~45~

9.3K 705 115
                                    

Sınır: yok

Geç gelen bölümler nedeniyle bu defa sınır koymadım. Yeni bölüm iki güne gelecek. Sizleri çok özledim. Umarım bölüm hoşunuza gider.

Keyifli okumalar dilerim!!!!!!

________________________________

Mehir'den;

"Anne valizleri yükledik, gidiyoruz biz."

Annem hemen mutfaktan elinde kaplarla çıktı. Kadın resmen bizden daha heyecanlıydı.

"Ben de geliyorum. Şunları alın."

Banu'nun kucağına elindekileri verdikten sonra ayakkabılarını giydi. Hep birlikte aşağı indik.

Merihle Aslan bizi bekliyorlardı. Aslan Banu'nun elindeki kapları alıp arabaya koydu. Banu dönüp anneme sarıldı. "Hoşça kal Teyzoşum."

"Güle güle gidin kuzucuğum."

Banu arabaya bindikten sonra Merih eğilip hemen annemin elini öptü. "Hoşça kalın Leyla teyzecim."

Annem Merih'e gülümsedi. Ona daha çok alışmıştı. Kendi oğlu gibi seviyordu, emindim. Ener bile alışmıştı.

Ener demişken onu hiç görememiştim. Sadece dikkatli gidin ve eğlenin yazmıştı. Kesin yine arkadaşlarıyla buluşmaya gitmişti.

"Siz de dikkatli gidin çocuklar. Allah'a emanet olun."

Hepimiz arabaya doluştuk. Anneme kocaman sarılıp Merih'in yanına oturdum. Başlangıçta arabayı Aslan kullanacaktı. Duruma göre yer değiştirerek gidecektik.

Araba çalıştı ve annem arkamızdan su döktü. Resmen yola çıkmış bulunuyorduk.

"Evet sayın yolcularımız kemerlerinizi takınız. Arabamız yola çıkmıştır. Yemek servislerimiz başlamaz çünkü yok. Ama isterseniz Leyla teyzemin yaptığı sarmalardan ama sarma, dolma değil yiyebilirsiniz."

Aslan'ın pilot taklidi yapamasına güldüm. Tek gülen de bendim. İki çatlak birbirimizi bulmuştuk.

"Mehir?"

Merihe döndüm. "Efendim."

"Çok güzelsin."

"Biliyorum."

Güldü. Uzanıp burnumun ucunu öptü. "Dış görünüşün de güzel ama ben ondan bahsetmiyorum."
Eliyle kalbimi işaret etti. "Oradan bahediyorum. Kalbin güzel. İçinin güzelliği dışına yansımış."

"Hayırdır ya ne fısır fısır konuşuyorsunuz siz? Aynadan görüyorum haberiniz olsun."

Aslan'ın sesiyle Merihten uzaklaşıp cam kenarına gittim.

"Ulan kapasana çeneni."

Yolculuğun bir saatinin sonunda uyuya kalmışım. Uyandığımda Aslan yanımda uyuyordu. Kafasını cama yaslamış beni de ayağıyla ittirmişti. Ayaklarını çekip doğruldum. Banu da önde uyuyordu.

"Merih."

"Efendim güzelim."

"Neredeyiz?" 

"Dört saat yol var daha. Birazdan mola vereceğim."

"Tamam."

İleride bir çay bahçesinde durduğumuzda hepimiz araçtan indik. Burası gerçekten çok güzeldi. Ama fazlasıyla kalabalıktı.

"Şurası boş."

Merihin gösterdiği yere oturduk.

"Banucuğum sen hala uyuyor gibisin."

Bir Küçük Market Meselesi (Texting)Where stories live. Discover now