11.BÖLÜM

19 13 2
                                    

Değer vermek, sevmek, onun için her şeyi yapmak...
Kaybetmekten korkmak. Bu zaafını belli etmek.
İşte tam olarak sorun burada.
Kaybetmekten korktuğun ne varsa hepsi teker teker ellerinin arasından kayıp gidecek, bu bir gerçek !
Ya sen buna sebep olacaksın, yada sebep olacaklar, ama sonuç olarak bu olacak.
Annem gözlerimin önünde cansızca yatıyordu.
Abimi, bildiğim halde kurtaramamıştım ve şimdi Leyal..
Onu korumak istediğim halde buna çaba sarf ettiğim halde olmamıştı.
Demek ki önemli olan eve dikkatli girip çıkmak değil,
Korkmamaktı.
Korkusuz bir yenilmez değildim.
Zaafları olan, hassas, geçmişi ile savaşan, ülkesine savaş açan ve güçlü kalmaya çalışıp vicdanını, acımasızlığının arkasına saklayan biriydim.
Beni böyle görsünler, böyle bilsinler, çünkü bildikleri şeyi düşünmeleri canımı acıtmazdı ama acıttı.
Zaafımı bir yerde hata yapıp göstermiştim ki bunu ilk başta yapmıştım. Nerede hata yaptığımı bilmesem de bana ulaşmak için, Leyale verilen zarftan belliydi.

Ellerimi nereye koyacağımı bilmeden olduğum yerde sadece sessizce dolanmıştım.
Düşünmeye çalışmış, ne yapacağımı anlamaya çalışmış, kimseye zarar vermeden Leyali oradan çıkarmanın planını bulmaya çalışmıştım.
Yoktu. Bir plan yoktu. Kafam allak bullak olmuş ve vücudum stresten titremeye başlamıştı..

_İyi misiniz? _

Kapının önündeki nöbetçiyi yeni fark etmiş ve elimle geçiştirip önümde duran bir taşa bağırarak tekme atmıştım.
Sinirimi çıkartacak ne bulursam onu kullanacaktım.

_Hanım efendi _

Hızlı ve sinirli bir şekilde kafamı nöbetçiye çevirmiştim.

_Yok bir şey  Önüne bak_

Adam gözlerimin önünde yamulmaya başlamış ve şekil değiştirmişti.
Olduğum yerde bir an yere düşüp bana doğru gelen adamdan oturarak uzaklaşmaya çalışmıştım.

_Hanım efendi lütfen sakin olun! Burnunuz kanıyor._

Bir sağa bir sola yatan koca duvarlar ve adam gözlerimi ağrıtmaya başlamıştı.
Elimi yavaşça burnuma götürüp akan sıcak sıvıya dokunmuş ve ardından elimdeki sıcaklığa bakmıştım.
Koyu kırmızı bir sıvı ve yoğun demir kokusu,midemi bulandırmıştı.
Adam telsizle bir şeyler söylemeye başlamış ve saniyeler geçmeden kapıdan önce Arin sonra Aras çıkmıştı.
Yavaş yavaş dönen duvarlar durmuş ve kafam yerine oturmaya başlamıştı.
Kolunu tutup kaldırmak isteyen Arinin uzattığı elini es geçip görevliden yardım alarak ayağa kalkmış ve Arasın yakasına yapışmıştım.

_Leyal_

Aras tedirgin olan bakışlarını pür dikkat üzerime kilitlemiş ve sadece korktuğu şeyi söylememden çekinmişti.

_Aras Leyali kaçırdılar. _

Aras gözlerini kapatmış ve sessizce yutkunup, beni sakince kenara itmişti.

_Kim nereye, Neva sen nereden biliyorsun? _

Nereden bildiğimi söylemem Arasın bana olan güvenini sarsardı ve bu yüzden bir an düşünüp durumu kurtarmaya çalışmıştım.

_Beni aradılar.. Bir şey istiyorlar. _

Aras ellerini arkasına koymuş ve düşünmeye çalışmıştı.
Arin ise o yeşil gözlerini bana dikmiş uzun uzun bakmıştı.
Fazla göz teması kurmaktan çekinmiştim çünkü daha ilk baştan bana olan güvenlerini sarsamazdım.
Geçmişi bilmelerini istemiyordum.
Şuan ki sorunumuz Leyaldi ve ona odaklanmamız lazımdı.

Aras görevliden arabasını istemişti.
Bende onunla gitmek için tam hareketlenmiştim ki Arin sertçe kolumu tutup kenara çekmişti.

_Kardeşim sana güveniyor olabilir ama ben sana zerre kadar güvenmiyorum. Bu hikayeye de inanmadım bu yüzden sen burada kalıp sorularımı cevaplayacaksın. _

IN LAK' ECHWhere stories live. Discover now