Bir Peşimist'in Gözyaşları

102 13 1
                                    

Sagopa kajmer - Bir Peşimist'in Gözyaşları

Pekala, chanyeolün çıkma teklifini kabul ederken hesaba katmadığım çok şey vardı. Bunu geç idrak edebilmiştim maalesef. Birinci, onu daha düzgün tanımıyordum.
İkinci, hakkında hiçbir şey bilmiyordum.
Üçüncü, sehun faktörü vardı bir de.
Bunları düşünerek sabahlamak delilikti, tabii byun baekhyunsanız bu mümkündü.

Her şey bir yana, benim zaten dikkat etmem gereken tek şey fiziğimdi, chanyeolde o yüzden sevmişti beni. Sahi, ne zaman daha güzel bir fiziğim olacaktı? Yeterince kiloluydum. Yemek yeme süremi 2 günde 1e çıkartmak en doğrusuydu, yoksa bunun oluru yoktu. Midemden gelen ses ile sinirle yataktan fırladım. Alt kata indim ve buzluktan minik buz kalıplarını çıkardım. Bir kaseye doldurup hepsini teker teker, bazen ikişer ikişer ağzıma atmaya başladım. Soğukluk bir süre sonra boğazımı uyuşturmaya başlamıştı ve bu umrumda pek değildi şahsen. Elimdeki kalıp bittiğinde güneş açıyordu yavaş yavaş. Gülümsedim. Tabii gülümsemem karnımın hâlâ aç olduğunu anlayana kadar sürdü. Sinirle kalıbı fırlattım. Ellerim titriyordu, ne oluyordu? Hızla buzluğu açıp diğer kalıplara baktım, yoktu. Gözlerim doldu. Sinirle etrafa bakınmaya başladım. Gözüm kenarda üstü kapalı olan tabağa kaydı. Bir hışımla üstündeki peçeteyi açıp  annemin sürekli yaptığı ama benim en son ne zaman yediğimi dahi hatırlamadığım çöreklerle bakıştım. Çok az, çok çok az yiyecektim sadece. Sonra kusabilirdim, ya da uzun süre bir şey yemeyebilirdim. Bir tanesinden ufak bir parça koparıp ağzıma gönderdim. O bitti.
Sonra bir tane daha aldım elime,
Sonra bir tane daha, ve bir tane daha. Sanki aylardır açmışım gibi.
Tabağın bittiğini fark etmem biraz zor oldu. Ellerim titriyordu, ne yapmıştım ben? Uzun süredir atak geçirmiyordum. Gözlerimden yaşlar akmaya başlarken yediklerim ağzıma doğru geldi.

Lavobaya doğru koştum, hızla tuvalete eğilip içimdekileri boşaltmaya başladım. Demek ki çok yersem böyle olurdu, bu çok iyiydi.
Asla kilo almazdım hem böyle, güldüm. Sanırım mide öz suyum gelene kadar kustum, sessiz olmaya ultra dikkat ediyordum ki annem uyanmasın, onuda çekemezdim. Yavaşca ayağa kalktım, titriyordum. Elimi yüzümü yıkayıp ağzımı çalkaladım. Solgun yüzüme baktım, sahi chanyeol beni nasıl beğenmişti böyle? İğrençtim. Çok fazla kiloluydum, yüzüm çok kötüydü, saçlarım, boyum, elim, bedenim... Her şeyim iğrençti benim. Hastaydım tamamen. Sessiz hıçkırıklarım başladı, lavabodan çıktım ve odama doğru ilerledim, kapıyı açtım ve o an etrafın döndüğünü hissettim. Odamın ışığı açıktı, fakat sanki git gide kısıyordu birileri. Ardından etraf tamamen karanlığa gömüldü ve bedenim yere yığıldı.

Evren bile benim çirkinliğime dayanamıyordu.

Eating disorder : chanbaek Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon