iki

1.4K 159 23
                                    

Bir geceyi Luke gelmeden atlattığına seviniyordu. Ama Luke her şeyi çok kafaya takan biri değildi bu yüzden ona söylediklerini takmayıp gece gelmeye devam edebilirdi.Sonuç olarak bu gece için gelmeyeceğinin garantisini veremezdi.


Masaya çantasını bıraktı.Termosta duran çayını bir bardağa döküp mezarlığı turlamaya başladı.Bu gece Luke'u görmezse hafta sonu kliseye uğrayacağını düşündü.

Dumanı tüten çayını üfleyip içmeye başladı.Uzun çam ağaçları mezarlığa daha kasvetli bir görüntü katıyordu.


Ashton dünyanın en sıkıcı işini yaptığını düşündü , bu sıkıcılığa karşın işini seviyor olması da garipti.


Gözlerini ovuşturdu esnemesini bastırdı.Gece mezarlığa geliyor ve bu yüzden gündüz uyuması gerekiyordu.Bozulmuş uyku düzeni onu pek iyi etkilemiyordu.Tabii birde papatya çayı vardı , kulübede bu gece de uyumamayı başarırsa mutlu olacaktı.


Son bir kez etrafı kolaçan etmeliydi neredeyse sabah olmak üzereydi.Dışarı çıktı . Mezarlığın sol tarafının tamamı gezdi.Sıra sağ tarafa gelmişti.O tarafta Luke'un olma ihtimalini düşündü. Bu sefer ona sert çıkışacaktı. Uzaktan oraya baktı.Aynı mezarın başında bu kez başka biri vardı. Sarı uzun saçları olan bebek mavisi elbise giymiş bir kızdı bu. O da mı Luke'un kuzeninin ruhunu bu saatlerde hissedebileceğine inanmıştı? Her kimse o mezarda yatan kız çok seviliyor olmalıydı.

Hava neredeyse aydınlanmak üzereydi. Ashton kızın neden bu saatte geldiğini merak etse de ses çıkarmadı ve mezarlığı turlama işine geri döndü.

knock knock ↣ a.iWhere stories live. Discover now