7.BÖLÜM

267 212 26
                                    

𝐾𝑒𝑦𝑖𝑓𝑙𝑖 𝑜𝑘𝑢𝑚𝑎𝑙𝑎𝑟...

...

       
Efla ,"iyim tabi kızım kimse modumu düşüremez hele ki o Megomanyağı Mirza salağı,"deyi verdi.

Gülümsedim."Aferin sana ya, endişelendim ama cesaretine de hayran kaldım.'

"Ne sandın canım. Mirza yagibi birinden mi korkucam hıh,"

Ah evet bunu sayende bugün öğrenmiştim.

O sırada arka masada rahatsız edici sesler geldiğinde neler olduğunu merak edip bakmak için omuzumun üzerinden arkaya doğru bir göz attım.
Fakat Kutay ve Taylan'ı görmemle keşke hiç bakmasaydım diye geçirdim içimden.

Ama bu işte bir gariplik vardı çünkü onlar az önce en arka sıraya oturmuşlar dı ama ya şimdi. Tam karşımda tam önümdeydiler.

Bu tam bir saçmalıktı.

Bakışlarım Taylan'ın itici bakışlarıyla kesişince hiç bir fırsatı kaçırmadan pişkince göz kırptı.
Bu çocuktan hiç hoşlanmamıştım. Yüzümü buruşturup önüme döndüm.

Nihayet Hoca sınıfa girmişti artık bu sınıftaki ugultuları az da olsa kesmişti.

Dirseğimi masaya koyup yanağımı acvuma yaslayarak masasına doğru giden Esma Hocayı takip ettim.

Çok hoş bir kadındı. İncecikti ve saçlarını dalgalı bir şekilde bıraktığında tıpkı genç kızlar gibi görünüyor du. Her haliye güzeldi zaten.

Masasına geçip bir kaç dosya çıkardıktan sonra sınıfa dönüp,"Günaydın gençler nasılsınız,' dediğinde sınıftaki herkesten ,

"İyiz hocam," sesi yükseldi.

Esma Hoca ,"güzel, bugün derse başlamadan önce Müdür Beyin verdiği kağıtları dolduracağız, size vereceğim iki dosyada anne ve babanızı tanıtmanızı istiyorum,"

Dediğinde sınıftaki herkes onay verip kağıtların gelmesini bekliyordu ama ya ben, hiç bir şey yapmadan başımı önüme eğmiştim.

Tam da bu zaman ölmek istedik. Babamın yokluğu her geçen gün daha da yoğunlaşıyor du.

Onu unutacağıma daha çok özlüyor dum. Kendimi onun yokluğuyla çok çaresiz hissediyor dum, her an çatlayıp yere dağılmaya hazır cam parçacıkları gibiydim.

Ve o an gözyaşlarım akmak için yine gözlerimi zorladı lakin buna direndim.

Efla durumu fark edip elimi kavradığı da dolan gözlerimle ona baktım.

Masumca bana bakıyordu ve bana yanındayım der gibi gülümsedi. Ona eşlik edip gülümsediğimde hala gözyaşlarımın akmaması için mücadele ediyordum.
Ön sırada oturan sarı saçlı kız Esma Hoca'nın verdiği evrakları sınıfa dağıttı. Önümdeki kağıda bakıp acıyla gülümsedim.

Babam vefat etmiş, annemin ise kötü özelliklerinden başka iyi özeliğini bilmiyordum her iki taraftan da Vurulmuşum adeta.
Çaresizlikle etrafıma baktığımda öğrencilerin hevesle kağıtları doldurduğunu gördüm. Bu kalbimdeki acıyı daha da siddetlendirmişti.

Alt dudağımı ısırıp kağıtlara bakıp acı bir iç çektim.

Kalemi elime alıp annemi tanıtacağım kağıda bakarak sinirle soldum.

Yalan la bir sürü şey yazmıştım. Ne yazıcaktım ki bir kızı olduğuna rağmen onu sevmeyen, ayrımcılık ve nankör olduğunu; gözü para , mülk, şöhret'ten başka bir şey bilmeyen bir annemin olduğunu mu...

TUTSAKWhere stories live. Discover now