32

4K 284 11
                                    

Tam dokuz kat çıktım.

DOKUZ KAT.

Göktuğ'un evine gelmiştim. Boncuğu özlediğim için. Evet.

Asansör fobim vardı ve tüm katları yürüyerek çıkmak tam anlamıyla eziyet gibiydi. Elimdeki telefonumun kamerasını açıp son kez kendime baktım. Dağılan saçlarımı düzelttikten sonra telefonumu cebime koyup kapıya adımladım. Zili çaldıktan biraz sonra kapı aralandı. Karşımda Göktuğ'un olmasını beklerken ilk başta kimseyi göremedim.

"Hoşgelsin."

Bakışlarım sesin geldiği yere yani aşağı kayarken küçük bir kız çocuğu zar zor yetiştiği kapı kolunu serbest bırakmış bana bakıyordu. Sarı lüleleri iki yanda toplanmıştı. Büyük lahverengi gözleri, minik burnu ve en önemlisi kırmızı yanaklarıyla tam ısırılası duruyordu.

"Seni yerim!"

Kız çocuğunun üstüne atladım. Daha sonra ne yaptığımı farkedip korkutmamak için geri çekildim. Verdiğim tepkiyle kıkırdarken kollarını iki yana açmıştı. Eğildiğim yerden kollarımı ona sardım.

"Tanışmışsınız."

Sarıldığım küçük bedenden ayrılmadan kafamı kaldırdım. Göktuğ da kapıya gelmiş gülerek bizi izliyordu.

"Aslında tam tanışmadık " Elimi minik bedenine uzattım.

"Göknil ben."

Çekingen bakışlarını bana yöneltirken o da elini uzatıp parmaklarımı kavradı.

"Eyiza. Tanıştıyıma meymun oydum."

Evet yiyecektim.

"Ben de." Dedim gülerken.

"Aaa oğlum misafirimizi kapıda mı bekletiyorsun bir saattir?"

Çöktüğüm yerden kalktım. Karşımda sarışın uzun boylu kırklarının başında duran kadına gülümsedim. O Göktuğ'a ayıplar bakışlarını atarken ben ayakkabımı çıkardım.

"Gel kızım kusurumuza bakma."

İceri girdim ve arkamdan kapı kapandı. Göktug'un annesi kollarını bana sararken biraz şaşırdıktan sonra ben de karşılık verdim.

"Hoşgeldin. "

"Hoşbuldum efendim Göknil ben."

"Hale. Bu cimcimenin annesiyim. "

Kısa bir tanışma faslından sonra biz salona geçerken Hale teyze mutfağa gitmişti. Gözüm Boncuk'u arıyordu. Sorar bakışlarım Göktuğ'a döndü. İkili koltukta yan yanaydık.

"Boncuk nerde?"

"Kedy ile kavga etmesin diye odama götürmüştüm. Bekle getiriyorum."

Hızla ayaklanıp odasına doğru gittiğinde ben de biraz etrafa bakındım. Daha önce buraya gelmeme rağmen bu sefer daha çok gergindim.

Gelen sesle kapıya döndüğümde Eliza minik adımlarla yanıma ilerliyordu.  Koltuğa çıkmak için bir hamle yaptı ama poposunun üstüne düştüğünde güldüm istemsizce.

"Göynil kucak."

Ellerini bana kaldırmış dudaklarını büzerek bakıyordu. Koltuk altından tutup havalanırdım ve yanıma oturttum.

"Saçlarına dokunabilir miyim?"

Başını salladığında dalgalı saçlarında
parmaklarımı gezdirdim. Oturduğu yerden biraz kayıp dizlerime kıvrıldı. Ellerim saçlarında dolaşırken şefkatle onu izliyordum.

barista||textingWhere stories live. Discover now