bolum 18: sey dudaginda bir sey kalmis

652 87 26
                                    

"360 diye bir şey var, bak kesin binelim ona tamam mı?"

"Şu havada dönen yuvarlak şey mi?"

"Evet evet."

"Hayır. Asla beni bindiremezsin ona."

"Ya ama Heeseungiee~"

Aegyo yaptığım için kendimi berbat hissetsem de sorun değildi. O alete binmek istiyordum, lunaparka daha önce geldiğimde henüz 7 yaşındaydım ve o zaman da sadece çarpışan otolara binmiştim.

"Sevgilini mi kıracaksın?"

Açıkçası motordayken ona bunu söylemek ne kadar doğruydu bilemiyorum. Verdiği tepkiye şaşırmamıştım. Donup kalmıştı. Neredeyse çöp konteynerına tosluyorduk.

"Sevgili miyiz?"

Aynadan bana baktığını hissetsem de ona bakmadım ve beline sıkı sıkı tutunarak kafamı omzuna yerleştirdim. Ortada çıkma teklifi yoktu, sevgili değildik. Ama flört de olamazdık herhalde. O kadar dalga geçtikten sonra Sunoo gibi davranmak istemiyordum.

"Öyleyiz bence." 

Nihayet lunaparka geldik ve el ele tutuşarak renkli alana baktık ikimiz de. Oldukça göz alıcıydı. Heeseung beni çarpışan otolara çekiştirince bende o sırada 360 denilen alete doğru ilerlediğim için biraz bakıştık.

"Ben. O. Şeye. Asla. Binmem." Dedi her kelimesine vurgu yaparak.

"Ben binerim."

Sonuçta peşimden gelecekti, biliyordum. Dediğim gibi de olmuştu. Beni takip etmesini gülerek izledim ve jetonlarımızı alıp makineye bindik. Bizimle birlikte binen birkaç kişi daha vardı.

"Ya ölürsek?" Diye sordu şimdiden elimi sıkı sıkı tutarken. "Olsun. Birlikte ölürüz." Biliyorum klişeydi. Ama sadece onu sakinleştirmeye çalışıyordum. Gerçi benim de ondan bir farkım yoktu, sadece adrenalini seviyordum. Kıçıma kadar titrediğim gerçeğini değiştiremezdi bu.

Makine çalıştığında çok hafif sallandı ve bu bile Heeseung'ı korkutmaya yetmişti. Daha hiçbir şey olmamıştı ama çığlık atınca insanlar işini gücünü bırakıp ona bakmaya başladılar.

O ise çoktan müslüman olmuştu oqmxuwn.

Şimdi çok hızlı sallanıyorduk, artık bende bağırıyordum. Bir ara Heeseung'dan ses kesildiğini duyunca uğraşlarım sonucu ona baktım ve dua okumaya başladığını gördüm. Kesinlikle öleceğine inanmıştı. Bende inanmıştım.

Makine durduğunda ve ikimiz de indiğimizde Heeseung'ın ilk işi bir poşet bulup kusmak olmuştu. Yok abi macera sevmeyen adamla yapamam ben.

Şaka 🥰

Sonuç olarak atlı karıncaya da binip pamuk şeker yemiş ve öpüşmüştük. O da klişeydi.

"Şey, dudağının kenarında bir şey kalmış."

Elini dudağıma doğru uzattığında onu bileğinden yakaladım ve "Temizlemek ister misin?" Diye sordum. O da en iddialı gülümsemesini yollayıp anında yapışmıştı dudağıma.

Sert öpüyordu. Bunun devam edeceğini fark edince ondan ayrıldım ve evde devam etmemiz gerektiğini söyleyip motora bindik. İstikamet artık evimiz olan evimdi.

..

dedim ki bu bolumu neden final yapmayayim??

ama sonra dedim ki of icime sinmiyo

marketlerin bize ihtiyaci var, heejake.Where stories live. Discover now