sohbeti olan Uysal ve en son kuaförü sorduğum Esra. Hepsiyle konuştuktan birkaç saat sonra öldüler." Dediklerim karşısında Deniz biraz duraksadı. Yanımdan kaçmasından ya da  benden uzaklaşmasından çok korkuyordum. Ancak Deniz beni şaşırtacak birşey yaptı ve benden hiç kopmak istemiyorcasına bana sıkı sıkı sarıldı.

"Gece ya bende ölürsem? Gece ben çok korkuyorum." Denize bende sıkıca sarıldımve ikimizin de gözlerinden küçük yaşlar süzüldü.

"Buna izin vermem. Senin ölmene izin veremem. Bunca zaman hep birlikte olduğumuz için sana zarar veremedi. Bundan sonrada veremeyecek çünkü biz hiç ayrılmayacağız. Bana taşınıyosun ve artık hiç yanımdan ayrılmıyosun. Tamam mı güzelim? Ağlama artık sana birşey olmayacak söz veriyorum." Deniz cevap verecek hali olmadığından sadece kafa sallamakla yetindi. Ardından asıl konuya girdim.

"Deniz söylemem gereken birşey daha var. Sen benim yanımdan ayrılmasının için ölmedin çünkü katil seni yanlız yakalayamadı. Peki ya Dolunay?" Deniz konuyu nereye getireceğini anlamış gibi bana korkulu, endişeli ve şaşırmış gözlerle baktı. "Bak Deniz ya katil Dolunay yada katil bize oyun oynuyor. 2.nin..." derin bi nefes verdim. "2.nin gerçekleşme ihtimali daha düşük." Ardından koşmaktan nefes nefese kalmış Dolunay sınıfa geldi.

"GECE İYİ MİSİN! Neden kaçtın? Çok endişelendim."

"Bitti." Dolunay bi anlık duraksadı.

"Ne?"

"Bitti Dolunay. Bitti."

"İyi ama neden?"

"Sana açıklama yapmayacağım sadece bitti."

"Bak Gece zor bi dönemden geçiyorsun farkındayım. Okulda tam 3 tane ceset bulundu ama..."

"Lütfen soru sorma. Sadece bitti." Dolunay yüzüme dediklerime anlam veremiyormuş gibi baktı.

"Sanki katil benmişim gibi davranıyorsun Gece farkında mısın?"

"Belkide öyle düşündüğümdendir." Dolunay yüzüme hayal kırıklığına uğramış gibi baktı ve ardından koşar adımlarla sınıftan çıktı. Denizin korkmuş suratına baktım. Bu iş iyice kötüye gidiyordu. Git gide daha dibe batıyorduk ve ben yukarı çıkmaya çalışırken yorulmaktan korkuyordum.

Gecenin Ta KendisiWhere stories live. Discover now