Bölüm 44: 'Ünvan'

1.6K 141 3
                                    

İçinden geçtiğimiz portal bizi uçsuz bucaksız bir yere getirdi. İçimde anlam veremediği güven oluştu. Gözlerimi etrafta gezdirdim. Bindiğimiz araba camdan bir köprünün üzerinde ilerlerken Armail'in sesini duydum.

"Gelmek üzereyiz."

Derin bir nefes aldım. Grate'in görüntüsü arabanın yanında göründüğünde biraz rahatlasamda hala gergindim. Sonunda beyaz ve altın renklerinin özenle dizilmiş olduğu ve ışığı göz kamaştıran bir sarayın önünde durduk. Kafamı kaldırarrak yukarıya baktım. Geniş bir balkondan yüzünü tam seçemediğim biri bize ve dahası bana bakıyordu. Grate döndüğümde artık insan formundaydı.

"Çok güçlü bir enerjisi var."

Kafamı ona çevirdiğimde gözleri ışıldadı.

"Tıpkı eski eviniz gibi prenses."

Burukça gülümsediğimde Anorsel bana yaklaştı.

"Gidelim mi? Dinlenmek istersiniz belki."

Omuz silktim. Aramil geyikleri yerine götürmesi için askerlere komut verirken bende Anorsel'in peşinden ilerledim. Sonunda sarayın uzun koridorlarını geçince büyük bir avluya ulaştık. Gözlerimi etrafta gezdirdim. Tepesinde ki dışında etrafta camı bulunmayan bir odaydı. Duvarlarda sarmaşıklar ve işlemelerle birlikte bazı hikayeler de vardı. Sütünlarla desteklenmiş duvarlar ve önümde ise 5 kişin rahatlıkla sığabileceği yerler vardı. Etrafta Elflerden bir sürü kişi vardı. Tahminimce hepsi soyluydu veya temsilci. Bakışları benim üzerimde oyalanıyor daha sonra ise Grate kayıyordu.

Konsey üyelerine yaklaşınca karşımda oturması gereken 5 kişiden sadece 1 kişin eksik olduğunu fark ettim. Fingolfin'in sağ tarafında ki kadının yanında, yani Aradhel'in. Adamın adını tam hatırlayamasam da düşününce hatırladım ve çatık kaşlarımla oraya bakmaya devam ettim.

Anorsel üyelere doğru ilerlerken bende peşinden ilerlerledim. Konsey üyelerinin önüne geldiğimizde Anorsel saygısını belirtmek için eğildi. Bense konsey üyelerinin üzerinde gözlerimi gezdirdim. Önce boş yere baktım. Daha sonra ise Aradhel denen kadına. Büyümü biraz daha zorlayarak konsey başkanı olan Fingolfin ile göz göze geldim. Hemen ardından yanımda oturan Curuffin'e daha sonra ise merakla bana bakan Galadriel'e döndüm. Ardından tekrar Fingolfin'in gözlerine baktım. Hafifçe gülümsedi ve önünde eğilmiş olan Anorsel'e hitaben konuştu.

"Git ve dinlen güzel kızım."

Anorsel ayağa kalktı.

"Emredersiniz efendim."

Arkasını dönüp odadan çıkarken Aradhel denen kadın konuştu.

"Merhaba Luna."

"Merhaba Elf."

Yumuşak olan kaşları çatıldı. Konuşmayı onun yerine Fingolfin devraldı.

"Hoşgeldiniz Luna. Sizi bu kadar gergin beklemiyorduk."

Zorlukla ve alayla gülümsedim.

"Bende sizi bu kadar umursamaz beklemiyordum."

Fingolfin'in sol tarafında oturan Curuffin ayağa kalktı.

"Saygınızı bozmayın. Burası bir konsey."

Bağırmasına karşılık Fingolfin elini kaldırarak onu susturdu.

"Haklısınız burası bir konsey, kurtların emri altında olmadığı ve Luna'nın da sizin emriniz altında olmadığı bir konsey."

Benim konuşmamdan sonra avluda ki soylular arasında fısıltılar yükseldi. Fingolfin bana bakarak gülümsedi. Göz rengimin değişmemesi için biraz daha büyü kullanarak gözlerine baktım.

Amestec; Büyülü MühürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin