Bölüm 21: 'Anka'nın Ruhu'

4.3K 330 27
                                    

Gözümü açar açmaz sabahın sıkıntılı başladığını hissettim. Daha güneş doğmamış olmasına rağmen Gabor başımdaydı.

"Ne oldu?"

Soruma omuz silkerek cevap verdi.

"Sizin korumanızım."

Derin bir nefes aldım ve ayağa kalkıp banyoya girdim. Kapıyı kilitleyip rutin işlerimi hallettim ve geri çıktım. Gabor hâlâ aynı şekilde koltukta oturuyordu.

"Git ve hazırlan."

Anlamaz gözlerle bana baktı.

"Nereye?"

Derin bir nefes aldım.

"Korumam değil misin Gabor? Ben dışarıya çıkacağım sende benimle geleceksin!"

"Arman?"

Arman'ı sormasını şaşırmıştım. Yine de saçma bir tepki vermeden yüzüne baktım. Ardından dolabından kıyafet ayarlarken ona cevap verdim.

"Arman'ın yanına gideceğiz ama önce avlanırız?"

Elime Mark'ın t-shirtünü ve siyah eşofmanımı alıp ona döndüm. Tek kaşını kaldırıp bana baktı.

"Avlanmak istemiyorsan burada durabilirsin."

Derin bir nefes aldı ve odadan çıktı. Bende eşofmanımı ve t-shirtü giyip pelerini boynuma bağladım. Odadan çıktığımda Gabor'un kaldığı kata indim. Tam kapısını tıklayacakken kapıyı açtı. Üstü çıplaktı ve altında sadece bir eşofman vardı. Çenemle üzerini işaret ederek konuştum.

"Dönüşmen gerekeceğini sanmıyorum."

Gabor omuz silkti ve o da çenesiyle üzerime aldığım pelerini işaret etti.

"Pelerin?"

Derin bir nefes aldım. Pelerini alma amacım dönüşüm değil Mark'ın t-shirtüydü. Pelerinin boynumda duran ipini çözdüm ve koluma astım.

"Benim için sorun değil."

Gabor bana baktı ve umursamazca bir tavır takındı.

"Yine de böyle gideceğim."

Derin bir nefes aldım ve kapıya ilerledim. Yayımı ve oklarımı elime aldım. Evden çıkınca Gabor'da  peşime takıldı. Dışarı çıktığımızda hava aydınlık olmaya başlamıştı. Hızlıca köyün çıkışına ilerlemeye başladım. Gabor tam peşimden geliyordu. Köyden çıkınca kurt formuna dönüşmeyi düşündüm. Daha sonra ise vazgeçtim. Gabor'un Ruh sürüsünün gelmesine engel olmaması için onu oyladığımı kendime tekrar hatırlattım.

En yakın av bölgesine gittim ve havayı kokladım. Ardından okumu ile yayımı hazırladım ve gözlerimi kapattım. Kendi etrafımda hafif geniş bir çember çizerek döndüm. Ardından duraksadım ve geyiği hissettiğim yere döndüm. Böyle bir eğitim almıştık. Gözlerimiz bağlı olsa bile hedefi görebiliyorduk. Doğru duydunuz, görebiliyoruz. Hedefimiz gözümüzün önüne geliyor sonra da yerini buluyoruz.

Geyiğin tam olarak yerini bulduğumda Gabor'un gülüşünü duydum.

"Etrafta av yok?"

Gülümsedim. Ardından oku gözlerim kapalı bir şekilde yaya taktım ve derin bir nefes aldım. Yayı gerip geyiği buldum ve oku serbest bıraktım. Gabor tam sinir bozucu bir şekilde gülecekti ki Geyiğin acı çığlığı kulağıma doldu. Gabor'a döndüm ve sinsice sırıttım.

"Kanın kokusunu almamda sorun olmaz sanırım Gabor?"

Bakışları bana döndü ve kafasını salladı. Koşarak kan kokusunun geldiği yere gitti. Aradan kısa bir süre sonra geyikle geri döndü.

Amestec; Büyülü MühürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin