|Giriş|Bölüm 1.

1K 7 1
                                    

Merhaba!İlk kurgum.Bu hikayeyi yazmayı sevdiğim için yazıyorum.Aklımda güzel kurgular var.Sizin de zevk alarak okuyacağınıza inanıyorum.Kesinlikle sizde merak uyandıracagını temin ederim.
Beyenip yorum yazmayı unutmayın lütfen!Hadi geçelim hikayeye!

Beyenip yorum yazmayı unutmayın lütfen!Hadi geçelim hikayeye!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Wendy

 

Yıl 2021 | Tailand | Bangkok

Merhaba.Ben Wendy.19 yaşındayım.Yetimhanede büyüdüm.Ailemden haberim yok ve açıkçası ilgilenmiyorum da.Uyuşturucu satıcısı ve kiralık katilim.Yalnızım,tekim bu hayatta.Kimseye de ihtiyacım yok.

Yıl 2019(Wendy'nin dilinden;17yaşında)

Kaçıyordum...Kardeşim dediyim erkek çocuğunu kurtarmak için yaptığım cinayetten kaçıyordum.13 yaşındakı küçücük bedeni son 1 günde ne kadar eriyecekse erimişti.Darmadağınık saçları,göz altındakı morlukları,çıplak bedeni,tabanındakı cam kesikleri...Ve yerdeki 2 cansız beden...

Biri Jackson'un,kardeşimin.Ve diğeri de o piçin!Kardeşimi benden almıştı.Bedeni yerde hareketsizce yatıyordu...Görür görmez göz yaşlarım aktı,görüntü bulanıklaştı.
Tecavüz etmişti...O yaşlı piç kardeşime tecavüz etmişti!
Gözüm döndü.Yerdeki cam kırığını aldım ve o fark etmeden arkasından yavaşça yaklaştım ve boynunu kestim...Zaten fark edemezdi de.Çok fazla içki kokuyordu.
Bunu hak etmişti.Tek dayağım olan kardeşimi benden aldı,nefesimi benden aldı!Bunu hak etmişti.

Siren sesleriyle kendime geldim.Polis sesleri gittikçe yaklaşıyordu.Biri mi gördü?!Kim haber verdi?Beni gören oldu mu!?Hemen kullandığım cam kırığını aldım ve ara sokaktan uzaklaştım oradan.

40 dakika sonra yetimhanenin arka kapısından gizlice girdim.Gece 01:33 gibiydi.Ve gece yetimhaneye girmek yasak.Arka kapıdan girdim.Ve hiç bir şey olmamış gibi uyudum...

Sabah oldu.Her sabahkı gibi yetimhane görevlisi Jessica hanımın kapıyı kıracak gibi dövmesiyle kalkıp kapıya yakınlaştım.Hiç bir şey olmamış gibi davranacaktım.Jackson'un intikamını aldım.Şimdi kendi hayatımı mahv edemem.
Kapıyı uykulu gibi açtım.Jessica hanım içeri telaşla girdi.Şaşırmış gibi,hiç bir şeyden haberim yokmuş gibi davrandım...

Wendy(W):Günaydın efendim

Bana cevap vermeden-Jessica hanım(J): Jackson dün gece geldi mi?

W:Yatağı toplu.Dün gece de görmedim.Dün teyzesinde kalacağı gündü.

J:Haberlerde Jackson adında bir çocuğun tezavüze uğrayıp katl edildiği söyleniyor.O olamaz değil mi?Yine teyzesine gitmiştir değil mi?Bi' şey olmamıştır.

Benden teselli ister gibi konuşması canımı yaktı.Gerçeği bildiğim halde konuşamamam, onu kurtaramadığım gerçeyi yüzüme çarptı...Yine de oyunuma devam etmeliydim ve ettimde.

W:Yok,efendim.O değildir,merak etmeyin.Zaten dün akşam teyzesini görmeye gideceğini söylemişti.

J:Evet,ama yine de içimde bir korku var.

W:Teyzesiyle konuşdunuz, değil mi?

J:Cesaret edemedim ya oysa..?

W:Siz içinizi ferah tutun.O değildir.Sadece merak ettiğinizi söyleyip araya bilirsiniz.

J:Ben konuşmaya gideyim o zaman.Sen de hazırlan,yemeye gel.

W:Peki,efendim.

Kapıyı kapatır kapatmaz göz yaşlarım aktı.Canım yanıyordu.Kardeşimi kayb etmek,rol oynamak...

