Mehmet Köse

1.4K 89 4
                                    

BAYBARS

Araba Evin önünde durdu..

"Abi, Bülent Bey, Seni görmeye gelmiş." Celil sessiz geçen yolculuğun sonuna geldiğimizde, söylemişti bunu..

"Fazla sıklaştı bu ziyaretler.." yılgın çıkan sesim, yorgun bedenimin eseriydi..

"Sanırım ,Mehmet Köse ile  ilgili konuşacak." 

Sesi tatsız bir hal aldığında, derin ve sert bir nefes çektim içime.

"Mehmet Köse falan kaldıracak durumda değil kafam, bu gece tek bir şeyi bile kaldırabilecek durumda değilim." Arabanın kapısını açarak, hızla Eve doğru yürüdüm, Ayaklarımın altında ezilen çakıl taşları, eziyet görürcesine gıcırdarken, Ana kapıya çoktan ulaşmıştım.

Kapı Açıldığında, Canan gözlerini üzerimde gezdirdi..

Bakışlarım üstüme döndüğünde, Kıyafetlerimin topraktan kirlendiğini yeni fark ediyordum..

"Abi." Salona doğru beklemeden ilerlediğimde, Şöminenin başında, Fotoğraf çerçevelerini incelerken buldum onu.

"Sonunda.." dedi beklemekten sıkılmış bir sesle konuşmuştu.

"Neden geldin." kendimi koltuğa bıraktığımda, Omuzumda ki Acı varlığını ince bir sızı ile hatırlatıyordu..

"Bir kere hoş geldin Abi desen ölür müsün, bir kere açsan kollarını, Oo kral abim sen mi geldin desen ?" sesinde ki Alaycı tını, çene kasımı geriyordu.

"Bülent!" dedim sesim odada sabırsızlıkla dolandı.

"Mehmet Kösenin Mallarını teslim edeceğim." bana doğru bir kaç adım attı..

Elindeki Çerçeveyi, yavaşça mermer sehpaya bıraktığında, gözleri üzerime dönüyordu.

"Hayır." dedim sakin bir öfke ile.

"İzin almıyorum Baybars! bu adamlara yeterince sorun çıkardık! bir gün canlarına tak edecek, o zaman seni ben bile kurtaramam!" neredeyse yüksek çıkan sesi, yüzümde Sinirle karışık bir gülüşe neden olurken, konuştum.

"Beni sen mi koruyorsun ? " gözlerim ezici bir şekilde üzerinde gezdi.

"Köpek Arabanın gölgesinde yatarmış, kendi gölgem diye-" sustu..

"Şimdi beni konuşturma! Bir senedir ! bulaşmadığın adam kalmadı! bir yerden geri dönmen gerek! insanlara kafa tutarsan.. bir gün biri bir yerde sıkar kafana! " dedi

Sesinde ki endişe, beni güldürüyordu, Bilmesem beni düşünüyor derdim, Ama biliyordum, onu en az kendim kadar iyi tanıyordum.

"Hayır." dedim yeniden sakin bir sesle.

"Lan beni, delirtecek misin!! Adamların bıçak kemiklerine dayandı!! derdin hepimizi öldürtmek mi ?! " Bana doğru eğildiğinde, Yüzüme doğru yeniden bağırmaya başladı.

"Benim ölmeye niyetim yok Baybars! O mallar En geç yarın , o adamların depolarında olacak!! çocuk oyuncağı değil bu!" yeniden gülümsedim.

Ama gülümsemem, öyle pek komik bir nedenden değildi, Sabrımın son kırıntılarının göstergesiydi.

"Ben buradayım Bülent, benden o malları alabilecek tek bir Allah'ın kulu varsa, buyursun.." yavaşça ayağa kalktığımda, geri çekildi

"Delirmişsin Lan sen!! Kafayı yemişsin!" arkamdan salonu inletirken, merdivenlere doğru ilerledim, ve teker teker yavaşça çıktım, her adım, beni Sonunda Yatak odasına çıkartacaktı ve ben, o siktiğimin odasına girmek falan istemiyordum..

VEDİA ( FİNAL YAPTI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin