Halledebilirdik | GXG +18

Öpücük

"Sarılsak geçer gibiydi."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bade'den..
Söylediği şeyle ona doğru döndüm ve gözümü gözüne çıkardım. Rüya olup olmadığını teyit etmek istiyordum ama gözlerindeki o canlılık gerçek olduğunu sonuna kadar kanıtlıyordu. Bana iltifat etmişti. Benim kokumu sevdiğini söylemişti. Ne demem gerekirdi şimdi? Sadece susarsam anlar mıydı beni? Ya da sadece kalp atışlarımı dinlese, konuşmama gerek kalır mıydı?

Dudaklarımı ıslatıp birbirine bastırdım. Gözleri dudağıma kaydı. Ne hareket edebiliyordum ne başka bir şey yapabiliyordum. Biraz daha yakınlaştırdım yüzlerimizi. Nefesi dudaklarımı gıdıklıyordu. Dudağına kitlendim. Elini yüzüme koyup okşadı. Okşaması bile kendimden geçmeme sebep oluyordu. Daha da yakınlaştı. Artık aramızda mesafe yok gibiydi. Yumuşak dudaklarını bastırarak öptü. Yanağımı öpmüştü ama ben bu şekilde de çok çok iyiydim. İlk defa bu kadar yakındı ve ilk defa öpmüştü. Dudaklarını hissettikten sonra neremde hissettiğimin pek bir önemi yok. Yeter ki yakın olsun bana. Bu ânın tadını çıkarmak istiyordum. Sonrasında nasıl davranacağı belli olmuyordu. Şuan böyleyken onun nefesine, dudaklarına, ellerine, gözlerine odaklanmam lazımdı.

Hâlâ dudakları yanağımdaydı. Çektiğinde yanağımın eksik parçası tekrar kaybolmuş gibi hissettim. Eliyle öptüğü yeri elinin tersiyle tekrar okşadı. Biraz sıcak oldu sanki. Ona bakarak gülümsedim. Hâlâ çok yakındık. Bu durumu aşırı sevsem de konuşmamı zorlaştırıyordu.

"Teşekkür ederim. Sizde çok güzelsiniz..yani güzel kokuyorsunuz."

Annemin kokusuna çok benzer bir koku. Annemde eskiden parfüm yapıyordu ve aynı böyle kokardı.

"Teşekkür ederim."

Parmaklarını kolumda gezdirmeye başladı. Tırnaklarının tenimi narince çizişi içimi ürpertmişti. Tırnaklarıyla bedenimde yavaşça daireler çiziyordu. Bir elimi beline koydum. Sesini çıkarmaması üstüne bana yakınlaşması çok hoşuma gitmişti. Her zaman böyle olmadığı için bunu iyi değerlendirmem lazım. Kafamı göğsüne koydum. Böylesine mest edici, rahat, sıcak bir yer daha görmedim. Sanki şuan çadırda değilim de en lüks oteldeki bir yataktaymışım gibi çok konforlu. Yıllar boyu yalnız başıma uyumaktan güvenli ve huzurlu uyumayı unutmuştum. Bana dertsiz zamanlarımı hatırlatıyordu teni. Parmaklarıyla çizmeyi bırakıp kolumu tuttu. Bir elini de saçıma koydu. Annemle yatışlarımız aklıma gelince hüzünlenmiştim ama anneme verdiğim sözü tutmak için hüzünümü geri ittim.

"Lütfen saçımı okşar mısınız?"

Zarif ve yumuşacık elleriyle usul usul saçımı okşamaya başladı. Hayal ettiğimden bile güzeldi hissiyatı.
Elinin bana yaptığı zevkli büyü bulutların üstünde gibi hissettiriyordu. Gözlerim yavaş yavaş huzur içinde kapanmaya başladı. Etraf kararıyordu ama koku hala burnumdaydı. Tebessüm ederek uykuya daldım.
~~~~~~~~~~~~~~~
Gözümü açtığımda aynı pozisyondaydık. Sevinç çığlıkları atmama çok az kalmıştı.

"Neye sırıtıyorsun bakalım sen?"

Ben sırıtıyor muyum? Hemen farkında olmadan yaptığım eylemi eskiye çevirdim ve yüzüne baktım. Ben ona bakınca sırıtışını hemen gizlemeye çalışmıştı ama görmüştüm kii.

"Günaydın."

"Günaydın."

"Kamp gecen nasıl geçti? İyi uyuyabildin mi?"