Bir Küçük Market Meselesi (Texting)

~16~

"Benim narin narin yarim suya düştü hayalim. Ne olacak şimdi halim? Benim narin narin yarim."

Duyduğum sesle neye uğradığımı şaşırdım. Telefonu açar açmaz böyle bir ses ve böyle bir şarkıyla karşılaşmayı beklemiyordum. Biraz hayal kırıklığına uğramıştım.

"Biliyordum böyle olacağını Merih. Kapatıyorum."

"Dur yarim kapatma sakın!"

Telefonda bir takım itişmeler duyuldu. "Merih sen iyi misin?"

"Hayvan Aslan çık dışarı!"

"Acayip hayvanlara benziyırsen."

İki ses duyduğumda olayı çözmüştüm. Aslan yine bizi trollüyordu. Bu çocuk elimde kalacaktı. Derdi neydi bunun böyle? Ahmak.

"Aslan tuvaletlere numaranı yazarım bak. Altına da ateşli geceler yazarım. İnsanlara Aslan diye isim duymadıkları için lakap olarak algılatıp bütün erkeklerin ateşli şeyler için seni aramasını sağlarım. Yetmezse altına adresini yazarım ve evine gelen yakışıklılara Aslan isminin hakkını vermen gerekir."

Kısa bir sessizlik oldu. Sadece nefes sesleri geliyordu.

"Bence yavaşça kapat. Hala çok geç değil. Bak yarın bir gün aranız bozulur falan ağzına-". Bir süre sesisizlik oldu yine. "Bir takım şeyler olur. Yavaşça kapat ve her yerden engelle. Geç değil kuzen. Yanındayım."

Bir şaplak sesi duyuldu sonra Aslan acıyla inledi. "Yürü git hayvan! Sarılıyor bir de it. Defol, çık odamdan."

"Aşk olsun en sevdiğim kuzenim. Üzüldüm bak."

"Aslan ağzımdan daha farklı şeyler çıkmadan defol odadan."

"Son bir şarkı söyleseydim bari."

"Si.... git Aslan!"

"Aaaaa terbiyesiz."

Kapı kapanma sesi duyuldu. Gülmemek için avuçlarımı ağzıma bastırıyordum. Bu ikili komikti. Şahsi olarak tanışmak istiyordum artık. Onlarla arkadaşlık etmek güzel olurdu. Beni mutlu ediyorlardı. Gerçi Merih ile arkadaş olmak istemiyordum.

Elimi ağzımdan çekip derin bir nefes aldım.

"Yarim?"

"Buradayım Merih."

"Heh! Güzel. Şimdi şarkıya geçelim olur mu? Yoksa öncesinde konuşmak ister misin?"

"Önce söyle sonra beni dinle."

"Ben de dinleyeyim mi?"

Aslan'ın sesini duyduğumda sinirle gülerken Merih bir küfür savurdu. Sonra kapı kapanma ve kilit sesi duyuldu.

"Salak bu çocuk. Özür dilerim gerçekten. Gidecek o da bir iki güne neyseki."

"Gidince daha çok konuşuruz."

"Görüntülü de mi?"

"Görüntülü de Merih."

Bir sessizlik oldu.

"Eeee hangi şarkıyla başlıyoruz."

"Seninkini başka bir güne erteleyelim güzelim. Benim söyleyeceğim tüm hislerimi anlatıyor. Bunu dinle ve hissettiklerimi anla."

Sessizce onayladım. Son anda böyle yapması hoşuma gitmese de bozuntuya vermedim. Sürekli trip atan taraf olmak istemiyordum. Bu ben değildim.

(Medyadaki şarkıyı açabilirsiniz.)

Hafif çalan gitar sesiyle nefesimi tuttum. Daha başlamamıştı ama gitar çalışı çok güzeldi. Gitar sevmezdim ama o çalarken sanki dünyanın en güzel müzik aletiymiş gibi hissediyordum. Birçok şey Merih içindeyken güzeldi ve bu hissin ne demek olduğunu bilemiyordum.