3. Bölüm: Başkasının Şansı

74 10 6
                                    


Roxy, Penteus'la dünkü konuşmalarından sonra okulun ikinci gününün daha iyi geçeceğini umuyordu. Ama... Yanılmıştı. Uzun süredir görmediği kâbuslar tekrar su yüzüne çıkmıştı. Gece yatağında doğruluyor, banyoya giderek yüzünü yıkıyor ve geri uyuyordu. Kâbuslarında yüzüne sıçrayan kanın gerçek olmadığını bilse de yüzünü soğuk suyla yıkayıp o sıcaklıktan kendini kurtarmak için çaba sarf etmekten de kendini alamıyordu. Neyse ki birkaç yıl öncesine göre hala iyi durumdaydı. En azından çığlık yoktu.

Günler ise zor geçiyordu. Öteki ıskarta Vincent Mallory için her şey daha kolaydı. Çünkü o ağabeyi ve arkadaşları Pegasusların sağladığı koruma sayesinde şu anlık ıskarta da olsa ona bulaşan olmuyordu. Keza çocuk hiç de endişeli gibi değildi. Güçlerinin çıkacağına dair kendinden emin bir havası vardı. Onun özgüvenine imrenmeden edemiyordu.

Bu arada isimlerinin Tyler, Lena ve Fergus (kim çocuğuna böyle bir ad koyardı ki?) olduğunu öğrendiği üçlü ise ikinci sınıftalardı. İkinci sınıfa yeni geçmiş olmanın verdiği alt dönemleri ezme güdüsü, Minotor kulübünde olmanın kibriyle birleşince ortaya çıkan bu üç zorbaya şaşırmıyordu.

Koridorda omzuna çarpmalar, güçlerini kullanarak hayatını zorlaştırmalar... Bir kez Fergus bahçede Roxy'nin yürüdüğü çimenliği çamura dönüştürüp -toprağı kontrol edebiliyordu- onu kaydırmayı başarmıştı. Roxy öfkeden köpürürken Stephen onu zor tutmuştu. Artık yürürken asfalt yoldan gitmeye özen gösteriyordu.

Zorbalıklar, gücü olmayışı ve kabuslar derken her şey yokuş aşağı gidiyor gibiydi.

Elinden gelen en iyi şey derslere yoğunlaşmaktı o yüzden bunu da hakkıyla yerine getirmek istiyordu.. Bay Wood'un Kahramanlık Tarihi dersini dahi dinliyordu... ya da dinlemeye çalışıyordu.

Patlama Kimyasıyla arası iyiydi. En eğlenceli ders bile olabilirdi. Laboratuvarda patlayıcı yapmayı ve patlayıcı karışımları nasıl durdurabileceklerini öğreniyorlardı. Etik dersi neden süper kötü olmamaları gerektiğiyle alakalı demeçler veriyordu, neden Sıradanları korumaları gerektiği gibi. Ancak Roxy'ye göre bu konunun dersteki ele alınış biçimi en baştan hatalıydı. Süper suçluların motivasyonlarının kökenine inmeden hepsi sanki kötülük için varmış gibi davranmak anlamsızdı. Bu bir hastalığın kaynağını tedavi etmekten ziyade sadece semptomlarını dindirmek gibiydi.

Ama genç kızın favorisi açık ara Meka-Atomik Teknoloji dersiydi. Daha ilk derste uzun menzilli şok dalgası tabancasını tüm parçalarına ayırıp yeniden birleştirmişti. Öğretmeni bile buna oldukça şaşırmıştı ve takdir etmişti. Belki de önemli olan iyi olduğu şeyi keşfetmeye devam etmekti.

Ne var ki herkesin favorisi olan ders ise Rox'u çokça geriyordu.

Süper Güç Eğitimi.

Bu derste Koç Lewis herkesin gücüne göre açtığı dosyalarla özel antrenman programları hazırlıyordu. Süper-Güç'lerin en avantajlı biçimde nasıl kullanılacağını öğreniyorlardı. Bu ders Kahramanlığın temel taşıydı. Ama henüz ilk ayda oldukları için Süper-Güç Eğitimi dersinde Yakın Dövüş savunma sporlarını öğreniyorlardı. Bu başta Sıradanların yaptığı dövüş sporlarına benzese de aslında Kahramanlar için çok önemliydi.

Zilin çalmasıyla Roxy, Elain ile birlikte spor çantalarını takıp Süper-Güç Eğitimi'ne gitmek için koridora çıktılar. Spor salonu, okulun ana binası ile ağaçlık koru arasındaydı. Devasa, kapalı bir basketbol stadyumu gibi kocamandı ve basketbol salonunun hemen yanında kapalı havuzu da mevcuttu. Balıksı güçleri olan öğrenciler için idealdi.

Kahraman Olmak İçin Bir SebepWhere stories live. Discover now