KUZEY

2.1K 73 0
                                    

Bu hikâyeyi yazacaksam, sana ve özellikle kendime dürüst olacağım. Hikâyenin ondan önceki kısmının hiçbir anlamı yok. Belki beni daha iyi tanıman için kendimden biraz bahsedebilirim sana... Babasının ve annesinin böyle biri olduğunu, bu işlerle uğraştığını bilmeyen ve normal bir hayat süren Kuzey Bozkurt'tan...

Ben küçükken babam çok sık çalışsa da mutlu bir aileydik. Genelde hafta sonları gittiğimiz dağ evleri, kar tatilleri, yaz tatilleri, yurt dışı gezileri ve evcil hayvanlarımla çok mutlu olduğumu hatırlıyorum... Babam her zaman kuzenim Burak ile birlikte üniversite okumamız için bizi yurt dışına yollayacağını söylerdi. Amcamla da arası çok iyiydi. Okulda da başarılı bir çocuktum. Sonunda Burak'la Londra'daki Ravensbourne University'nin kayıt şartlarına uygun aday olduğumuzdan kayıtlarımızı yaptırıp oraya yerleşmiştik. Aynı evde yaşıyorduk ve aslında en yakın arkadaşım da Burak'tı. Bize sorsalar, babalarımızı büyük paralar kazanan, iyi yatırımcı ve yetenekli iş adamları olarak tanımlardık. Burak tam bir basketbol delisiydi. Bilmiyorum, belki günün birinde onunla tanışabilirsin...

Bense daha çok rafting ile ilgilenirdim ve fena değildim. Piyano çalmaktan, kitap okumaktan, bazen arkadaşlarla bir şeyler içmekten hoşlanan, klasik biriydim. Kolejde değilsem; Londra'daki müzeleri gezip, farklı yemekler denerdim. Sokaktaki kültürleri, tarihî dokuyu, kaldırımların görmüş geçirmiş yaşlı yorgunluğunu hayranlıkla izlerdim. Fotoğraflar çekerdim. Yorgun bir sokağı, yıpranmış bir apartmanı, trafikte kendini kaybeden o insanları, şehrin kendine has görüntülerini bir karede hapsetmeye bayılırdım. Kendi hâlinde huzurla yaşayan biriydim kısacası. Ta ki Burak'ın babasından gelen ailemin ölüm haberine kadar... Daha sonra işlerin başına geçtim, değiştim, zamanla köreldim, duygusuz bir ölüm makinesine dönüştüm ve gerçek bir avcı oldum.

Cehennemin bin kat dibine indim; acıyı, intikamı, ateşi, soğuğu, ölümü, yaşamı, ihaneti, darbeyi, kardeşliği, hırsı ilk elden tecrübe ettim. Yedi ölümcül günahı işledim. Yeraltı dünyasının kralı oldum ve yenildim.

Ama dediğim gibi, hikâyenin ondan öncesinin hiçbir manası yok. İşte, her şeyi biliyorsun; eminim bunu sana verdiği gün, o sana her şeyi önceden anlatmıştır ama hazır olduğunda, bu hikâyeyi bir de benim gözümden okumanı ve senden beni gerçekten anlamaya çalışmanı istiyorum.

Tek isteğim bu.

AV & AVCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin