bolum 19: abi ben yanlis zamanda geldim galiba

624 86 46
                                    

Eve varmıştık. Uğraşlarım sonucu kapıya geçirdiğim anahtarı birkaç kez çevirdim ve kapıyı açar açmaz bana koşacağını bildiğim Layla'ya kolaylık olsun diye eğildim. Kendince beni özleme biçimini gösteriyordu babasının kızı.

İçeri geçtiğimde Heeseung da beni takip etmişti. İkimiz de aynı anda koltuğa yığıldık. Hiç dinlenmeden lunaparka gitmiş ve daha da yorulmuştuk. Karnım açtı, eminim Heeseung'ın da öyleydi ama kalkıp yemek hazırlayacak mecali bulamıyordum kendimde.

"Aç mısın?"

"Hayvan gibi."

Güldüm. Açık sözlü olması her halükarda hoşuma gidiyordu. Tamam aptalca olduğunu düşünebilirsiniz ama en azından aç olmadığını söyleyip guruldayan karnım ve beni utançla baş başa bırakmıyordu.

Cebimdeki telefondan pizzacının numarasını tuşladım ve bizim için iki pizzayla kola sipariş ettim. Üzerimdekileri çıkarmak için ayağa kalktığımda ise Heeseung'ın neredeyse uykuya dalacak durumda olduğunu gördüm. Yanağına küçük bir öpücük bıraktım ve bu hareketimle anında gözlerini açtı. Hatta yattığı yerden doğrulmuştu bile.

Güldüm. Ama bu onun hoşuna gitmemişti.

"Komik miyim?" Diye sordu. Bunu söylerken bile o kadar tatlı ve komikti ki keşke kendini görebilseydi.

"Lunaparkta korkudan bağırırken de çok komiktin." Kahkahalarla gülüyordum şimdi. Heeseung'ı asla o şekilde hayal etmemiştim ve bugün benim için bir lütuftu.

Aniden eğilip dudaklarını yeniden dudaklarımla buluşturması yüzünden sesim kesilmişti.

Heeseung hakkında bir bilgi daha öğrenmiştim, susturmak için harika yöntemleri vardı.

Dudakları arasındaki alt dudağımı sertçe ısırması yüzünden ağzının içine doğru inlemiştim. Bunun ona karşılık vermem için bir uyarı olduğunu anlamamla bende üst dudağını dudaklarım arasına hapsettim. Bir süre ortam sessizdi, sadece dudaklarımız sevişiyordu ve bu da bende çığlık atma isteği uyandırıyordu.

Aniden elini aletimin üstünde hissetmemle yeniden inledim ve o da elini oralarda gezdirmeye devam etti. Bu durumdayken öpüşüne karşılık vermek benim için zor olsa da dudaklarımızı ayırmadım.

Hiç beklemeyeceği bir hamlede bulundum ve sırtını koltukla buruşturup yerlerimizi değiştirdim. Şaşkınlıkla bana baktığında gülümsedim ve dudaklarımızı yine birleştirdim. Keyifle ona  sürtündüğümde de bu defa inleyen o olmuştu.

Şimdi de sırtı yeniden koltukla buluşan ben olmuştum. Heeseung bana kaşları çatık bakıyordu. "Bu kadar iyi haz vermeyi nerden öğrendin Sim Jaeyun? Baskın olmanı kabul etmiyorum."

Güldüm. Benim için sorun yoktu.

Ama zilin çalması sorundu.

"İki adet mantarlı ve sosisli pizza için geldim? Kimse yok mu?"

Heeseung oflayarak oturur pozisyona geçti ve bende ayağa kalkarak kapıyı açtım. Eminim görünüşüm pek iç açıcı değildi... keşke aynaya baksaydım. Pizzacı kız gülmemek için dudaklarını komik bir hale sokarak "Abi ben yanlış zamanda geldim galiba." Dedi. Dudaklarından bir saliselik bir kıkırtı dökülse de bakışlarım yüzünden hemen susmuştu.

"Ödemeniz 500 won..."

...

10 yasindaki gerizekali erkek kardesim su icene yilan dokunmazmis dememe ragmen su icerken bana dokundugu icin ablamla onu uc gece icinde yilana donusecegine inandirdik ve salak su an aglayarak anneme yilana mi doncem ben diye agliyo

500 won normal bi para mi bilmiyom bu arada salladim

marketlerin bize ihtiyaci var, heejake.Where stories live. Discover now