2

8.6K 516 138
                                    

Vita, okula bitik olan enerjisiyle gidiyordu. Hem bugünkü dersler kötüydü hem de tek arkadaşı ailesini ziyaret etmek için Daegu'ya gitmişti.

Okula vardığında dersler bitmek bilmezken öğle arasını zar zor etmişti.  Önüne koyduğu sağlıklı yemeklerle bakıştı. Tek başına yemek yemekten kesinlikle nefret etmişti. Eline aldığı metal çubuklarla yemeğini dürterken derince ofladı.

Yaklaşık bir dakika sonra telefonuna gelen bildirimle boşlukta olan dikkati dağılmıştı. Bakışları masanın üzerinde duran telefonu bulurken, çubukları tabldota bırakıp, eline aldı.

Jungkook:
Teksen gel yanıma

Bakışları direktmen Jungkook'u ararken, gördüğü bedenle oturduğu masadan kalktı ve yanına ilerledi.

Hiçbir şey demeden deltanın yanındaki sandalyeye yerleşti ve yemeğini yemeye başladı. En azından yalnız yemek yemiyordu.

''Taehyung yok mu?'' Diye sordu Jungkook. Jimin'in bir an bile yanından ayrılmayan çocuğun şimdi neden olmadığını merak ediyordu.

''Ailesini ziyarete gitmiş.''

''Haberin yok muydu? Yüzün asık.''

''Bana mesaj attığında seninle sevişiyordum, Jeon.''

Bakışlarını kısa süreliğine deltanın güzel gözlerine çıkardıktan sonra tekrar yemeğine döndü.

''Güzel zamanlardı.'' Dedi Jungkook sırıtarak. Jimin'de ona ayak uydurup yüzüne küçük bir tebessüm yerleştirdi.

''Ne zaman gelecekmiş?''

''Bilmiyorum. Annesi rahatsızlanmış. Finallerden önce gelir herhalde. Aradım ama acmadi. Şarjı yok galiba.''

''Benimle takılabilirsin.''

Jimin duyduğu şeyden sonra elindeki çubukları bıraktı ve iki elini önünde yalvarır gibi birleştirip saçma bir sesle konuşmaya başladı.

''İzin verdiğiniz için size minnettarım Bay Jeon. Siz olmasanız ne yapardım?''

Jungkook onun bu haline kıkırdayıp önüne döndü ve ağzına bir parça tavuk attı. Bugünkü yemekler güzeldi.

Ağzındaki tavuğu çiğnerken bakışları Jimin'in tabldotunu buldu. Oldukça... sağlıklı görünüyordu.

''Sürekli olarak nasıl bu kadar sağlıklı beslenebiliyorsun? Daha önce sebze dışında bir şey aldığını görmedim.'' Diye sordu elinde olmadan.

''Sabit tutmam gereken bir kilom var. O yüzden öğünlerim belirli.''

''Canın hiç fast-food tarzında yemekler  çekmiyor mu? Yoksa tiksiniyor musun? Okuduğum bir yerde sürekli sağlıklı beslenmenin bir süre sonra iştahı kapattığını söylüyordu.'''

''Canım çekiyor, yiyorum da. Ama aldığım kalorileri yok etmek için çok çalışmam gerekiyor. Tiksinmiyorum da eritmeye çalışmaya üşeniyorum.''

''Sözde dansçı olacaksın.''

''Derslerde çok yoruluyoruz bu yüzden ayriyeten pratik yapmak zor oluyor. Senin işin yok tabii, bütün gün oturup çizim yapıyorsun.''

''Bölüm seçerken bunların olacağını biliyordun. Ayrıca mutlu olduğunun da farkındayım. Sen, seni zorlayan şeyleri seversin, Park.''

''Evet, aynen öyle.''

Aralarında geçen tetikleyici bakışma, ikisinin de fazlaca fesat olduğunun bir kanıtıydı. Öylelerdi de zaten.

''Bu arada kızgınlığın ne zaman? Ona göre işlerimi ayarlayacağım.''

I Miss U |Jikook|✔Место, где живут истории. Откройте их для себя