6. Bölüm: Acılar

4.1K 135 0
                                    

Tabi ki de tatilin iyi gelmeyeceğini biliyordum. Yaptığım sadece kendimi kandırmaktı. Hemen gider gitmez sahile indin. Deniz havası biraz da olsa içimi ferahlatmıştı. Ama içimde olan aşk acısını durdurmaya yetmemişti.

Sahilde yürümeye başladım. Deniz suyunun soğuk olabileceğini tahmin edebiliyordum. Henüz girmeye niyetim yoktu ama ayaklarımı soksam öyle yürüsen daha da rahatlayacaktım.

Hemen ayağımdakileri çıkarttım. Küçük adımlarla kıyıya doğru yürüdüm. Biraz yaklaştıktan sonra dalgalar suyu bana daha da yakınlaştırmıştı. Soğuk su birden ayağıma deyince bir titreme geldi. Bacaklarımdan kollarıma doğru yükselen soğukluk tüylerimi diken diken yapmıştı.

Kıyıdan kıyıdan yürümeye devam ettim. Su git gide ısınıyordu. Ayağım denizin buz gibi sularına iyice alışmıştı. Şimdi sadece biraz onu unutup tatilin keyfini çıkarmam gerekiyordu. Çok zor olduğunu bile bile bunu yapmak istiyordum.

-----------------------------------------------

Sahilde uzun bir turun ardından eve döndüm. Kaldığım ev gayet güzel ve lükstü. Tam bir yazlık ev.

Merdivenlerden yukarı doğru çıktım. Ev 3 katlıydı. 2 katındaki küçük ama şirin bir oda da kalıyordum.

Odaya girdikten sonra hemen yatağa uzandım. Aklımda yine Ömer hoca vardı. Gerçekten çok özlemiştim. Sesini, gülüşü, kokusunu, her şeyini çok özledim.

Biraz uyumak istiyordum. Ama düşünmekten bir türlü dalamıyordum uykuya. Uyuyabilmek için gözlerimi sıkıca kapattım. Tam dalacakken teyzemin sesiyle irkildim.

" Damla hadi yemek yiyiyoruz."

Aslında hiç iştahım yoktu. Fakat sofraya gitmek zorundaydım ayıp olmasın diye. Teyzemin ardından:

"Geliyorum" diye seslendim.

Ardından hemen ayağı kalktım. Saçımı başımı düzelttim. Tam ellerimi yüzüme götürecekken gözlerimin ıslak olduğunu farkettim. Farkında olmadan ağlamışım. Artık göz yaşlarımın kontrolünü kaybetmiştim. Bu iyi bir şey miydi, kötü bir şey miydi anlayamıyordum.

Merdivenlerden aşağı inmeye başladım. Başım dönüyordu. Duvara tutuna tutuna indim.

Sofraya oturdum. Yalandan da olsa gülümsemeye çalışıyordum.

----------------------------------------------------

Yemek bitti. Sofrayı toplaması için teyzeme yardım ettim. Teyzem biraz dalgın olduğumu anlamıştı ki bana
" Neyin var senin?"
Diye sordu. Bende gülerek geçiştirmeye çalıştım.
" Ahahahaa bir şeyim yok"
Dedim. Pek inanmışa benzemiyordu ama üstelemedi. Zaten üsteleseydi de hiç bir şey sölemezdim ona bir şekilde geçiştirirdim yine.

Çünkü teyzem anlatsam dinlemez dinlese bile ona buna yetiştirir o yüzden ona güvenemiyorum. Yani anlayacağınız beni dinleyen, anlayan hiç büyüğüm yok. Ayrıca benden öyle bir şey beklemezler.

Ben onların gözünde erkek gibi bir kızım. Sevmem, sevilmem. Sevemem daha doğrusu kimse hoş karşılamaz böyle bir şeyi. Bizim ailenin de böyle pis huyları var. Gerçi ben onu herkesi kendime düşman edecek derecede seviyorum. O yüzden kimin ne dediği, nasıl karşıladığı zerre kadar umrumda değil..

Gönlümün Kaptanı (edebiyat öğretmenim)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin