~30~

19K 1.3K 315
                                    

Sınır: 20 oy 50 yorum

Bölümü umarım beğenirsiniz. Medya bu sefer yok. Keyifli okumalar dilerim. Yorumlarınızı bekliyorum...

Bölümü hızlı yazdım. Dün işim vardı yazamadım. Ama saat on için de söz vermiştim. O yüzden eğer yazım yanlışı ya da hızlı geçtiğimi düşündüğünüz bir yer varsa bana yazın ben bölümü geri çekip düzeltirim :)

🖤🖤🖤

___________________________

Mehir'den;

Merihler film izlerken;

Tam makyajım bitmiş beni saça alırlarken bir kadın gelinlikle içeri daldı.

Hafif balık etli kadın beni görünce şaşkınca yanıma doğru geldi. Eteklerini eliyle tutmuş yanakları da sıcaktan ya da hızlı hareket etmekten kızarmıştı. Yirmilerinin ortasında görünüyordu.

"Hanımefendi düğün arabama binip de neden kuaförüme geldiğinizi sorabilir miyim?"

Kadına şaşkınca bakınca kadın da kaşlarını çatmıştı. Sonra ki beş dakika boyunca birbirimizi anlamaya çalıştık. Allahım yarabbim nereye düştüm ben böyle?

"Yani şimdi sen sana geldiğini sandığın arabaya bindin öyle mi?"

"Evet, yanlışlıkla oldu."

Kadın birden gülmeye başlayınca ben de güldüm. Cidden çok saçma bir durumun içindeydik.

"Ya ben de abimlerle konuşmaya dalmışım. Ayıptır söylemesi on iki abim var. Biz Mardinliyiz de. Onlarla sarıl helalleş derken arabayı unutmuşum. Aşağı bir indim araba yok. En son kuaföre ulaştım. O da dedi ki siz zaten buradasınız. Ay kafamdan aşağı sıcak sular döküldü. Koştur koştur geldim."

On iki mi? Yok artık. Aşiretlerin düğününe denk mi gelmiştim. Hatta denk gelmeyi bırak düğünü ele geçirmiştim resmen.

"Ben de işte bir anda bini verdim. Kuaföre gelince de çok şaşırdım ama sürprizin bir parçasıdır diye düşündüm."

"Eee peki niye kimseyi arayıp da sormadın?"

Derin bir nefes aldım. Bu benim suçumdu. Aslında yaşanan her şey benim suçumdu.

"Şarjım bitti. Ve burada da uygun şarj aleti bulamadım."

"Tatlım sen de çok şanssızmışsın."

Başımı sallamakla yetindim.

"Ay dur üzülme. Gel hadi bizimle. Eşim gelecek şimdi. Onunla düğüne gisdelim. Hem telefonunu şarj ederiz. Hem de sana yemek yediririz. Eşim Adanalı, bir kebap yedirmezsek içine oturur."

Önce reddetsem de sonra onaylamak zorunda kaldım.

Kadının saçı ve makyajı bitikten sonra içeri bir adam girdi. Damat olduğunu anlamak içi extra zekaya gerek yoktu. Kadınla biraz konuştuktan sonra ikisi de bana baktı ve gülümsedi.

Birlikte düğün arabasına binip giderken isimlerini öğrenme fırsatı bulmuştum.

"Benim ismim Feride eşimin ismi de Demir."

"Benim ismim de Mehir."

Yol boyu başıma gelenler ve onların tanışma hikayesini dinledikten sonra nihayet Nergisler Düğün Salonu'na varmıştık.

İçeri girip gelin odasına Feride ile gittik.

"Şimdi düğün öncesi yemek yeriz. Demir almaya gitti. Gel biz oturalım."

Bir Küçük Market Meselesi (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin