YETİM (VEGASPETE)

BÖLÜM 36

Sevgili okurlarım bölümü yazarken kendime işkence edercesine Emre Aydın- Sen beni unutamazsın ve Son defa dinledim... Benim gibi kendine işkence etmeyi seven okurlarım için uyarıdır. Sizde dinleyerek peşimden gelebilirsiniz...

Bu bölümü Pete'den okuyacağız iç dünyasına girelim biraz değil mi?

PETE;

Hayatta bazı şeyleri yaralanabileceğimizi bile bile kabul ederiz. Yıllar önce Vegasa aşık olduğumda aslında bana ne kadar zarar vereceğini, en ufak boşlukta her zaman olduğu gibi benden gideceğini, en büyük yaraları onun açacağını bile bile kalbimi ona verdim.

Tüm gece yanımda uyuttuğum oğlumla ve karnımdaki bebeğimle kendi kendime hesaplaştım. Hiç bir şeyden haberi olmayan Venice ve daha dünyaya gelmeden büyük bir haksızlığa uğrayan bebeğim... Bu karmaşadan nasıl çıkacağımı biilmiyorum. Ama çıkacağım... Yıllarca Vegasa rağmen nasıl dik durduysam, şimdi yine ona rağmen,  yaptıklarına rağmen dik duracağım.

Kendime sözümdür, mutlu olacağım. Vegassız ve mutlu ...

Venice kıpırdanarak gözlerini açtığında her sabah yaptığı gibi ilk önce gerindi. Sonra uzun zamandır yanımda uyumadığından  dün akşam yanıma yatırdığımdan beri yaptığı gibi mutlu bir ifadeyle bana baktı.

-Günaydın babacım.

-Günaydın bebeğim, iyi uyudun mu?

-Evet, çok iyi uyudum. Seninle uyumayı özlemişim. Ama keşke Vegas babam da olsaydı.

-Vegas baban bir süre evde olmayacak oğlum

-Neden ki?

-İşlerinden dolayı, ama seni görmeye gelir merak etme.

-Seni üzdü değil mi?

-Hayır oğlum, nerden çıkardın?

-Üzdü biliyorum, gece ağladın sen duydum ben ama belli etmedim sana.

-Venice sen bu kadar büyüdün mü oğlum sahiden?

-Büyüdüm tabi, hem sen üzülme babacım ben senin yanındayım hiç üzmem seni.

-Hiç üzmezsin bebeğim biliyorum

Venice kollarını bana sarıp başını karnıma koyduğunda dolan gözlerime hakim olmaya çalıştım.

-Hadi bakalım kalkalım artık, okul vakti.

Yataktan kalkıp Veniceyi okul için hazırladım. Üzerini giydirdim ve birlikte  kahvaltı ettik, daha sonra kapıdan çıkmadan önce sanki yaşadıklarımı anlıyormuşcasına gitmeden yanaklarıma o minik ellerini koydu ve öptü.

-Akşama görüşürüz babacım. Seni çok seviyorum.

-Bende seni seviyorum bebeğim görüşürüz.

Veniceyi bakıcısı servise götürdüğünde odama çıktım. Duş alıp üzerimi giyindikten sonra Max'ı aradım.

-Pete?

-Max nerdesin?

-Geliyorum yoldayım hazır mısın?

-Evet seni bekliyorum.

-Tamam beş dakikaya ordayım.

Telefonu kapatıp ceketim ve çantamla birlikte gerekli evrakların olduğu dosyayı aldım. Max ile yaşayacağımız ülkeye giriş için başvuru yapmaya gidecektik. Her zaman yanımda olan dostum bu konuda da beni yanlız bırakmadı ve yardımcı oldu.

Max geldiğinde hiç beklemeden gerekli işlemleri yapmak için konsolosluğa gittik. Başvuruları yaptıktan sonra Maxtan beni şirkete bırakmasını istedim. Şirket binasının önünde durduğunda kemerini açtı ve arabadan benimle birlikte indi.