Fight or Kiss [Minsung]

*swimming pool*

⚠️ SMUT ALARMI ⚠️

Yüzme havuzuna geldiğimizde, beraber soyunma kabinlerinin olduğu bölüme gidip kıyafetlerimizi çıkardik. Ardından yeni aldığımız şortları giyindik ve yüzücü bonesini başımıza geçirip havuzun olduğu kısma geçtik.

Aslına bakarsanız uzun süredir yüzmemiştim ve yüzme konusunda eskisi kadar iyi olup olmadığım hakkında bir tahminim de yoktu. Şu anda yapmayı düşündüğüm tek şey kendimi suyun kollarına bırakmak ve beni eskiden olduğu gibi üzerinde tutup tutmayacağını görmekti.

Bu düşüncelerle boğuştuğum sırada gözüm minho'ya takıldı. Karın kaslarını görmeye alışık olsam da şu an etrafımızdaki bir sürü kişinin varlığı ve onların da bu mükemmel bedeni görüyor olması içimde birşeyleri uyandırdı. Kıskançlıktan içim içimi yerken onun gözleri de beni buldu. Bir şeylerin ters gittiğini anlamış olacak ki yavaşça yanıma yaklaştı.

"İyi misin?"

"Sen böyleyken ben nasıl iyi olabilirim?"

"Anlamadım ben şu anda nasılım ki?

"Kusursuz"

"Ne?"

"Kusursuz işte. Herkes sana bakıyor bilmem fark ettin mi?"

"Bakan baksın, bu bedenin bir sahibi olduğuna göre bakanlar sadece avcunu yalar"

"Orası öyle ama ben kıskanç biriyim"

"Bende kıskanç biriyim"

"Of neyse böyle yüzelim ama çok dikkat çekmemeye çalış ve sana yiyecekmiş gibi bakan olursa bana söyle"

"Yiyecekmiş gibi baktıklarını nerden anlayabilirim?"

"Bakan kişinin ağzı sulanıyorsa ve götüne buz kaçmış gibi sırıtıyorsa kötü şeyler düşünüyor demektir"

"Gülersem çok dikkat çeker miyim"

"Evet çekersin yani gülme"

"Desene bugün işim çok zor"

kıskançlık damarlarım kabarmış olsa da karşımda tatlı tatlı sırıtması ortamı yumuşatıyordu, ya da ben çok aşığım bilemedim şimdi...

Havuzun başında yerimi alıp minho'nun komutunu beklemeye başladım. Yarış yapmaya karar vermiştik ve kendi kendime bunun ne kadar doğru bir karar olduğunu sorguluyordum. Hala yüzebildiğimden emin bile değilken yarış yapmaya kalkmam büyük bir zeka örneği değil mi ama??

"Hazır mısın?"

"Galiba"

"Ne galibası, hazır mısın değil misin ona göre saymaya başlıycam"

"Ha- hazırım"

"O zamaan 1 2 3 başla"

Komutu duyar duymaz kendimi suya attım. Başta kulaç atmak oldukça kolaydı ama eskisi kadar hızlı yüzemediğim bariz ortadaydı. Kafamı su yüzüne çıkarıp ileriye baktığımda minho'nun neredeyse ilk turu bitirip dönmek üzere olduğunu gördüm.

Kafamı suya gömüp daha hızlı kulaç atmaya başladım ama kısa bir süre sonra kollarımın ağırlaştığını hissettim ve bir anda halsizleşip kulaç atamayacak hale geldim.

Minho o sırada yanıma ulaşmıştı ve iyi olmadığımı fark edip kolunu belime attı. Beraber yavaşça havuzun kenarına, basamakların olduğu yere ilerledik. Kenara ulaştığımızda beni tutup oraya oturttu.