Duşa girdim.Ağlamak istediyim kadar ağladım.Bağıramamam içten içe beni yiyip bitiriyordu ama sesimi çıkaramıyordum.Çünki, korkuyordum.Geleceğimin mahv olmasından çok korkuyordum.Sadece kendimi düşünüyormuş gibi olduğumu söyleye bilirsiniz ama...Jackson'un dün bana telefon açarken çıkan ağlamaklı sesini duyduğum anda yetimhaneden gizlince koşar adımlarla gitmemi yok sayamazsınız...Ağlıyordu.Onu kurtara bileceğime o kadar inanmıştı ki,açar açmaz bana adresini söyledi.Ama ben gecikmiştim...Bir daha hiç kimseyi kayb etmeye dayanamayacağımı anlamıştım sanki...

Kimseyi kayb etmemen için hiç kimsenin olmaması gerekiyor,öyle değil mi...?

Duştan çıktım.Ve yemekhaneye indim.Her kes çoktan masalara oturmuşdu.Ben de yemeyimi bitirdim.Kalkacağım sırada Jessica hanımın koridordan ağlayarak bana seslendiğini duydum.

J:Wendy,Wendy!O'ymuş,Jackson'muş!Küçücük çocuk tecavüz edilmiş,sonra da öldürülmüş.

Bunu söylerken ben de kendimi tutamadım.Ağlamaya başladım.Yine ağladım,yine...Ama bu sefer çok rahat ağlaya bildim.Kimseden ağlamamı saklamaya gerek kalmadan ağladım.Yemekhanedeki çocuklar da ağladı.Her yaştan çocuk vardı.Ama "öldü" sözünü anlayacak kadar büyüktüler.

J:Kim bilir ne kadar canı yanmıştır.Nasıl olur?Nasıl yaparlar bunu küçücük çocuğa ?Hangi kansız yapar bunu?

Sonra katili sorup sormamak arasında kaldım.Sorsa mıydım?Şübheli görünür müyüm?Önce teyzesini sormaya karar verdim.

W:Teyzesi biliyor mu?Söyleye bildiniz mi?

J:Sabah polis gelmiş kapılarına.Teyzesi ağlayarak söyledi bana.Yetimhane görevlilerini de sorumsuzluklarından dolayı mahkemeye vermekle tehdit etti.

Ben hala ağlıyordum.Sonra katili sormanın vakti gelmiştir diye sordum.

W:Katil...Peki,katil!?Ona ne olmuş?Tutuklamışlar mı?Hangi hapishaneye götürdüler?Kaç yıllık hapis almış?

Bunları sorarken kendimden iyrendim.Ben rol oynayacak biri değildim...

J:Katil yok...Yakalayamamışlar!Sadece Jackson'un bedenini bulmuşlar.

O an ne kadar korktuğumu anlatamam.Benim öldürdüyümün kanıtı yok olmuştu,ceset yok olmuştu...Beni gören biri vardı.Ben takip ediliyordum...

W:Nasıl yakalayamamışlar!?Hiç bir iz yok muydu!?

J:Bilmiyorum,bilmiyorum!Görevlileri sorguya alacaklar.Oda arkadaşın olduğu için seni de sorguya ala bilirler.

Ve bir korku daha...Bundan sonra hep böyle mi olacaktı?Korku içinde mi yaşayacaktım?

Ve daha da önemlisi.Ben takip mi ediliyordum ?Takip ediliyorsam neden kanıt ortadan kayb oldu?Öldüyse,cesedi ortadan kaldıran benim "dostum" muydu yoksa "düşman"ım mı?

Yatağa attım kendimi.
Bir süre sonra burda takıldığım kız gelmişti yanıma.Takıldığım derken gerçekten geceleri takıldığım biri anlamında.Fazlasıyla güzel oluşunun yanı sıra bana ilgisi vardı.Belki de hoşlantıyı bile geçmiştir;ama hislerinin pek umrumda olduğu söylenemezdi.

Göz yaşlarımı silsem de ağladığım belliydi.Yatağımda tam dibime girmiş kafasını boynuma gömmüştü;parmak uçları ensemde dolanırken.Yavaşça boynuma öpücük kondurup kulağıma fısıldadı.

Rutna(R):Acını unuttura bilirim-

W:Şimdi değil prenses.Sonraya bakarız.

Yataktan kalkıp odayı terk etmiştim.Şu an düşünmem gereken mahvolmuş bir hayatımdı.Yurdun bodrum katına inip sigara yaktım;sanki bir dal sigaraya bana eski zamanları geri getirsin diye yalvarır gibiydim.İçimi dökecek kadar ağladıktan sonra tekrar kaldığım odaya dönüp gözlerimi kapattım.

DİFFERENT | PARK JİMİNWhere stories live. Discover now