BÖLÜM 33

828 50 102
                                    

Pete ofisine girdiğine masasında duran vazodaki çiçeklere baktı... Rengarenk papatyalar duygu karmaşasını anlatıyordu sanki. Masasına doğru ilerleyip ceketini ve çantasını koltuğa bırakıp çiçekleri kucakladı ve kokladı.

-Çok güzelsiniz, mis gibi kokuyorsunuz.

Beline sarılan kollar ile anlık irkildi. Vegas boynuna derin bir öpücük bırakıp derin bir nefesle kokusunu içine çekti.

-Sen daha güzelsin bebeğim, dünyanın en güzel çiçeklerini getirsem senin kokunla baş edemez.

-Vegas.

Pete Vegasın kolları arasında ona doğru döndü. Yanağına bir öpücük bırakıp geri çekildi.

-Teşekkür ederim sevgilim, günüm mükemmel başladı.

-Her sabah sayende bende güne mükemmel başlıyorum bebeğim benim.

Vegas Peteye karşı hissettiği suçlulukla baş edemiyordu. Belindeki kollarını sıkılaştırıp sarıldı bebeğine, Pete hiç beklemeden kollarını boynuna sarıp karşılık verdi.

Vegas geri çekildiğinde Petenin saçlarını okşayıp geri doğru düzeltti.

-Doktor randevumuz kaçta bebeğim?

-13:00'da , toplantıdan sonra çıkarız olur mu?

-Olur tabi yavrum, ben odama geçiyorum, kendini çok yorma tamam mı?

-Tamam merak etme, toplantıda görüşürüz hayatım.

Vegas Petenin alnına, yanaklarına ve en son dudağına bir öpücük bırakıp kendi odasına geçti. Pete çiçeklerine bakıp tekrar kokladı ve gülümseyerek masasına geçti. Bilgisayarını açtıktan sonra geri yaslanarak karnını okşadı.

-Bebeğim, bugün kalp atışlarını duyacağız, çok mutluyuz.

Bebeğiyle gülümseyerek konuşurken tıklanan kapı ile doğrulup elini karnından çekmeden seslendi.

-Gel!

-Bay Pete günaydın.

-Günaydın Pat gel.

Pat içeri girip kapıyı kapattı ve Petenin masasına yaklaştı.

-Çiçekler çok güzel.

-Evet, günüm güzelleşti.

Pat gülümseyerek elindeki dosyayı Petenin önüne koydu.

-Toplantıdan önce bakmak istemiştiniz.

-Ah evet sağol, otur lütfen uzun sürecek ayakta kalma.

Pete dikkatle dosyayı incelerken Pat o kadar stresliydi ki oturduğu yerde parmaklarını birbirine dolayıp sıkıyordu. Bir süre sonra Pete dosyanın kapağını kapatıp koltuğunda geri yaslandı.

-Tamam sorun görünmüyor. Toplantı sırasında yanımda ol ve not tut lütfen.

-Nasıl isterseniz.

Pat odadan çıktıktan sonra kendi masasına geçti. Vegasla konuşmalıydı, aklında sadece bu vardı. O geceden sonra ne kadar uğraşsa da onunla konuşamamıştı. Önündeki işleri toparladıktan sonra doğruldu ve aklından çıkmayan adamı düşünerek gülümsedi. Kolundaki saate baktı, toplantı saatine daha vardı. Cesaretini toplayıp Vegasın odasına geçti. Kapıyı çaldı ve 'Gel' komutunu aldıktan sonra içeri girdi.

-Ne işin var senin burda!

-K-konuşmak istiyorum.

-Peki tamam,  bende konuşmak istiyordum.

YETİM (VEGASPETE)Where stories live. Discover now