Trice yenilgiyi kabul etti. "Benden ne yapmamı istiyorsun?"

(Lucas) "Biz saraydan gizlice kaçtık, tüm gün bizi eğlendir ve anneme bizi senin dışarı çıkardığını söyle!"

Saraydan mı kaçtılar? Eminim yanındaki sessiz ikizini de peşinde sürüklemiştir.

Bu çocuk neyin nesi Allah aşkına!

Trice'in bile onunla baş edebileceğini sanmıyorum.

(Trice) "Anneme bunu söylersem hayatımın garantisi olmaz!"

Veliaht Prens araya girdi. "Bence kardeşinin dediğini yapmak yerine sevgili olduğumuzu annene direkt söyleyelim. Zaten seninle evlenmek yapmayı planladığım bir şey."

Trice hafif kızarmış bir yüzle konuştu. "A-ama çok erken değil mi?"

Julius'un da yüzü kızardı.

(Julius) "Anlıyorum, biz daha yeni sevgili olduk sonuçta."

(Trice) "Şe-y, evet. Her neyse Lucas, dediklerini yapacağım ama bundan sonra beni bununla tehtid edemezsin tamam mı? Tüm bu şeyleri yaptıktan sonra beni tehtid etmeye devam edersen çok sinirlenirim ve sana ne yapacağımı bilemem."

(Lucas) "Haha, çok korktum! Merak etme, ben dürüst bir insanım. Anlaşmamızı bozmayacağım.

Bu sefer Lucas'ın ikizi Laura konuştu. "Üzgünüm abla, Lucas'ı durduramadım."

Lucas ise umursamaz bir tavırla dilini çıkarmıştı.

Trice aniden tavrını değiştirdi ve gülümsedi. "Sen canını sıkma Laura, suçlu olan sen değilsin çünkü."

Eğildi ve Laura'ya sarıldı, şu an ise Laura'nın yanaklarını sıkmakla meşgul.

(Trice) "Benim tatlı Laura'm bugün de mükemmel."

Lucas kaşlarını çattı. "Hey, ben de senin kardeşinim hatırlarsan."

Trice bir süre Lucas'a dik dik baktı ama sonra ona da sarıldı. "Sen de her zamanki gibi çok tatlısın Lucas, keşke biraz bana benzeseydin ve yaramaz olmasaydın ama yapacak bir şey yok sanırım."

Lucas'ın yanakları kızardı. "Neden böyle dedin ki, ben sana benzediğim için böyleyim zaten."

(Trice) "Bunu asla kabul etmem."

Uzaktan bakınca gerçekten de birbirlerini sevdikleri anlaşılıyor.

Trice'in böyle mutlu bir aile tablosuna sahip olması beni de sevindirdi.

Charles'a döndüm. "Saraydan kaçtıklarını söylemişlerdi, onlarla nerede karşılaştın?"

Bana bakmayı bıraktı ve kollarını birleştirdi. "Hmm, bilmiyorum. Umrunda mı sanki de soruyorsun?"

Eh, bana mı öyle geliyor yoksa trip mi atıyor?

(Heather) "Tabii ki de umursuyorum, neden umursamadığımı düşündün?"

(Charles) "Bana söylemeden arkadaşlarınla gezmeye çıkmışsın, dışarı çıktığınız haberini hizmetçilerden duyuyorum sonra ise peşime veletler takılıyor. Gerçekten sinirliyim!"

Waaaa, gerçekten sinirli.

Ne yapmalıyım?

(Heather) "Sana haber veremediğim için üzgünüm, Trice bizi anında dışarı sürüklediği için haber verme şansım olmadı. Sen de benim arkadaşımsın, o yüzden seni önemsiyorum Charles."

"İşte sorun da bu, sadece arkadaşınım."

Sessizce söylediği şeyi duymuştum ama duymazdan geldim.

Yazdığım Romanın Kötü Kadını Oldum!Where stories live. Discover now