XII

32 6 0
                                    

Tişört basımları bitti mi Devin? 

Evet her tasarımdan 200 tane bastık. Çekimler için gelirsen cuma sabahı fotoğrafları siteye koyar akşamına da satışa başlarız.

Tamamdır programı ayarladım öğleden sonra geliyorum. 

Telefonu kapatıp aynanın karşısına geçti. Ellerini saçlarının arasında gezdirdi ve son kez aynadaki yansımasına bakıp anahtarı elinde döndürerek garaja indi. Mırıldandığı şarkı eşliğinde gazı kökledi ve çekimler için yola koyuldu.

Seni görmek ne güzel Daniel deyip elini uzattı. Tokalaşıp çekim salonuna yan yana yürüdüler. Daniel girdikleri odadaki insanlara başıyla selam verip tasarladığı tişörtü giydi ve kameraya doğru gülümsedi. Son flaş da patladıktan sonra fotoğrafları elemek için bilgisayar başındaki Devin'in yanına geçti. Parmaklarını masada tıkırdattı, fotoğrafları seçtiler ve birbirlerine veda ettiler.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

-Atla mı paddock'a gideceksin Daniel?

"Evet zaten aktif yarış hayatımın şimdilik son amerika gpsi.  Ne kaybedebilirim ki?"

-Daniel böyle çılgınlıkları yapabilen az sayıdaki insandan birisin.

"Sen de beni bu yüzden sevmiyor musun zaten?"

Bu soruyla Heidi'nin yanakları al al oldu. Mahçup bir gülümseme ile Daniel'a baktı ve Daniel'ın yürürken yanında sallanan kolunu yakalayıp kendi omzuna attırdı.

-Haydi gidelim de sana bir at ayarlayalım o zaman.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

(Heidi'nin günlüğünden)

Bugün Daniel'ın ne kadar büyük gözüküp ne kadar çocuk ruhlu olduğunu yeniden keşfettim. Onun öyle bir enerjisi var ki bitmek bilmiyor, herkese ışık saçıyor. İnsanlar ne der diye düşünmüyor aklına ne gelirse yapıyor. Takım arkadaşlarını dansa kaldırıyor, araba kullanırken bağıra bağıra şarkı söylüyor, her şeye rağmen kocaman gülebiliyor. Ne kadar yakınında olsam veya onu ne kadar iyi tanısam da bu yaşam enerjisinin nereden geldiğini çözemedim. Oysa ben de bu enerjiye sahip olup onun beni mutlu ettiği kadar onu mutlu etmek isterdim. 

Heidi son satırı da bitirmişti ki günlük elinden alındı. Aceleyle oturduğu sandalyeden fırlayıp Daniel'ın uzanamasın diye havaya kaldırdığı günlüğe doğru zıplamaya başladı. Daniel kafasının üstüne kaldırdığı günlüğü sesli biçimde okumaya başladı. 

"Oysa ben de bu enerjiye sahip olup onun beni mutlu ettiği kadar onu mutlu etmek isterdim. mi? Ne ? Beni mutlu edemediğini mi sanıyorsun?"

Heidi'yi kolları arasına alıp dudaklarını saçına değdirdi. 

"Yanılıyorsun Heidi ben gayet mutluyum. Ayrıca beni mutlu etmeyen insanlarla bir işim olmaz genelde." 

Bir kahkaha bıraktı. Heidi'nin hayran olduğu kahkahalardan birini.


Bir Yıldızın SönüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin