17. Bölüm : Affedilemeyenler

1.1K 47 3
                                    

Helin'in yanına gitmiştim, beraber hem yazılıları okumuştuk hem de ben ona o yokken olanları anlatmıştım. Egemen'le beraber söylediğimiz yalanı da anlatmıştım.

"Böyle işte Hel."

"Şimdi, siz Yaman'a, Egemen bana aşıkmış yalanı mı attınız?"

"Evet. Öyle oldu biraz."

"Şimdi o bebek Yaman'dan mı değil mi?" Gülmeye başladım sinir bozukluğuyla.

"Gerçekten benim de çok kafam karışıyor. Ve bu kafa karışıklığı gerçekten çok yoruyor beni."

"Bak ne diyeceğim, al Lavanta'yı birkaç gün bende kalın. Ben de çok sıkılıyorum zaten tek başıma. Hatta bizim okulun biraz ilerisinde bir anaokulu var. Yarın gidelim istersen konuşmaya. İçine sinerse Lavanta'yı oraya yazdırırsın olmaz mı?" Gülümsedim.

"Olur tabii ki. Çok güzel olur hem de. Gerçekten birkaç gün herkesten uzak kalmaya çok ihtiyacım var Helin."

"İstersen yarın okula gelirsin, öğlen arası falan yemek yeriz beraber. Bizim arkada kız yurdu çok güzel yemekler yapıyor." ( Ah ah, bizim yurtta keşke güzel yemekler yapsa.. Hayaller vs gerçekler.. ) "Öğrenciler falan da oluyor çok eğlenceli geçiyor vakit. Kafa dağıtmış olursun."

"Gelirim."

"Yaşasın be! Ben sana konum atacağım yarın. Bu arada Allah gönderdi seni. Ben bu yazılıları bir haftada okuyamazdım," dedi abartarak. Gülümsedim.

"Abartma ya. Alt tarafı doğru yanlış işaretledim işte. Çok zevkli zaten. Sen sınav yapıp yapıp bana yolla ben sana okurum bütün yazılıları," dediğimde güldü.

"Büyük konuşma, yollarım bak sonra yaptığım tüm yazılıları, görürsün."

"Bölüşebiliriz," dediğimde daha fazla gülmeye başlamıştık ikimiz de. O anda telefonuma bir mesaj gelmişti. Kayıtlı olmayan bir numaraydı ancak kime ait olduğunu biliyordum. Numarasını bile değiştirememişti yedi yılda. "Yaman, mesaj attı," dediğimde kaşları çatılmıştı.

"Ne diyor?" dedi çatık kaşlarla.

Öncelikle ismiyle kaydettim. Ardından mesaja girdim.

Yaman;

Öylece çıkıp gittin. İyi misin? Neredesin? Eve vardın mı?

Bir, sen benim numaramı nereden buldun?
İki, sana ne? İstediğim yere giderim.
Üç, beni merak etmekten vazgeç.
Dört, sorularını yanıtlamayacağım.

Bir, numaranı Egemen'den çaldım. Çünkü istesem vermezdin.
İki, istediğin yere gidersin çünkü sen yapın gereği beni meraktan çıldırtmaya bayılıyorsun.
Üç, seni merak etmekten vazgeçmeyeceğim.
Dört, bizim bir kızımız var ve ben kızımın annesinin nerede ve iyi olduğunu bilmek zorundayım.

Her şeyde önüme Lavanta'yı mı koyacaksın?
Kızımı alet etme böyle şeylere.

Kızımız. O yalnızca senin veya yalnızca benim kızım değil Mayıs. O bizim kızımız.

Lavana'nın küçük olması senin için avantaj biliyor musun? O seni seviyor ancak sana alışkın değil. Kendini ona alıştırabilirsun. Çünkü, kızım, bir gün büyüyecek ve ben onu karşıma alıp her şeyi anlatacağım. O zaman da sana karşı içinde ne yönde his oluşur bilemem.

Güzel ve ÇirkinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin