Düşünmek

6.1K 198 52
                                    

"Benim değildi hatta kimsenin."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Bade'nin anlatımından
İkinci derse girmeden önce kitaplar dağıtılmıştı ve tahmin ettiğim gibi çantama sığmamıştı. Neyse ki çok akıllıyım önceden düşündüm. Zil çaldığında hocayı beklemek için sınıfa geçip oturduk.

Alper: Yalnız hoca cidden iyiymiş. Ne dersin Bade?

Bade: Evet güzelmiş baya.

Dersu: Bi bakmışsın bize yenge olurr.

Bade: Dersu saçma salak konuşma da dön önüne.

Dersu: Off! Şaka da yapılmıyor. Hem öğretmen o zaten.

Konuşmamızı hocanın topuklu ayakkabı sesi bölmüştü. Sınıfa adım atar atmaz herkes ayağa kalktı. Çok geçmeden de oturdular. Ben kalkmamıştım, yine.

Beria: Daha demin müdür beyden bilgi aldım. Ders programınız çıkmış biraz sonra tahtaya yazarım. Ayrıca sizin sınıf öğretmeniniz de benim.

Sözünü bitirince eline aldığı tahta kalemiyle tahtaya ders programını yazdı. Bizde defterimize geçirmeye başladık.

Beria: Sınıf başkanı seçmeleri yapmayacağım. Kitapları aldığınıza göre daha fazla zaman kaybedemem. Daha önceki sınıf başkanınız kimdi?

Alper: Bade'ydi hocam.

Beria: Peki tüm sınıfa soruyorum memnun muydunuz?

X: Evet hocam bence gayet iyiydi.

Y: Bende katılıyorum.

T: Bende.

K: Bende.

Beria: Tamam o zaman sınıf başkanınız Bade.

Yani bana da fikrim sorulsaydı ne kadar da güzel olurdu. Belki ben tekrar başkan olmak istemiyorum? Şimdi ters bir şey desem bu kadın çiğ çiğ yer valla beni. En iyisi onay vereyim. Kafamla onay verdikten sonra hoca önüne döndü.

Ders işlerken bir yandan ona bakıyordum. Açıkçası kullandığı mimikler ya da kullanmadığı desem daha doğru olur ve ciddiyetle anlatmasını izlemek çok keyifliydi. Arada kızıl saçları önüne geliyordu. O da hep kulaklarının arkasına elini götürmemek için baştan salma bir topuz yapmıştı. Gözümü kırpsam bir hareketini kaçırırım diye göz kırpmıyordum. Yok ya o kadar değil. Onun için önümde Scarlett Johansson'ın falan olması lazım, diye düşünürken iki çift kaşları çatık gözün beni izlediğini fark ettim.

Beria: Hey çocuk sana diyorum! Dersi dinliyor musun sen?

Bir dakika çocuk mu? Çocuk nedir ama şimdi, öğretmenim?! 

"Evet, dinliyorum tabii ki."

Beria: Güzel. Bu soruyu yapabilirsin o zaman. Kalk tahtaya.

Bak işte en sevmediğim hoca tipi. Sanki bütün hocalar öğrencilerin dinlenmediği zamanı kolluyor ve yakaladığı anda bütün ömrü boyunca bunu beklemiş gibi davranıyordu. Birde parmak kaldırmayanı seçme fantazileri vardı. O kadar parmak kaldırmayan varken, neden parmak kaldıranlardan seçsinler, değil mi?

Halledebilirdik | GXG +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin