İntikam (+18)

Bölüm 13

Medya: Kız karakterler. Beste ve Aras'ı da bir sonraki bölümün medyasına koyacağım. Okuyup oylamayı unutmayın.
************************************

Aras tekrar yutkundu. Bana bakmaya devam etti. Bu şey demek mi oluyor, 'istediğim kadın sensin' demeye falan mı çalışıyor?

"Yemek söyleyelim mi? Acıktım ben." dedi Akın.
"Akın lisede derslerle olan alakam gibisin. Adam şurada bir aşk ilanı yapacak! Sus lan bir!" dedi Ali. Aşk ilanı mı dedi o? Kime aşkını ilan edecek ki?

Ali'ye edecek! Gerizekalı! Sana edecek herhalde!

Beni azarlayan iç sesimi duymazdan geldim. Ama haklı. Benden başka kime edebilir ki? Defne ondan yaşça küçük, hem onu sevmiyor. Kumru da Bora ile birlikte, eğer Aras gay değilse geriye tek seçenek ben kalıyorum. Şu an bunu yapması iyi olur.

"Ben zaten daha önce ona söyledim, ama o kabul etmedi. Zorlamanın manası yok." dedi Aras ve şişeyi çevirdi. Herkes ona şaşkınlıkla bakarken ben göz devirdim. Söyle işte! Alt tarafı beni sevdiğini söyleyeceksin! Bu kadar mı zor? Madem yapamıyorsun, bende yalanla yaparım.

"Ya o da seni seviyorsa?" dedim. Herkes şaşkınca bana bakmaya başladı. Bakanların arasında Aras da vardı. Akın bir an şaşırsa da sonra jeton ona da düştü. "Asıl şimdi geldi aşk ilanı!" dedi Akın coşkuyla.

Bu çocuğa neden jeton hep geç düşüyor? Gerçi çocuk da değil. Maşallah yirmi beş yaşında tosun.

Aras derin ama çözemediğim bakışlarını bana çevirdi. "Böyle birşey imkansız. O beni hiç sevmedi." alayla güldüm.
"Nereden biliyorsun?" dedim. Gözlerime bakarak konuştu. "Gözlerine bakınca anlıyorum çünkü."

Beni bu kadar iyi tanıyor olamaz, öyle değil mi? Sadece bir aydır falan tanışıyoruz sonuçta, beni bir ayda bu kadar yakından tanımış olamaz. Ona olan nefretimi de görüyor mudur acaba?

"Belki de düzgün bakmıyorsundur." dedim. Başını yavaşça iki yana salladı.
"Onun bana olan bakışlarında aşk dışında herşey var." dedi. Neden bilmiyorum ama kalbimin acıdığını hissettim. Oysa ben değil miydim duygusuz olan? Hani hiçbir şey benim canımı yakamazdı? Onun bunu söylemesi neden canımı yaktı? Doğruyu söylemesine rağmen, ona aşık değilim hatta nefret ediyorum.

"O halde gözlerime tekrar bak." dedim. Bakışlarımı gözlerine diktim.
"Dikkatli bak." dedim. Bakışlarımı yumuşak tutmaya çalışıyordum. Sert değil, nefret dolu da değil. Yumuşak. Karşımda o değil de, Muhammed varmış gibi bakıyordum.

"Sushi söylüyorum herkese. Yanına da pirinç şarabı ve körili noodle." dedi Akın. Gelen şak sesi ile anladım ki, birisi onun ensesine vurdu. Ona bakmadığım için asıl olanı göremiyordum. Akın sipariş vermeye başladı.

"Tatlı da söyle." dedi Bora. "Salak." diye mırıldandı Kumru. "Senin yanındayken, aklım yerinde olmuyor. Bu benim suçum değil." dedi Bora.

Cidden ilişkileri cıvık cıvık. Eskiden Muhammed ile böyle olmam çok acı. Keşke daha güzel bir ilişki yaşamış olsaydık. Daha aksiyon dolu. Oysa bizim ilişkimiz tatlı bir ilişkiydi. Birlikte hiç çatışmaya girmedik, hiç birbirimizi öldümden kurtarmadık, hiç ölümden dönmedik. Hoş, onunla birlikte olduğum zamanlar duygularım vardı. Vicdanım vardı. Şimdi nefret dışında hiçbir duygum yok. Duygularımı geri kazanmak istiyorum...

"Yine aşk göremedim." dedi Aras bir süre gözlerime baktıktan sonra.
"Yanlış görüyorsun." dedim.

Doğru görüyorsun Arsa...

"Devam edelim." dedim ve önüme dönüp şişeyi tekrar çevirdim. Şişe bir süre döndükten sonra soru kısmı Fatih, cevap kısmı Defne'ye geldi. Defne ona döndü. "Doğruluk." dedi. Fatih bir süre düşündü. "En son kime, ne yalan söyledin?" dedi Fatih.
"Ablama spora gideceğim dedim ama, spor yerine ormana gittim." diyerek yanıt verdi Defne.