Sıradan bir iş adamı sandığı babasının aslında hiçte öyle olmadığını en arzu edilmeyecek şekilde öğrenen Özgür ve babasının onu koruması için tuttuğu korumanın hikayesi...
BxB bir kurgudur rahatsız olacaklar okumasın...
~•~Elaine Laila Parker~•~
°|...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eve girer girmez sarsak adımlarımla direkt odama çıktım ve yatağıma uzandım. Başım çok fena ağrıyordu...
Gözlerim benden bağımsız kapanırken istemsizce yüzümü buruşturdum ve şakaklarıma masaj yapmaya başladım.
"Canın çok mu yanıyor?" diye sordu Korel yumuşak bir tonda.
Sesin geldiği yöne baktım. Her zamanki koltukta oturmuş beni izliyordu...
İçeri ne ara girmişti?
"Neden hep o koltukta oturuyorsun?" diye sordum merakla diğer başka soruları es geçerek.
Kısa süreliğine baş ağrımı da unutmuştum.
Şefkatle gülümsedi.
"Burdan çok güzel görünüyorsun..."
Parlayan gözlerine baktım ve burukça gülümsedim.
Gözlerimi kapattım ve derin nefes aldım.
"Doğukan ve Gülnur orada kaldı." dedim şakaklarıma masaj yapmaya geri dönerken.
"Merak etme aradım onları. Takılacaklarmış daha..."
Anladım dercesine kafamı salladım.
Birbirlerinin numaralarını almışlardı demek.
Ayaklandı ve bana doğru gelmeye başladı. Ayak seslerinden anlamıştım. Gözlerimi açtım. Her hareketini pür dikkat izlemeye başladım.
Yatağımın yanına gelince üzerime eğildi ve dudağıma küçük bir öpücük kondurdu.
"Hadi yana kay..." dedi gülümseyerek.
"Hı?" diye saçma bir ses çıkardım öpücüğün etkisinde.
Kıkırdadı.
"Hı değil yana kay..."
Söylediğini yaparak yana kaydım. Yanıma uzandı ve beni kendisine çekti. Sımsıkı sarıldı.
Üzerine iyice yerleştim ve kafamı göğsüne yasladım. Kucağına yerleşen küçük bir çocuk gibiydim şu an. Gözlerim doldu... Bu ara ne çok duygusaldım ben böyle...
Hayır salak sadece sarhoşsun.
"Şşş... Sakin ol, neden ağlıyorsun güzelim..?" dedi yumuşak sesiyle.
"Ağlamıyorum." dedim iç çekerek.
Derin bir nefes aldı ve sesli bir şekilde dışarı üfledi.
"Çok güzel kokuyorsun biliyor musun?" dedim mayışarak.
Güldü. Göğsü kalkıp indi.
Yüzümü kokunun esas kaynağı olan boynuna gömerek sesli öpücükler kondurdum oraya.
"Anlat bana, Korel..." dedim öpücüklerimin arasında "Neler oluyor ve sen gerçekte kimsin?"
Sordum sormasına ama gözlerimi açık tutamıyordum. Alkol kanıma iyice karışmıştı ama kokusu alkolden daha sarhoşediciydi ve fazlaca uykumu getirmişti. Huzur kokuyordu.
