23. Bölüm: Zafer Uğruna Kaybedilenler

41 9 21
                                    

Uyarı: Şiddet ögeleri içerir.

PG-13

* * * * * * * * *

James suratı öfkeyle çarpılmış donuk gözleriyle Roxy'nin üzerine geliyordu. Ona asla zarar vermek istemiyordu... Veremezdi. Ancak yönünü değiştirebilecek kadar şoklayabilirdi. James'in kendine olmadığı bu depoda artık yapayalnızdı. "James! Lütfen daha fazla yaklaşma. Seni incitmek istemiyorum!"

Ama James çoktan konteynırlardan birinin kapağını manyetik gücüyle sökmüştü. Metal panel Roxy'nin başının beş metre kadar üzerinde süzülürken genç kız hızla kenara kaçtı ve panel Roxy'nin birkaç saniye önce durduğu noktaya düştü. Toz bulutu ortalığı kaplarken beklenmedik bir şey oldu. Önce bir çığlık duyuldu, Roxy can havliyle başını yana çevirdi ancak bu bir insan çığlığı değildi. Kuşların çığlığıydı.

Yüzlerce siyah kuşun.

Kuzgun sürüsü James'in etrafını çevirip daha fazla ilerlemesini engelledi, ardından gagalarıyla ceketinden tuttukları gibi onu uzaklaştırdılar.

Artemis.

Nereden veya nasıl geldiğini bilmiyordu ama buradaydı! Ardından arkadan sarı kıvırcık saçlarını savurarak Elain bir rüzgar dalgasıyla uçarcasına yanlarına geldi ve arkasından gözleri parlayan Stephen belirdi. Roxy arkadaşlarını gördüğünde o kadar sevindi ki kalbi gümbür gümbür atmaya başladı. Fakat diğer yandan James için endişeleniyordu. Zelda'nın kuklasına dönüşmüştü, bu ne kadar sürecekti?

Kadının savunmasız yanlarını belirlemeliydi, tıpkı zamanında Lena onu tuvalette sıkıştırdığında yaptığı gibi.

Elain iki kolunu açıp sonra hızla ortada birleştirerek  elerini çırptı ve etraftan topladığı rüzgar dalgası ok gibi Zelda'ya çarpıp onu yere düşürdü. Ancak kadın karşılık vermedi. Bunun yerine üzerinde durduğu platformdan atlayıp boş Targequid tanklarının olduğu kısma koştu. Neden misilleme yapmayıp kaçtığını düşünürken arkadaşına döndü,

"Ells, siz Lodos'u takip edin. Zelda benim."

Elain önce endişeyle ama sonra kararlılıkla başını salladı ve Stephen ile birlikte sevkiyatı yürüten Lodos'u bulmak için onun peşinden gitti. Artemis ise hala kendinde olmayan ağabeyini gagasıyla tutup çekiştirerek oradan oraya savuruyordu. Zelda'nın peşinden gitmek için doğru zamandı.

Hızla platformdan atladı ve kadının koştuğu boş tankların olduğu hizaya süratle ilerleyerek avuçlarından güçlü bir yıldırım fırlattı. Boş tüplerin camları patlayıp tuzla buz olurken Zelda sevkiyat yönüne doğru tankların aralardan geçerek koşmaya devam ediyordu. Roxy başını çevirdiğinde Artemis'in hala James ile mücadele ettiğini gördü. Zelda ise Rox'a karşılık vermiyor, sadece kaçıyordu. Ne ateş, ne ses dalgası ne de yıldırım gönderiyordu.

Roxy sonunda kadına yetiştiğinde onu omzunda tutup zorla çekti ve ikisi birlikte cam kırıklarının üzerinde yuvarlandılar. Hemen üste çıkan Roxy onun suratına bir yumruk patlattığında kadının gözlüğü kırılarak kenara uçtu. Onu şoklayabilirdi ama hıncını darbelerden başka hiçbir şey alamazdı. Ne var ki öfkesini kontrol edememek hatası oldu çünkü Zelda asla kolay bir rakip değildi. Yaşı kırk da olsa yılların eğitimine sahipti bu sahte kahraman. Çift tekme ile Roxy'yi tek hamleyle üzerinden attı. Midesine aldığı darbeyle iki büklüm olan Roxy ciğerleri çıkana kadar öksürdü fakat bir yandan da ayaklanmaya çalışıyordu. Zelda onu kolundan tutup döndürerek karın üstü yere yapıştırdı. Sonra ayakkabısıyla iki kürek kemiği arasına sertçe bastırdı. Roxy inleyerek çığlık attı, cam kırıkları tenine batıyor ve cildini kesiyordu. O bağırdıkça kadın daha da sert bastırdı. Kemerindeki bıçağı çıkarıp Roxy'nin yanağına sürttü, "O güzel yüzüne ne yapsam ki..."  Roxy bir yıldırım çıkarmaya çalıştı ama başarısız oldu. Kollarının kenarına batan cam parçaları daha derine batıp yakmaya başladığında dişlerini sıktı ve bu kez daha kararlı biçimde bir yıldırım hazırladı. Kıvılcımlar çıtırdadı ama Zelda buna hazırlıklıydı. Roxy yıldırımı yaratmanın ortasındayken onu ses dalgasıyla boş Targequid tanklarından birine fırlattı. Roxy tanklara çarpıp düştüğünde kanın tuzlu tadını dudaklarında hissetti. Canı yanıyordu, kalkamıyordu... Ama dikkatini çeken şey sessizlik oldu. Kuzgunların durmaksızın devam eden çığlığı gitmişti. Artemis'e bir şey mi olmuştu?! Eğer Artemis'in başına bir şey gelmişse James kendini asla affetmezdi. Ne de Roxy kendini affedebilirdi.

Kahraman Olmak İçin Bir SebepWhere stories live. Discover now