18. Bölüm: Korkunun Gözleri

54 11 6
                                    

  Leda Gray, tanıştığı en havalı insanlardan biri olabilirdi.

 Ejderlerin başkanı, motosiklet kaskını çıkarıp saçlarını havalı şampuan reklamları gibi savurmuştu. Herkes kendisinden üç yaş büyük olan bu kızın yerinde olmayı isteyebilirdi. Leda'nın gür kıpkırmızı boyanmış saçları, kemerli bir burnu vardı. Kırmızı camlı siyah çerçeveli güneş gözlükleri takmıştı. Üzerinde tüm ejderlerdeki gibi siyah bir ceket ve önünde zehir yeşili dikişlerle işlenmiş bir ejderha vardı. Akademi'yle ilişkili mezuniyet belgelerinden birini hazırlamak için motosikletiyle okula giriş yapmıştı. Normalde tam zamanlı kahraman stajında olduğu için James vekaleten onun yerini üstleniyordu. Duyduklarına göre Leda'yı daha ilk senesinde dört kulüp de istemiş ama o Ejderleri seçmişti. Gücünün ne olduğunu sorduğunda James bunu Leda'ya sormasının daha iyi olacağını söylemişti. Kelimelere dökmek pek kolay değildi belli ki. Artemis'e sorduğunda kuzeninin tek dediği, "Yüzleştirici bir etkisi var." olmuştu.

Roxy, Elain'le yaptığı konuşmadan beri durulmuştu. Keza insanlar koridorda onunla göz göze gelmekten kaçınıyor, Derek Parker, Kevin Tracy ve Maddy Atwell gibi kişilerse direkt yönlerini değiştiriyordu. Bu hoşuna gitmiyor değildi, sonuçta okulda neredeyse herkes onu hor görmüştü. Ancak James'in dediği korkuyla saygının aynı şey olmadığı konusu aklını kurcalıyordu.

Korku saygıyı getirmez miydi? Korkmadığın şeye saygı duyar mıydın?

Bunlar bir yana tüm ejderlerin Leda'ya büyük bir saygı duydukları açıktı. Öğle arası Ejderlerin masasında normalde olmayan hareketlilik mevcuttu, hepsi bir arada oturmuştu ve Leda Gray ile James'i dinliyorlardı. Roxy kendi tepsisiyle Stephen'ın yanına doğru ilerlerken kırmızı gözlüklerinin üzerinden ona bakan Leda Gray'i fark etmemesi imkansızdı. Gray elini kaldırıp siyah ojeli tırnaklarıyla ona kendi masalarını gelmesini işaret etti. Roxy şaşırmıştı hatta gerilmişti ama gerginliğe gerek yoktu çünkü süper güçleri onunlaydı.

Yönünü değiştirerek dingin biçimde Ejderlerin masasına doğru ilerlerdi. Onun için bir sandalye çektiler Leda'nın tam karşısına ve Roxy tepsisini bırakıp masaya oturdu.

"Tanıştığıma memnun oldum, Steel. Beni zaten tanıyor olmalısın." Dedi ağzına bir patates kızartması atarak.

Leda'nın bu cümleyi üstten bakmak veya küçümsemek maksatlı söylemediğini biliyordu. Ejderlerin başkanı sadece olan gerçeği dile getirmişti yalın biçimde. Bu yüzden sakince başını salladı Roxy, "Hakkında çok şey duydum, Leda."

Leda ellerini çenesinin altında birleştirdi, "İnanır mısın, ben de senin hakkında."

Genç kadın etrafa oluk oluk liderlik havası yayıyordu. Roxy onun gücünün ne olduğunu çok merak etti ama merakını dizginledi ve sormadı. Şu an yeri değildi.

"Akşam okul çıkışında bilardo oynamaya gideceğiz. Sen de gelmelisin. Şayet arzu ediyorsan..."

Rox başını sallayarak onayladı, "Tabii, neden olmasın."

"Güzel. Görüşmek üzere." dedi ve ayağa kalktı, ardında iki diğer Ejderle birlikte yemekhane çıkışına doğru yol aldı.

* * * * * * * * * * * * *

Güneş yavaş yavaş batarken gökyüzü turuncuya dönmüştü. Lila rengi bulutlar mor tepelerin etrafında dolanıyordu...

Bilardo salonuna geldiğinde Ejderlerin neredeyse hepsi içerideydi. James, Leda'ya karşı oynuyordu. Roxy daha önce 8-top bilardo oynamıştı. Sadece bir kez... Ama oyunun kurallarına hakimdi. James, Leda'dan bir top öndeydi ama sıra Gray'de idi. Leda kırmızı renkli 3 numaralı topa hedef alarak yeşil masanın üzerine eğildi, ardından hızlı bir darbeyle istekasını beyaz topa vurdu. Beyaz top önce kırmızı topa çarptı ve kırmızı top sağ üst köşedeki cebe girdi. Leda sırıtarak doğruldu, "Hala kimin daha iyi olduğunu kestiremiyorum, Crane." dedi. Roxy içten içe onu kıskandı. Kötü niyetli değildi ama engel olamıyordu. Kızın bu kadar rahat ve havalı olmasına hem hayran kalmıştı hem gıpta etmişti.

Kahraman Olmak İçin Bir SebepHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin