IV

55 7 0
                                    

Beş günün sonunda ne kadar Martin'in haklı olduğunu kabul etmek istemese de daha iyi hissediyordu kendini. Martin'in yoğun konser programından dolayı onlarla beraber monaco'ya gelmek yerine ibiza'dan ayrılıp ABD'ye geçecekti. Havalimanında "araşırız" diye işaret edip ayrıldılar ve Heidi ile el ele binecekleri uçağa doğru yürümeye başladılar. Uçağın kalkış vaktini beklerken Daniel'ın telefonu çalmaya başladı. Ekranda 'Antonio' yazısını görüp telefonu kulağına götürdü. 

- Daniel lafı çok uzatmayacağım biliyorum uçuşun var ama durumdan haberdar olmak istersin diye düşündüm. Sen burada değilken Toto aradı. Seninle yüzyüze görüşme yapmak istiyormuş. Burada olmadığını bugün döneceğini söyledim. Yarın, seninle La Tavernetta'da buluşmak istiyor.

"Tamamdır Antonio haberdar ettiğin için teşekkür ederim. Şimdi uçağa biniyoruz gelince detayları konuşuruz. Görüşürüz." deyip kapattı telefonu. 

Konuşmaları duyan Heidi, bir o yana bir bu yana turlayan Daniel'ın yanına geldi.

- Ne olmuş? Antonio ne diyor? Ne konuda haberdar etti seni? Gerçi ne konuda olacak tabii ki formula. Yoksa... Yoksa takım mı bulmuş?

"Yok, ona mercedes'in teklifiyle ilgilendiğimi söylemiştim. Toto'yla görüşme ayarlamış, onu haber veriyor."

- Anladım ne zaman buluşacaksınız?

"Yarın akşam buluşacağız."

- Erkenmiş. O zaman şimdi rotamız mı değişti? İngiltere'ye mi gidiyoruz?

"Hayır, Toto Monaco'ya geliyor. La Tavernetta'da yemek yiyeceğiz."

- Neee? Koskoca Toto Wolf seninle görüşmek için ta İngiltere'lerden kalkıp Monaco'ya mı geliyor? Vayy bee.

"Ehh... yani övünmek gibi olmasın ama geliyor. Her neyse şakasına da olsa bu konuda övünmeyeceğim sonuçta as kadroya katmak için gelmiyor."

- Olsun. Şimdi anlaşırsanız şey mi olacak? Hani Nyck de Vries her yarış onun yanında oturuyor ya onun gibi mi olacaksın? 

" Evet sanırım öyle."

Yapılan anons konuşmalarını böldü. Ve uçağa doğru yöneldiler. Önlerinde daha 2 saatlik uçak yolculuğu vardı. Ve konuşacak zaman boldu.  

----------------------------------------------------------------------

"Antonio, biz vardık. Uygun olduğunda uğra da detayları konuşalım." deyip ses kaydını yolladı. Mesaj iletilmedi. Yine ne işlerle uğraşıyordu kim bilir. Telefonu kenara atıp Heidi'nin peşinden mutfağa geçti. Heidi'nin kendisi için de hazırladığı soğuk kahveyi aldı. Tam bir yudum alacakken kapı çaldı ve oraya gitmek zorunda kaldı.

"Dostum, yoğunluktan bana ayıracak vaktin kalmadı sanıyordum." dedi kapıdaki Antonio'ya şaka yollu. 

İçeri geçtiler ve detayları, planları tartıştılar.

- Geriye sadece yarın oraya gidip sana uyup uymadığına bakmak kalıyor. Unutma bu anlaşma senin için mantıklı olsa da tek seçenek değil. Git ve Toto'yla geçireceğin 2 saatin keyfini çıkar.

----------------------------------------------------------------------

Sonraki gün, akşam üzeri Toto ile buluştular. Daniel, bu zamana kadar hiç Toto ile yüzyüze resmi bir biçimde görüşmemişti. Toto göründüğünün aksine oldukça sempatik ve eğlenceli bir adamdı.

- Daniel, senin 3 takımda ve 10 yılı aşmış yarış tecrübelerin var bunların tamamı çok değerli. Sana ileride kesin bir koltuk verebiliriz diyemiyorum. Çünkü bu birden fazla koşula bağlı bir şey öncelikle Lewis bırakacak mı? buna bağlı ve tabii ki senin çalışma arzuna ve sende hala bir şeyler olduğunu kanıtlamana bağlı. Bunu seni aşağılamak için söylemiyorum ancak tahmin edersinki şuanki performansında olursan sana koltuk veremeyiz. Ama sözleşmene, teklif geldiğinde feshetme şartı ekleriz böylece senin de için rahatlar. Ne dersin?

Daniel başıyla onayladı ve Toto devam etti.

- Dediğim gibi seni takımımda görmek isterim ki bunu ne senden ne de basından sakladım. Tabii aktif sürücülükten sonra çok nadir piste çıkmak ve sadece gelişime katkıda bulunmak seni tatmin eder mi bilmiyorum. Ama belki biraz sahadan ayrılıp dışarıdan işin içine dahil olmak daha iyi olur. 

"Toto, sana açık olacağım şuan aktif yarışmak istediğim bir şey değil ama hala spordan tamamıyla ayrılmak için hazır mıyım bilmiyorum. O yüzden teklifiniz bir çok yönden bana uyuyor. O yüzden teklifinizi kabul ediyorum. Bir tarih belirleyelim ve pürüzleri halledip imzaları atalım. Artık aklımda ne yapacağım acaba sorusu istemiyorum." 

-Takımımıza hoşgeldin Daniel.

Ayağa kalktılar el sıkışıp, İngiltere'de buluşmak için sözleştiler. Daniel evine giden yokuştan inerken kendini kuşlar kadar hafif hissetti.







Bir Yıldızın SönüşüWhere stories live. Discover now