Üçüncü Bölüm

765 34 3
                                    

Multimedya: Bora (Alejo Sauras)


"İşe kabul edildim!" dedim, kadehimi havaya kaldırırken.

Annem, sevinçle "Bu harika bir haber!" dedi. "Demek görüşme biter bitmez kabul ettiler seni?"

"Evet, aynen öyle. Ben de çok şaşırdım böyle birden kabul edilmeme."

"Senin adına çok sevindim canım, umarım başarılı olursun. Hayırlı olsun Meva."

"Teşekkür ederim anneciğim." Babama baktım. "Baba, sen bir şey söylemeyecek misin?"

"Senin adına sevindim," dedi, dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme ile. "Hayırlı olsun."

Onun yanında çalışmadığım için bana tavır yaptığını biliyordum fakat şu anda bunu kafaya takamayacak kadar mutluydum. Sonunda kendime bir iş bulabilmiştim. Gayet de güzel bir meblağ ile işe başlayacaktım, hem de böylesine köklü bir şirkette.

Daha başka ne isteyebilirdim ki?

"Görevin ne olacak peki?" dedi annem, heyecan içinde.

"Bora Bey'in kişisel asistanı olacağım, en azından şimdilik. Belki zamanla daha yüksek pozisyonlara geçiş sağlayabilirim, pazarlama müdürü filan olmak gibi."

"Bora Kızılhan'ın mı asistanı olacaksın?" diye söze atıldı babam.

Başımla onayladım. "Aynen öyle. İş görüşmesini de onunla yaptım zaten. Biraz sert birine benziyor ama zamanla onunla daha iyi anlaşabilirim diye düşünüyorum." Babamın kaslarının gerildiğini fark ettim. Yan gözle ona bakıp "Bir sorun mu var babacığım?" diye sordum.

"O adamla çalışırken dikkatli ol," dedi babam, soğuk bir tavırla. "İş dışında başka bir iletişimin olmasın o adamla."

"O benim patronum baba, aramızda işten başka hangi konuda bir iletişim olabilir ki? Hem sen onu tanıyor musun?"

Babam, sorumu duymazlıktan gelerek "Dikkatli ol," dedi. "Sana o kadar söylüyorum. Yoksa farklı önlemler almak zorunda kalırım."

Bakışlarımı tabağıma çevirdim. "O benim patronum," diye yineledim. "Aramızda sadece iş ilişkisi var baba, başka bir şey olamaz."

"Onun bu kadar üstüne gitme Erol," dedi annem, babamın elini tutarak. "Bak ne güzel, kızımız işe başlamış. Bunu kutlamamız gerek." Annem elini geri çekti. "Meva sorumluluk sahibi bir kız. Seni utandırmayacaktır, öyle değil mi Meva?"

"Tabii ki de anne. Ben oraya işimi yapmak için gideceğim, para kazanmak için. Başka bir amacım yok."

Babam, çatalını tabağa bıraktı. "Halletmem gereken işler var. Size afiyet olsun," dedi ve sofradan kalkıp yanımızdan uzaklaştı.

Babam, yemek odasından çıktığında bakışlarımı anneme çevirdim. "Babamın nesi var anne? Neden böyle konuştu?"

"Babanı bilirsin Meva, sana çok düşkündür. Kendince seni korumaya çalışıyor o kadar. Kafana takma."

"Babam, Bora Kızılhan'ı tanıyor mu? Veya onun ailesini? Neden onun asistanı olacağımı öğrendiğinde bu kadar kızdı bana?"

"Tanıdığını sanmıyorum, babanın işi çok daha farklı bir alanla ilgili. Bir erkeğin yanında çalışmandan rahatsız olmuştur bence o. Zamanla gevşer, merak etme."

Derin bir nefes alıp yutkundum. "Umarım. Benim gerçekten de çalışmaktan başka bir niyetim yok."

Annem, güven verici bir şekilde gülümsedi. "Biliyorum Meva, baban da biliyor. Sen onun yanında çalışmadın ya, ona bozuktur siniri. Endişelenme."

İntikamın Adı; MevaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin