Amestec; Büyülü Mühür

Bölüm 2: 'Şifa'

"Artık karar vermeniz lazım."

Estera kafasını kaldırdı ve onaylar bir şekilde kafa salladı. Elimi yumruk yaptım ve aşağı çektim

"Evvet"

Bana şaşkın şaşkın baktıkları halde bir şey demedim ve eşyalarımı topladım. Geyiği kenara çektim ve yere bazı işaretler çizdim. Geyiği kaldırıp üzerine koydum ve elimi kesip kanımı daireye akıttım. Etrafı toz kapladı ve geyik yok oldu.

"Köye yolladım hala av bekliyorlar."

Estera kafasını salladı ve kurtlara döndü. Konuşmadı kurtlar siyah kurda yaklaştı ve onu kaldırdılar. Öyle bir kaldırdılar ki resmen beyin sarsıntısı geçirdi.

"İndirin! Ben götürürüm!"

Gabor sinirle kükredi.

"Her şeye atlama insan!"

"Onu öldüreceksiniz aptallar!" diye bağırarak karşılık verdim.

Estera kafasıyla işaret etti ve kara kurdu yere bıraktılar. Yere bağdaş kurup oturdum. ellerimi kurda doğru tuttum ve büyüyü fısıldadım.

"Strig în aer, ia-o"            
(Havaya sesleniyorum, kaldır onu.)

Kurt hiç hareket etmeden yükseldi.

"Estera ben nasıl geleceğim?"

Estera, Gabor'a baktı. Gabor kafasını salladı ve Estera'ya yalvarır gibi baktı.

"Gabor'un sırtına bineceksin."

Yüzümde hain bir sırıtış belirdi. Çantamı sırtıma taktım oklarımı ve yayımı alıp Gabor'un yanına gittim. Kocaman cüssesi kıpırdamadı aklı sıra bana zorluk çıkartmaya çalıştı.

"Sen kendini zeki mi sanıyorsun?"

Güldüm ve elimi tüylerine attım ve üzerine atladım. Sırtına iyice yerleştim ve kulağına eğildim.

"Senden daha yüksek atlara bindim, Gabor."

Sırıttım ve çantamdan bez parçası çıkarttım. Estera anlam veremez bir şekilde bakarken açıklamaya başladım.

"Lideriniz yanınız da bir yabancı getirmenize yeterince kızar. Birde yolu gördüm diye beni öldürme ihtimali de var."

Son cümleyi alayla söyledim ve kumaşı gözlerime bağladım. Estera hazır olduğumu anladığında kısa bir şekilde uludu ve koşmaya başladı. Vücudumu Gabor'a yasladım ve tüylerine yapıştım. Yol yaklaşık 1 saat sürdü. Gelir gelmez herkes yatakhane diye düşündüğüm yere doğru ilerledi. Kimse insan formuna dönmemişti. Gabor'un sırtından indim ve etrafa baktım. Herkes beni süzüyor sonra da yukarıda ki kara kurda bakıyordu. Estera kısa bir süre sonra insan formun da yanıma geldi. Kalçasına kadar gelen bem beyaz saçları vardı. Üzerinde ki savaş giysileriyle  ve mavi gözleriyle eşsiz bir takım olmuştu. Estera'yı incelemeyi bırakıp konuştum;

"Nereye götüreceğiz onu?" dedim.

"Şifa haneye oraya kadar götürebilir misin?"

Kafamı salladım ve derin bir nefes alıp yürümeye başladım kara kurt elimde ki balonmuş gibi peşimden ilerliyordu. Şifa haneye geldiğimiz gibi iki kişi dışarı fırladı. Kurdu kendi yüksekliğime indirdim ve başını okşadım. Şifacının yanında ki çocuk sırıttı ve içeri koştu. Hareketi bana gereğinden fazla şüpheli gelmişti. İç sesimi duyunca gülümsedim

'Bu çocuk bir şeyler karıştırıyor.'

Kurdu içeri aldım ve koca yatağın üzerine indirdim. Ağzını açtım ve dişlerine baktım. Etrafı kızarıktı.