*unexpected*

650 55 266
                                    

Hyunjin'den;

Okulda olanlar kafamı epey karıştırmıştı. Ne olduğunu bile anlayamadan en yakın arkadaşım beni öpmüştü ve ben bundan rahatsız bile olamamıştım. Bunu garipsemiştim ama sebebi ikimizin de erkek olması değildi, onu yıllarca kardeşim olarak görmüştüm ve daha önce aramızda bundan öte hiçbir şey olmamıştı.



Eve gider gitmez kendimi yatağıma bırakıp düşünmeye başladım ama kafamı toparlama çabam boşunaydı. Aklım sadece birşeyde takılı kalmıştı, dudaklarında...

Zor da olsa kafamı toparlayabildiğimde o an tekrar gözümün önüne gelmişti. Beni vahşice ama bir o kadar da yumuşak bir şekilde öpmüştü. Daha önce kendimi hiç bu kadar güvende ve bir yere ait hissetmemiştim.

Dudakları sanki dudaklarıma kapanmak için özel olarak tasarlanmıştı. Birbirimizi o kadar güzel tamamlamıştık ki, o tamamlanma hissini şimdiden özlemiştim.

Düşündükçe göğsüm, o anları tekrar yaşıyormuşçasına bedenime vuruyordu. Sadece düşüncesi bile beni şekilden şekile sokabilmişti. Bu arzu karşısında hiçbir güç duramazmış gibi hissetmekten kendimi alıkoyamıyordum.

Gün boyunca sürekli o anı düşündüm durdum. Ne yapmam gerektiğini veya nerde durmam gerektiğini kestiremiyordum ama içimden bir ses peşine düşmemi söylüyordu. Olanları olduğu gibi bırakmak istemiyordum. Onu istiyordum, ona bir şans vermek istiyordum.

***************

Sabahın ilk ışıklarıyla gözümü açtığımda, ne zaman uyumuş olabileceğimi düşünmekle meşguldüm. Eve geldikten sonrası o kadar düşünceli ve uzun bir süre gibi geçmişti ki, bunu bile kestiremiyordum.

Yataktan hızla doğrulup saatime baktım. Okul için erken olmasına rağmen aceleyle yataktan kalkıp ılık bir duş aldım. Odaya geri döndüğümde okul formamı giydim ve çantamı da alıp evden çıktım.

Aklımda pek birşey yoktu ama ondan önce okulda olmak istemiştim. Bana nasıl tepkiler vereceğini merak ediyordum çünkü. Benden kaçacak mıydı yoksa yaptığının arkasında duracak mıydı?

Ders saatine 40 dakika kala okula vardım. Etraf oldukça sessizdi. Bende yapabileceğim birşey olmadığı için kulaklığımı taktım. Slow bir şarkı açtıktan sonra kafamı sıramın üzerine koyup onu düşünmeye başladım.

Sadece bir günde beni kendine bağlamıştı. Bu bir gün içinde ondan başka hiçbir şey düşünemez hale gelmiştim. Daha dün sabah biri olacakları söyleseydi gülmekten karnıma sancılar girerdi heralde. Bunun saçmalığıyla kendi halime güldüm. Gerçi tüm bunları nerden bilebilirdim ki...

Kulağımda kulaklıkla, gözlerim kapalı bir şekilde boş boş durduğum için sınıfa giren kimseyi ve geçen süreyi fark etmemiştim. Düşüncelerimden sıyrılıp gözlerimi açtığımda sınıfın çoğunluğu gelmişti bile. Arka sıralara baktım, bizimkiler yine geç kalmıştı anlaşılan.

Tekrardan kafamı sıraya koydum. Üzerimde uykusuzluğa benzer bir dinginlik vardı ve en kötüsü de ne kadar dinlenirsem dinleneyim geçmeyecekmiş gibi hissediyordum. Beni bu hale düşüren kişi felix olmasına rağmen kötü hisseden neden ben oluyorum sanki?

Omzumda hissettiğim sarsıntıyla gözümü açtığımda ders başlamak üzereydi. Beni uyandıran seungmin'e döndüm ve kulaklığımı çıkartıp çantama koydum. Bana gülümseyerek söylediği şeye tepki vermediğim için tekrar omzuma dokundu. Tam modumdayım, birde siz eksiktiniz zaten!!

Fight or Kiss [Minsung]Where stories live. Discover now