T.O.P kafe

85 8 1
                                    

Chearin de uyuya kalmıştı sabah gözünü açtığında bir yatakta uyuyordu ve yanında uyuyan o delicesine hayran olduğu adama baktı. Hayır bu hayranlık değil dedi artık kabul etmişti bu aşktı ret kabul etti ona aşıktı itiraz edemezdi. Ona baktığımda Wuyifana olan aşkının binlerce katını hissediyordu. Bir kez daha onun gülümseyerek uyumasına şahit olduğundan dolayı aşırı mutluydu. Gözlerini açtı ve ona bakarak günaydın prenses dedi.
Cherin bu kelimeye çok değer veriyordu çünkü tanıştıklarından sonra ilk prenses dediği gün halen aklındaydı.

Jiyong gözünü açtı ve sona bakan Chearine bakmaya başladı.
-Saat kaç?
-Dokuz buçuk.
-Hadü gidelim merak etmişlerdir.
-Haklısın hem senin döndüğünü bilmiyolar.
-Evet ama bileğine ne oldu?
-Sen kaç...
-Ne kaçırılma olayı mı evet biliyorum.
-Ip kesti
-Doktora gittin mi?
-Tempo sardı bileğimi.
-Tempo? Garip, hemde aşırı garip.
-Evet küçük bey.
-Küçük bey acıktı.
-Bir şeyler hazırlayayım.
-Gidelim .
-Tamam.
-T.O.P Kafe'de yeriz.
-Ben oraya hiç gitmedim.
-Iyi sende görmüş olursun bizimkileri ara orada toplanalım.
-Tamam

Zırrrrrrzırrrrrzırrrr(anlayın işte telefonda bekliyor Chearin arıyor yani)

-Yobuseyo
-Yobuseyo
-Tae hadi t.o.p Kafe'ye gelin orada bir şey göstereceğim.
-Tamam. Hep beraber geliyoruz.
-Yok sen tek gel süprizim sana. Saçmalama Taeyang hep beraber geliceksiniz tabi.

Her ikside hazırlanırlar arabaya binerler arabada gidiyorlardır. Kırmızı ışık yanar ve Jiyong arabayı durdurur kafasını Chearine çevirir ve Chearinin bileklerine bakar
Kafası ile hafifçe bileğini Chearine ne oldu dercesine işaret eder.
Cherin on saniye kadar düşünür Dragonu nasıl çevap vericeğini bilemez çünkü eğer WuYiFan'I söylerse Jiyong çok fazla kısacaktık düşünür düşünür ve kıpkırmızı kesilerek kafasını öne doğru eğer susar.
-Ne oldu? Cevap veresene.
-Şey ... Sen beni nasıl buldun oraya niye geldin ki dün?
-Birirleri haber verdi de sen ben söylemeden bileğini söylemiyiceksin sanırım.
-Jiyong...
-WuYiFan ipi çok mu sıkmıştı?
Jiyong biliyordu evet Jiyong biliyordu Chearinin kaçırıldığını ve Chearinin Wuyifana isteği ile gitmediğini biliyordu Cherinin içi rahatlamıştı. Bir anda üzerindeki tüm yük kalkmıştı ama kafasına soru işaretleri yerleşti. Nasıl olurda bilirdi? Yada nasıl bu kadar sakin di? Neler oluruyordu ?

Jiyong sustu sanki kavga etmişler gibiydiler. Jiyong elini ceketinin cebine attı ve bir kağıt parçası çıkardı buruş buruştu eline aldı Chearin ona dikkat ile bakıyordu kağıda kafasını çevirdi ve dikkatle bakmaya başladı yüzünü garimser bir şekilde o yaralı mimikleri ile değiştirdi ve daha dikkatli olmaya çalıştı o esnada gözlerinin ağrıdığının farkına vardı uzun süredir gözlüklerini takmıyordu. Evet Chearin gözlük kullanıyordu siyah kemik bir gözlük genelde hastaneden çıkmadan önce kullanırdı ama sonra aklına bile gelmedi gözlük denilen şey.

Yeşil ışık yanar yola devam ederler her ikiside hiç konuşmaz. Arabadan inerler Jiyong her zamanki kibarlığını sergiler ve arabadan inip Chearinin kapısını açar. tam içeri girecek iken Jiyong hafifçe arabasına yaslanır. Elini ceketine atar Chearin Durmuş ona bakıyordur ve ne yaptığını izliyordur. Ceketinden sigara paketini çıkartır ve içinden bir tane alır diğer eline çakmağı alır sigarayı ağzında tutmaya başlar ve Chearine bakar. Chearin şok olmuş bir şekilde ona bakıyordur daha önce hiç Jiyongu sigara içerken görmemiştin gözleri büyür ve neye uğradığına şaşırmıştır. Jiyong çakmağa basar ve sigarasını yakar arkasında duran şık son model turuncu arabası elinde sigarası ceketi bakışları tamamı ile insanı ona aşık edebilecek bir durumdaydı. En azından Chearin için onun için kesinlikle bu halleri saniye saniye not edilmeli dünya tarihine geçirilmeli okullarda zorunlu ders olarak matematikten, fen den daha önce gelmeliydi fakat bir kez daha düşündü Chearin o deliler hastanesinde iken sigara alkol gibi şeylerin sadece insanı öldürmek amaçlı olduğunu hatırladı ve bakışları değişti o anlık aralarını bozmak istemedi sadece mutlu olmalı eskisi gibi olmalıydı ve sonra konuşulacak ilk konu olarak liste başına çekti bu sigara olayını ve Jiyonga iyice bakmaya devam etti. Jiyong son kes sigarasını dudağına götürdü derin bir nefes çekti ve kapının yan kınına yaslanmış olan Chearine dumanını çektiği sigaradan daha derin baktı baktı ve yanından geçerken Chearinin yanığına şirin ve küçük bir öpücük yerleştirdi. Hızlıca ikiside içeri girdi ve herkes Chearin i bekliyordu . Bir masa hazırlanmıştı bile koskocaman bir masa idi herkes oturmuştu Taeyanga söylediğini yaptırmıştı hepsini toplatmıştı. İçeri girdiklerinde hepsi çok şaşırdı özelliklere Manı değer BIGBANG çünkü onlar grup başlarını günlerce aramış bulamamıştı fakat Chearin bir gecede onu bulup getirmişti fakat aralarından T.O.P hiç şaşırmamış gibi duruyordu normal karşılamıştı. Jiyong'un Chearine verdiği değeride kişinin arasındaki bu koparılmaz bağıda anlamıştı çünkü o ikisinin aşık olduğunu görmüştü bunu bakışlardan anlamıştı. Jiyongu uzun süredir tanıyordu ve ilk kez umut ile baktığını görmüştü. Jiyong'un bakışları değişmişti önceden bir sevgilisi olsa bile hiç birine böyle bakmamıştı hep duygusuz e oduncaydı fakat Chearin'de değişmişti bu durum sanki ona baktığında gülümsüyordu gözlerinin içi sanki nefes alıyordu Chearinin Wuyifana söylediği gibi...

Seul CaddesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin