12

4.7K 462 199
                                    

''JUNGKOOK-AHHH!''

Delta, elini sıkan vitayı biraz olsun sakinleştirmek için etrafa feromonlar yaymaya çalıştı. O kadar telaşlıydı ki bunu bile beceremiyordu.

''Biraz daha ıkının Bay Park.''

''AHHH! CANIM YANIYOR!''

Uzun süre sonra ameliyathanede yankılanan tiz ağlama sesi; deltayı mahvederken, vitaya derin bir
nefes aldırmıştı.

''Çok şükür...''

Jungkook daha fazla dayanamayıp ağlarken; Jimin gözlerini kapatmış, hızlı soluklarını düzene sokmaya çalışıyordu.

''Aman Tanrım...''

Doktordan yankılanan şaşkın nida, delta ve vitanın aynı anda oraya bakmasına neden oldu.

''Ne-ne oldu?'' Diye sordu Jungkook endişeyle. Deli gibi titriyordu vücudu ve bedeni.

''Kızınız....Kızınız bir vita.''

[Not: Arkadaşlar omegaverse ficlerinde tür belirleme sürekli farklılık gösteriyor. Kimi ergenlikte kimi doğumda belirliyor. Ben de doğumda belirlemeye karar verdim.
Şöyle düşündüm: Bebek doğduğunda gözleri hangi renkse o tür. İşte morsa vita, sarıysa delta filan. Anladınız umarım. Saçma sapan yorumlar istemiyorum.]

...

''Neden daha önce türünüzü söylemediniz ki?''

''Gerek duymadık.''

''İkiniz de özel türsünüz. Oldukça normal bir şey vita olması.''

''Ne zaman odaya gelecek?''

''Hemşireler yıkayıp üzerini giydirecek. Ondan sonra geti-''

Doktor daha cümlesini bitirmeden tıktıklanan kapıyla ikilinin bakışları oraya kaydı.

''Geldiler. Ben sizi yalnız bırakayım.''

''Bir dakika.''

Jungkook cebinden çıkardığı koku hapseticiyi uyuyan bedenin hastane kıyafetine taktı. Ardından bakışlarını betaya çıkarıp kafasıyla onayladı.

''Gelebilirsiniz.''

Hemşire ve bebek odaya girerken, doktor odadan çıkmıştı. Hemşire bebeği yatağın yanına bıraktıktan sonra tebrik edip gitti. Jungkook da hızla minik vitanın yanına ilerledi.

Gördüğü yüzle şaşırmadan edememişti.

Kızları resmen kendisinin minik bir kopyasıydı. Kendinden aldığı tek şey; Korelilere göre büyük olan gözleriydi.

Ah bir de kiraz rengi dudakları...

''Ne kadar da güzelsin vitam...''

Deltası yavruyu hissetiği anda etrafa okyanus kokusunu yaymaya başladı. Kokuyu alan minik vita gözlerini açıp babasına baktı. İlk karşılaşmalarıydı...

''Bebeğim....merhaba.''

İki parmağıyla onun elini kavradı. Babasını hisseden vita, etrafı biraz daha koklayıp annesinden bir iz aradı. Fakat bulamayınca huzursuzlanıp ağlamaya başladı.

''Neden ağlıyorsun meleğim?''

Korksa da, ağlamaya devam eden minik bedeni dikkatlice kucağına aldı. O sırada gürültüye uyanan Jimin, gördüğü manzarayla mest oldu.

I Miss U |Jikook|✔Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