15. Bölüm : İlk ve Son

1.2K 50 2
                                    

"Aç mısın?" diye sorduğunda bakışlarım yüzüne dönmüştü.

"Değilim," demiştim.

"Ben de değilim," diyerek karşıma oturdu ancak yalan söylüyordu. O acıkırdı. Bu saatlerde özellikle.

"Yalan söylüyorsun. Acıkmışsındır sen." Gözlerime baktı.

O sırada kapı açılmış ve içeri Irmak girmişti.

"Aşkım," diyerek Yaman'ın yanına ilerledi. Ayağa kalkarak dışarı çıkacağım sırada Yaman konuşmuştu.

"Mayıs, gitme.." demişti. Başımı çevirip ona baktığımda Irmak nefretle bana bakıyordu.

"Yaman, bugün bebeğimizin cinsiyetini öğrendim biliyor musun?" demişti gözlerime bakarak. "Bir kızımız olacak," dediğinde kalbim sıkışmıştı. Dışarı çıkarak kapıyı kapattım. Koşar adımla kendimi hastanenin bahçesine atarak bir banka oturdum. Gözlerimden yaşlar akıyordu.

Kızı olacaktı. Kızı.

Cebimden çıkardığım telefonumu açarak Lavanta'nın doğduğu gün çekilmiş İlk fotoğrafımızı açmıştım. Yıllarca bu fotoğrafta Yaman'ı hayal etmiştim. Yıllarca. Şimdi bu fotoğrafı hayal ettiğimde Yaman'ın yanında bir zamanlar en yakın arkadaşım vardı, kucağında ise kızları. Gözlerimden yaşlar süzülüyordu.

Titrek bir nefes aldığımda yanıma biri oturmuştu. Kim olduğunu biliyordum.

"Çok üzülüyorsun, biliyorum. Elimden hiçbir şey gelmiyor. Gidelim desem, gelmezsin. Biliyorum. Ama unutma sakın, ben sadece seni seviyorum. Seni ve kızımızı."

"O bebeğin ne suçu var," dedim iç çekerek. Buğulu gözlerimi gözlerine çevirdim. "Sizin bir gecelik zevkiniz yüzünden onu istemeyen bir babası var. O bebeğin ne suçu var Yaman? Tamam desem. Gidelim desem.. Ben anneyim Yaman. Bir bebeği nasıl babasız bırakayım? Sana ilk ve son defa bir şey söyleyeceğim. Ve ne sen bir daha bana yaklaşacaksın ne ben."

"Ne söyleyeceksin?"

"Seni seviyorum Yaman. Seni çok seviyorum. Hep sevdim, var olduğum sürece de seveceğim." Gözlerinden bir yaş süzüldü. Ayağa kalktım. Uzanıp gözyaşını sildim. "Ağlama. Kendi hatalarının bedelini ödüyorsun. Ağlama. Sen sevdiklerinle cezalandırılıyorsun."

"Ne zaman biter bu ceza?"

"İkimizden birini ölmedikçe bitmez."

"İkimiz de ölelim mi?"

"Lavanta ne olacak?" Titrek bir nefes aldı.

"Sana sarılmama izin ver," demişti. Ayağa kalktı ve kollarını bedenime sardı. Ben de ona sarıldım. "Seni her koşulda, her zaman seveceğim." Başını kaldırdı ve gökyüzüne baktı. "Bu gökyüzü, severek ayrılan bir çifte daha şahitlik ediyor. Bunun hesabını herkesten soracağım." Kollarından uzaklaştım.

"Kendine iyi bak Yaman," demiştim gülümseyerek. Gözlerimden yaşlar süzülürken yürümeye başladığımda önce bir korna sesi duymuştum. Ardından biri beni yakaladığı gibi yere itmişti. Üzerime düştüğünde ne olduğunu anlayamamıştım bile. Bana az önce araba mı çarpıyordu? Yaman hızla üzerimden kalktı.

"İyi misin? Bir yerine bir şey oldu mu? Canın yandı mı?"

"İyiyim, iyiyim sorun yok."

"Olmaz Mayıs. Ayrılamayız biz. Olmuyor. Biz ayrı yapamıyoruz."

"Birlikte de olmuyor Yaman."

"Gidelim buradan. Sen, ben ve kızımız. Gidelim." Başımı iki yana salladım.

Güzel ve ÇirkinWhere stories live. Discover now