Ölüm Kadar Soğuk

57 10 7
                                    

Herkes ölecekti hissediyorum. En derinden hissediyorum ki öleceğiz. Ne ironik ama 8 harflik bi kelimenin yüzlerce kişinin sonunu ifade etmesi. Hayat bu işte, kısa bi kelime her şeyi bitirir. Seni "SON"una getirir. Kimler ölücek kimler yaşayacak bilmiyorum ama bildiğim birşey var Deniz ve ben ölmeyeceğiz. Çünkü ben buna izin vermem. Ben Gece Altun ve çevremdekilerin zarar görmesine izin vermeyeceğim.

Adının Gürkan olduğunu öğrendiğim çocuğun ölümünden 3 gün geçmişti. Hepimizi sorguya almışlardı ama katili hala bulamamışlardı. Katil iyi gizleniyordu. Okula girdiğimde bana öküz gibi omuz atan çocuğa ters ters baktım. Çocuk bi yerden tanıdık gelmişti. Sonradan hatırladım ki bu o öküzmüş. Görmeyeli hiç değişmemiş hala öküz. Bi dakika bi dakika bu çocukta mı bizim okuldan ?! Okulda bi öküz eksikti oda oldu.

Bu arada son 3 gündür herkes büyük bi sessizlikte. Herkes korkuyo. Katilin bulunamaması herkesi endişelendiriyor. Ben ise sadece Deniz için endişeleniyorım.

Öğlen telefüsünde düşüncelere dalmış bi şekilde oturuyorken yanıma bizim sınıftan olan bi çocuk geldi kızıl saçlı çocuk çok sempatik duruyordu

"Selam o kadar dalmıştın ki seni uyandırayım dedim. Uyandığına göre artık gideyim. Bu arada adım Uysal. Görüşürüz."

"Görüşürüz" Çocuk onca şey söylerken bana nefes aldırmadığından sadece görüşürüz diyebildim.

Sadece Denizle takıldığım 1 haftanın da sonuna gelmek üzereydik. Bugün cumaydı ve son tenefüs zili çalınca bi anda yangın alarmı çalıştı. Herkes aceleyle aşağı iniyordu. Tüm okul aşağıda toplanınca hocalar yangını aradılar. Ancak biri tüm okulu kandırmıştı. Herkes sınıflara geri dönmeye başladı. Kalabalığın arasından Denizi aramıştım ama yoktu. Son olanlardan sonra onun için endişelenmiştim. Hemen telefonumu çıkarıp yazdım.

Deniz'im 💞
+Deniz nerdesin
Yazıyor...

Yazıyor yazısını görünce rahatlamıştım.

-Bizim hoca tüm sınıfı kürsünün orda topluyo. Bende sana yazacaktım.
+Tamam hemen geldim

Denizin yanına gittiğimde gözlerinin dolu olduğunu gördüm.

"İyi misin?"

"Nasıl iyi olabilirm ki? 3 gün önce biri öldü. İçimde kötü bi his var." Haklıydı benimde içimde kötü bir his vardı.

"Herşey geçecek canım sakin ol." Acaba gerçekten geçecek miydi? Yoksa bu kabus dahada mı büyüyecekti? Kafamda bu sorular dolanırken birazdan bunların cevabını alacağımdan bihaberdim.

"Ya bize birşey olursa o zaman ne yapacağız? Bizi kim koruyacak Gece? Ben karanlıktan korkarım."

"Kız boşuna mı arkadaşımsın?
Ben varım burda kimseye ihtiyacımız yok."

"Üşüyorum Gece. Hava ölüm kadar soğuk. Bense nasıl ısınacağımı bilmiyorum."

"Öğreneceğiz Deniz. Birlikte ısınmayıda üşümeyide öğreneceğiz."

Denizin gözyaşları arasında bana sarılırken hocalar öğrencilerin sakinleşmesine yardim ediyordu. Herkes korkuyordu. Herkes hissediyordu. Yavaş yavaş sınıfa yönelirken herkes gergindi. Sınıfın kapısının önüne geldiğimizde hoca öden kapıyı açtı. Anında kopan çığlık ve yere düşme sesleri herşeyi anlatıyordu. Bir ceset daha. Üstelik aynı şekilde bıçaklanmışlardı. Daha büyük sorun ise ölen çocuk sabah gördüğüm kızıl çocuktu. Adı Uysal olan sempatik çocuk. Bu beni daha çok germişti çünkü Gürkan da onla bi diyoloğumuz olduktan sonra ölmüştü ve şimdi ise Uysal. Deniz hıçkırıkları büyürken bana daha sıkı sarıldı. Korkuyordu ve ben onu koruyacaktım. Cesetlerin benle alakasını merak ederken bunu yapanın kim olabileceğini düşünüyordum. Kafamda kurduğum sorunun da cevabını almıştım. Kâbus büyüyecekti. Artık eminimki bizim kabusumuz olacak birçok kişi yara alacaktı.

Gecenin Ta KendisiWhere stories live. Discover now