SİRİUS KADAR YAKIN...

ve Kazanan...

Sevinç çığlıklarıyla tünelden çıkarken tebrikler birbirini kovaladı. Biz başarı sarhoşu olmuşken Kerem hoca yanımıza geldi, bizi tebrik ettikten ve etrafı sakinleştirdikten sonra yüksek sesle "Son etaba kadar gelip oyunu tamamlayan üç grup oldu. Bu gruplar: ikinci grup, beşinci grup ve altıncı grup. Tebrikler arkadaşlar."

Beşinci grupta siyah giyimliler, Serkan ve çetesi vardı. Sevinçle gözleri parlıyor, birbirlerinin omuzlarını tokuşturuyor güç gösterisi yapıyorlardı. Kalabalıktan alkış ve ıslık sesleriyle beraber gülüşmeler duyuldu. Altıncı grup, Miray ve Aytuğ'un olduğu gruptu. Aytuğ heyecandan yerinde duramazken bir yandan da gözlüklerinin camlarını temizliyordu, yanında duran Miray kalabalığa, burnu dik bir şekilde ego saçarak bakarken saçlarını arkaya atıp kollarını birbirine doladı. Ve tekrar çoğunun Miray için olduğunu düşündüğüm alkışlar ve ıslıklar geldi. Toz ve toprak içindeyken bile güzel görünüyordu bu kız. Gözlerimi ondan alıp kendi üzerime çevirdim. Gerçekten fena görünüyordum. Dizlerimde belirgin bir şekilde yerlerini almış toprak izleri, tırnaklarımda kurumuş toprakla birlikte yüzüme düşen birkaç kendini bilmez saç tutamını arkaya fırlattım.

Kerem hoca da o sırada bizim grubumuzu anons etti. Islıklar ve tebrikler tekrar yerini aldı ve Kerem hoca konuşmaya başladığında azalmıştı. "Tabi kimin doğru şekilde bitirdiği daha önemli. Şimdi bu 3 grubun oyunlarını doğru şekilde tamamlayıp tamamlamadığına bakacağız." "İlk olarak oyunu ilk önce bitiren gruptan başlayalım" dedi ve altıncı grubun oyun alanına doğru yürüdü. İlk tünele baktı tableti inceledi, oradan ikinci tünele geçti ve bir kelimesi eksik yazılan iki mısraya baktı sonra olarak üçüncü tünele geçti yapılan şeyi inceledi ve "Birinci oyununuz doğru ancak bir sorun var. Tabletin parçalarından biriyle aynı yerde bulmanız geren kilit parçayı göremiyorum. Üzerine bir saat işlenmiş kare tahta parçası. Bu parça size diğer iki oyunda yardım edecek hatta son etapta başrol olacaktı." İkinci oyunda bulunan parşömeni eline aldı. "Evet, doğru kelimeyi yerleştirmişsiniz." Son tünele doğru ilerledi ve durdu bulunan kutuyu eline aldı "İlginç bir şekilde burada da doğru kutuyu bulmuşsunuz fakat dediğim gibi ilk oyunda yanınıza almanız gereken materyale parçaları yerleştirmeniz gerekiyordu. Siz bunu yapmamışsınız, aslında ilk oyundan elenmiş oluyorsunuz." Dedi. Ağzı düz çizgi halini aldı "altıncı grup elendi." Dedi.

Serkanların suratları düşmüştü. Aynı zamanda da sinirlenmişlerdi. Suçu birbirlerine atıyorlar, bağırıyorlardı. Sınıfın geri kalanı onları sakinleştirirken Kerem hoca "Sıra ikinci olarak bitirende." Dedi ve beşinci grubun tüneline doğru ilerledi.

Demek en son biz bitirmiştik, 2-3 saniye daha geç kalsaydık büyük ateş bizi yakacaktı, elenecektik.

Kerem hoca beşinci grubun oyun alanına gitti ve ilk oyunun olduğu tünelin yanında durdu, parçaların birleştirildiği tablete baktı, ardından ikinci tüneldeki eksik kelimenin doğruluğunu kontrol etti ve nihayet üçüncü tünele geldiğinde yapılan işi inceledi "Evet, beşinci grup siz kilit oyunu başarıyla geçmişsiniz ve son oyunu da buna göre tamamlamışsınız. Yalnız ikinci oyunda yanlışlık var hatırlarsanız birinci oyundan kalan parçanın üzerinde bir saat işlemesi vardı bunu bir işaret olarak oraya koyduk fakat siz bunu yeterince önemsememişsiniz anlaşılan. Bu nedenle de yanlış kelimeyi seçmişsiniz. Beşinci grup. Elendi." dedi.

Miray grubuna dönüp "Aptallar!" diye bağırdıktan sonra ayaklarını yere vurarak ve hızla uzaklaştı. Çocuk gibi görünüyordu. Diğer üyeler ise suratlarını asmışlar, aralarında mırıldanıyorlardı. Sıra bize gelmişti. Kalbim ağzımda atıyordu. Görkem kolunu belime sardı. Onun bu hareketi üzerinde duramayacak kadar heyecanlıydım. Tüm rakiplerimiz elenmişti. Kazanırsak inanılmaz bir deneyim bizi bekliyordu. Janset'in elini tuttum, bunu hepimiz çok istiyorduk. Kazanmış olmalıydık.