15. Bölüm "Ölümün gizli acısı." (Düzenlendi.)

7.2K 455 129
                                    

SINIR: 140 OY, 70 YORUM. (Sınır geçildikten sonra yeni bölüm gelecektir!)

[Emre Aydın- Sen Beni Unutamazsın]

"Sorun değil." dedi, derin bir nefes alarak. Halbuki hayır deyişimin kalbine attığı çiziğin acısını kalbimde hissetmiştim.

"Sorun değil, sevdiğim. Ben ikimizin yerine de özlerim bizi."

Başı omzumdaydı ama parmağında parlayan alyans, onun yanlış yerde olduğunu bas bas bağırıyordu. Benim yolum belliydi ama Ilgaz karıştırmıştı yollarını. Ben yanlış yoldum. Bir zamanlar en doğrusuydum ama şimdi çıkmaz sokaktan öte değildim.

"Burada olmanın yanlış olduğunu biliyorsun." dedim, kısıkça. Buraya sonradan gelen ben değilmişim gibi konuştum. Ama gerçeklerin ne olduğunu, nereye ait olduğunu dile getirmeliydim. Dile getireyim ki gitsin, yalnız bıraksın beni. Beni acımla baş başa bıraksın.

"Niye en doğru yer burasıymış gibi geliyor, Hazan?" diye sordu. Sesi bir çocuğun masumiyeti kadar sıcak, onu sarıp sarmalamak isteyecek kadar özlem kokuyordu.

"Eskiden," dedim derin bir nefes alarak. "Eskiden doğruydu. Buraya gelmen yanlış. Burada olmam yanlış. Her şeyimizle yanlışız."

Omzundaki başını kaldırdı. Gözleri gözlerime bakmak için direnirken yere dikili bakışlarımı kaldırmadım. Gözlerine baksaydım eğer ağlardım. O anlardı beni gözlerimden. Gözlerimin içine karışan bin bir duyguyu ondan saklayamazdım.

"Her şey yanlış ama biz tüm yanlışlara rağmen buradayız, Hazan'ım." Bir şey dememe izin vermeden sözlerine devam etti. Ayrıldığımızdan beri dudaklarının kenarlarında biriken sözcükleri ilk defa getirecekmişçesine dolu dolu çıkıyordu sesi.

"Biliyorum, yaptığım ve seni paramparça ettiğim hiçbir anın, hiçbir hatanın telafisi yok. Affetmeni de beklemiyorum. Çünkü sen beni affetsen dahi ben kendimi affedemem. Sevdiğim kadını üzdüm, kırdım, parçaladım..."

Lafını kestim. "Beni öldürdün." dedim. Sesim ölümün soğukluğunu taşıyordu. Ilgaz, artık sevdiğim adam diyemiyordum, beni kendi elleriyle öldürmüştü.

Acıyla gülüşünü işittim. "Kıyamadığım kadını öldürmüşüm ben." Devam etti. "Ama sana yemin ederim ki ne yaptıysam bizim için değil sadece senin için yaptım. Benimle ölme, bensiz yaşayabil diye. Uzaktan uzağa yıllarca severken seni, benim yüzümden sana bir şey olur diye korktum. Hem de sana yeni kavuşmuşken."

Ellerinin yumruk oluşunu izledim. Hayat bana karşı ne acımasızdı. Sevgime bile sahip çıkmama izin vermemişti. Haberim olmadan kaybetmiş, hayatın beni tepetaklak etmesine izin vermiştim.

"Geceleri gözüme uyku girmiyor. Gözlerim tavanda dikili, senden başka hiçbir şey aklıma gelmiyor. Ne ailem, ne bir başkası. Sadece seni hayal ediyorum. Senin gözlerini arıyorum. Bir zamanlar doyasıya izlediğim gözlerini, tavanda arıyorum bir aciz gibi."

"Bu halde olmamızın, ayrılmamızın sebebi sensin. Ben yıllarca seni bekledim. Sadece seni sevdim. Sana kavuştum da. Ama şimdi gelmiş, bana bir şey olmasından korktuğun için ayrıldığını söylüyorsun. Ben seninle tüm zorluklarla baş edebilirdim. Birbirimize sırtımızı dayayıp herkesle savaşabilirdik."

Geldiğimden beri ilk defa gözlerine baktım. Okyanusu içinde taşıyan gözleri, dalgalarını göz pınarlarına yaslamıştı. Dolan gözleri beni nefessiz bırakırken yüzünün her bir kısmında gezdirdim gözlerimi.

"Şimdi bak halimize. Ayrıyız. Acı çekiyorum. Bir an olsun dahi mutlu olamıyorum senin aşkın yüzünden. Yüreğim yanıyor. Senin başkasıyla olmanı izlemek zorundayım bundan sonra. Söylesene şimdi beni bıraktığın için iyi hissediyor musun? Bana bir şey olmasından korktun ama bana  en büyük zararı da sen verdin. Mutlu musun?"

HAZAN VAKTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin