11. Bölüm: Crane Kardeşler

81 12 11
                                    

Roxy gözlerini kırpıştırarak uyandı. Başı çatlayacak gibi ağrıyordu.

"Seni iyileştiriyorum ve sadece 1 saat sonra kan içinde revire getiriliyorsun. Sence anlaşabiliyor muyuz ha Steel?" sonra başını çevirip "Bunun babası da böyleydi." diyerek yakındı.

Doktor Bristow bir zebani gibi tepesine dikilmişti ve söyleniyordu. Roxy acıyla suratını buruşturdu. Başına sanki bir bıçak saplanıyordu. Ellerini kaldırıp başına götürdüğünde bandajlı olduğunu fark etti. Olanları anımsamaya çalıştı ancak zihni oldukça bulanıktı. Başını çevirdiğindeyse onun yanındaki yataklarda yatan Lena Tennyson ile Fergus Montague'yü görünce taşlar yerine oturdu. Fakat yine de bazı şeyleri net hatırlayamıyordu. Montague' onu boğazlarken havanın ciğerlerinden çekildiğini anımsıyordu ama çocuğun nasıl bu hale geldiği meçhuldü.

Doğrulmaya çalışırken "Yavaş ol." dedi bir ses. Yanı başındaki sandalyede oturan kişi James Crane'den başkası değildi. Üzerinde tam da Roxy'ye ödünç verdiğine benzer örme bir siyah kazak ve klasik siyah renkli kot pantolonu vardı.

"Burada ne arıyorsun, Crane?"

"Uyanmanı bekliyordum." diye yanıtladı.

"Niçin?"

James başını yana eğdi, "Kız kardeşim sizi tuvalette bir kan gölünün ortasında bulunca revire taşımak isteyeceğim ilk kişi Montague değildi." dedi alaycı şekilde. Sonra gözleriyle çam yarması Fergus'u işaret ederek. "Birilerini fena benzetmişsin, Steel. Güçlerine kavuşmayı beklediğini sanıyordum. Öyle demiştin."

Roxy bu esnada başının yanlarını da yoklayarak bandajlı olduğunu fark etti. Şu an beyin ameliyatından çıkmış gibi görünüyor olmalıydı. Gümüş saçlı gence cevap verdi, "Umduğumdan uzun sürüyor..." dedi ve doğrulmaya çalıştı ancak başına saplanan ağrıyla inledi. "Ben sadece kendimi koruyordum."

"Pislikler." dedi James katı bir sesle, "Fırsatım varken onu metal kapakların arasında bir press makinesi gibi ezmeliydim."

Doktor elindeki kağıtlarla yanına geldi.

"Birkaç saat daha kaldıktan sonra gidebilirsin. Serebral kanaman olmadığını tespit ettim ama yine de biraz gözlem altında tutmam gerekiyor seni. Diğer budalalar senden biraz daha hızlı iyileştikleri için daha erken gidecekler. Revir'in tadını çıkar, senin yüzünden ek mesaiye kalıyorum." dedi huysuz biçimde ve nikotin sakızı paketiyle dışarı çıktı.

"Doktor kimseye bir şey söylemeyecek." dedi James. "Diğer ikisi ise senin hışmına uğradıklarını kimseye anlatamazlar, kırılgan gururları çizilmesin diye. Roxy memnun biçimde başını salladı. " Bu arada... O tuvalette neler oldu?"

Genç kız iç çekti, "Lena bana saldırdı. Fergus ona para vermiş,"

"Kiralık kahramanlık... Mide bulandırıcı."

Genç kız başını salladı. Kiralık Kahramanlık süper toplumda hiç hoş karşılanmayan bir şeydi. Paralı askerlikle eş değer görülürdü. "Lena'yı alt etmeyi başardım. Ancak Fergus gurur mevzusuna kafayı takmış olacak ki güçlerini kullanmadan benimle kavga etmek istedi. Kazanıyordu da... Ama bir anda kendimde değildim. Net hatırlayamıyorum. Anımsadığım tek şey duyduğum kinin damarlarımda zehir gibi akmasıydı. Gözüm döndü ve..." ellerini kaldırdı, "Sonra burada uyandım." Bu konu Roxy' nin canını sıktı.

James bunu fark etmişçesine konuyu değiştirdi, "Bu senin gözlüğün değil mi?" dedi camı çatlamış ve çerçevesi kırılmış gözlüğü uzatarak. Roxy gözlüğü aldı, zaten sık sık kırdığı için birkaç yedeği vardı ama annesine açıklama yapması gerekeceki.

Kahraman Olmak İçin Bir SebepWhere stories live. Discover now