Masajım hoşuna gitmiş olacak ki gözlerini kapatıp bana yaslandı. Hooop ve Bade'nin kalbi uçar. Gerçekten evimin böceklenmesine bu kadar sevineceğim aklımın ucundan geçmezdi. Bu pozisyon, yapmamı biraz engellese de asla kaldıramazdım. Salak mıyım vücudu vücuduma değerken öyle bir şey yapacağım? Yapmaya devam ettim.

Yarım saattir masaj yapıyordum ama tık yoktu. Hâlâ gözü kapalıydı. Uyuyup uyumadığını kontrol etmek istedim.

"Hocam..hocam. Uyudunuz mu?"

Kulağına yaklaşıp fısıldadığımda mırıldanarak kafasını boynuma doğru çevirdi. Harika! Şuanda burnu boynuma değiyor ve tam şuan da cenazem gerçekleşebilir. Beria hocanın öğrendiğim diğer özelliği ise; her yerde, her zaman uyuya kalabilmesi. Yüzüne baktığımda gülümsedim. Ağzını biraz açmıştı.

Mona Lisa'yı falan bilmem ama benim için dünyanın en güzel tablosu şuan karşımda. Bazen bakmaya doyamadığım bazen bakmaya kıyamadığım bir tablo. Bütün servetlerden daha değerli, baktığında hiç bir ünlü ressamın uyandıramadığı hisleri uyandıran. Bana bıraksanız saatlerce belki de yıllarca bu şahaseri yorumlayabilirim. O kadar çok anlam var ki üstünde bir fırça darbesinin oluşturamayacağı kadar anlam yüklü. Kirpiklerinin her tanesi bile ayrı bir huzur taşıyor.

Düşüncelerimden sıyrılmaya çalıştım. Bu şekilde uyursak büyük ihtimal her yerimiz tutulurdu. Her ne kadar böyle kalmak istesem de onu uyandırmalıydım çünkü bir yeri ağrısın istemiyordum. Boynumda olan kafasına döndüm. Çok ama çok yakındık böyleyken kalbimin normal atması imkansızdı. Umarım kalp atışı sesimden uyanmaz.

Yavaşça kolunu dürtecekken durdum. En iyisi sessizce seslenmek.

"Hocam, isterseniz kalkın. Bir yeriniz tutulacak."

Gözlerini ağır ağır açarken boynumda olduğunu fark etmesiyle kaşlarını çatıp doğruldu.

"Masaj için sağol. Ben yatıyorum, sende geç olmadan yat."

Uykulu sesle bu kadar çekici olunabilirdi. Sesinde boğulasım falan var şuan.

"Tamam. İyi geceler."

Arkasını dönmüş giderken bakmadan hafifçe el salladı ve odasına gitti. İlk gün böyle yakınsak yedinci gün sevişme falan bekliyorum senden Bade, yaparsın sen! Odama gittiğimde pijamalarımı giyip uyumaya çalıştım. Yarın okul yoktu. Normalde göremeyeceğim diye üzülebilirdim ama artık aynı evdeydik. Yine de özlüyordum.

Sabah kalktığımda burnuma çok güzel kokular gelmeye başladı. Sanırım Beria hoca yine marifetli elleriyle bir şeyler hazırlıyordu. Kahvaltı yapmama alışkanlığımı bu kadınla bozuyordum. Hâlâ yiyemiyordum ama o yaptığı için o saatte zehirde olsa hüpletirdim.

Yataktan kalkıp lavaboya girdim. İşimi halledince mutfağa indim. Beria hoca tüm dikkatini yemeğe vermişti. En ufak işte bile suratını hemen ciddiyet kaplıyordu. Beni fark etmemişti. Arkasından gelip onun bana yaptığı gibi yaptım.

"Yardım gerekli mi?"

Birden sıçrayıp arkasını dönünce gülmeden edemedim.

"Y-yok hazırladım zaten. Sen geç, geliyorum."

Bir dakika kekeledi mi o? Yoksa bana mı öyle geldi? Yok bana öyle gelmiştir. Kekelediyse de korktuğu içindir çok normal.

Halledebilirdik | GXG +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin