Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bir süre öylece baktıktan sonra kendine gelip karşısında duran aileye doğru yaklaşarak silahını kendisine korkuyla bakan yaşlı adama doğrultup ona
" Sen? Said'sin değil mi? Babamı benden alan, annemi sakat bırakan o alçak, hain sensin değil mi lan? "
Diye ard arda sorular soran ve bir anda silahın önüne geçerek kendisini babasına siper ederken kendisine
" Babam adına senden de ailenden de özür dilerim. Biliyorum, edeceğim hiçbir özür babanı geri getirmeyecek, anneni düzeltmeyecek ama. Elimden de başka bir şey gelmiyor. "
Diyen kızla bir anda neye uğradığını şaşıran Baran ilk görüşte dikkatini çeken kızın düşmanının kızı olduğunu öğrenince beyninden vurulmuşa dönerken karşısında kendisine şaşkınlıkla bakan adamı sakinleştirmek için ona içindekileri döküp rahatlayan ve bir süre sonra kendine gelip kendisine
"Haklısın, edeceğin hiçbir özür ölen babamı bana, aileme geri getirmeyecek, veya anamı düzeltmeyecek. O yüzden çekil önümden, bu işi tek bir şey halledecek çünkü. O da kana karşılık kan dökmek. Şimdi ölmek istemiyorsan eğer, çek git karşımdan. "
Diyen adamın sözlerinden iyice korkan Dilan ona
"Ne dersen de? Babamı öldürmene asla izin vermeyeceğim. Duydun mu beni? Asla izin vermeyeceğim. "
Dedi ve sonra da kendisini itmeye çalışarak kurtarmak isteyen babasını korumak adına kollarını arkaya uzatıp gözlerini kapatarak kendisine
" Benden günah gitti o zaman. "
Deyip elini tetiğe götüren adamın kendisini öldürmesini beklemeye başladı. Ta ki bir süre sonra çalan telefonla dikkati dağılınca cebinden çıkarıp çağrıyı cevaplayarak bir süre dinledikten sonra ona
" Tamam, kapat. "
Deyip telefonu kapatırken kardeşine bakıp kendisine
" Madem babanın hayatı senin için bu kadar önemli. O çok güzel olan hayatına veda et o zaman küçük hanım. Zira yarından sonra Karabey gelinisin. "
Dedikten sonra restoranttan çıkıp arabasına binen adamın sözlerini duyana kadar. İşte o anda kan beynine sıçrayıp da hızla restoranttan çıkıp kendini arabanın önüne atarak kendisine şaşkınlıkla bakan sevdiği adama öfkeyle bakarak ona
"Sırf babamın yaptığı hata yüzünden hayatımı mahvetmek ağalığa sığar mı hiç? Hiç mi vicdanın yok senin? Kaldı ki hatayı yapan babam. Benim suçum ne? "
Diye soran Dilan sorusuyla hızla arabasından inip yanına gelerek kolundan tutup kendisini zorla arabaya bindiren adamla birlikte önce mezarlığa gitti ve üzerinde yazan Hazar Karabey yazılı mezar taşını göstererek kendisine
" Benim suçum ne? diye soruyor ve benden bir cevap bekliyorsun değil mi? "
Diye soran adama basını asağı vukarı sallayarak evet cevabını verdi. Bunun üzerine kendisine
"Dinle o zaman. Haklısın evet, bir suçun yok senin. Tek bir suçun var. O da. "
Deyip susarken bir süre sonra eliyle mezarı göstererek kendisine
" İşte mezarını gördüğün bu dağ gibi adamı benden alan o alçağın kızı olman sadece. Onun dışında hiçbir suçun yok senin. Peki sen, söyle şimdi. Ne suçu vardı babamın? Dedemin dedeni öldürmesini o mu istedi? O mu git, al canını dedi? Dedemin yaptığı hatanın bedelini neden babam ödedi? "
Diye soran sonrasında ona
"Ben. "
Diye söze başlarken kendisine
"Dur, daha bitmedi. "
Deyip yeniden koluna atılarak arabaya bindirip sonrasında binerek bilmediği bir eve getirip kendisine meraklı gözlerle bakan yabancı insanların arasından geçirerek üst kattaki odaya götürüp kapıyı açacak eliyle karşısında tekerlekli sandalye de oturmuş öylece cama bakan anası Handan hanımı göstererek kendisine
"Peki ya bu kadının ne suçu vardı? Ne günahı vardı onun? Hayatının baharında, 3 çocuğuyla mutlu bir hayat yaşarken baban olacak o it yüzünden belden aşağı felç kalan bu kadının ne suçu vardı ha? Söyle, ne suçu vardı? "
Diye soran adamın sorularına sessiz kaldı. Haklıydı. Yerden göğe kadar hemde. İşte bu yüzden de sustu Dilan. Ne diyebilirdi ki zaten? Kendisi susmuşken kendisine
" Bende aynen senin gibi sessizim şimdi. Senin sessizliğin 1 gün sürecek belki. Ama benimki bir ömür. Anladın mı? Bir ömür. "
Dedikten sonra gitmek için arkasını dönüp adımını atan adam ardından aklına gelen ilk şey olan şu cümleyi kuran kadının,
"Benim ile evlenmek yerine dökülen kana karşılık kan parası ödememiz yeterli olur bence. Bu işi daha fazla uzatmayalım. Para verelim, olsun bitsin. "
Diyen sözleri ile bir anda öfkelendi ve hızla arkasını dönüp şaşkınlıkla yüzüne bakarken ona
"Ne dedin sen? "
Diye sorup bir anda öfkeye dönüşen bakışlarını aniden korkan kızın yüzünde gezdirmeye devam etti.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
