52.

299 24 29
                                    

1 hafta Sonra

Batuhan'dan:

Anıl ile birlikte valizlerimizi hazırlayıp benim arabanın bagajına yerleştirdik. Tatil için yola çıkmadan önce ikimiz de ailelerimiz ile vedalaşıp arabama bindik.

"Araba kullanmayı özlemişim" dedim mutlu bir şekilde ana yolda aracı kullanmaya devam ederken.

Yan koltukta oturup güneş gözlüğünü temizleyen Anıl mırıldandı. "Son zamanlarda o kadar alkol tükettin ayık kafayla şoför koltuğuna oturamadın yani özlemiş olman normal "


Güldüm. "İlla bir yerlerden laf sokacaksın zaten. Benimle uğraşmaya bayılıyorsun değil mi? Hadi itiraf et "


"Bayılıyorum " dedi elini yavaşça vitesin üstünde duran elime sardı.
"Ama sana. Sadece sana bayılıyorum "


Elimi çekme zahmetinde bulunmadan, yüzümde sebepsiz bir gülümseme ile direksiyonda bulunan tek elimle aracı kullanmaya devam ettim.

Gülümsedigimi fark eden Anıl, elimin üstündeki parmaklarıyla elimin üstünü okşamaya başladı.
Yüzümdeki gülümseme büyüdükçe Anıl el temasını daha da arttırıyordu.

"Noldu Batu? Seni güldüren şeyi anlatsana ben de güleyim. İçinde kalmasın "

Başımı olumsuz anlamda sallayıp elimi parmakları arasından çekip direksiyona yerleştirdim.

"İçimden neler geçiyor bir bilsen bir bilsem..."


Kıkırdadı. "İçinden geliyorsa tutup öpsene beni"


Yan tarafımda oturan adamı göz ucuyla süzdükten sonra tekrar odağımı yola verdim.
"Saçmalama takılıyorum öyle"


Kollarını göğsünde birleştirip somurtarak konuştu.

"Duygularıma saygı göstermeni istemiştim ama neyse "

Yol boyunca hiçbir şekilde konuşmamıştı benle. Bayağı bozulmuşa benziyordu. Ben de üstüne gidip modunu iyice düşürmemek için sessiz kaldım.

Ancak yola akşam çıktığımız için daha İzmir'e bile varmadan hava kapkaranlık olmuştu. Saat 01.14dü.

İkimizin de uykusu geldiği ve gece olduğu için dinlenme tesislerinden birine çektim aracı.

"Ben kullanırdım arabayı sen de yan koltuğa geçip uyurdun. Molaya gerek yoktu Batu" dedi Anıl araçtan inerken.

Araçtan çıkıp kilitleme tuşuna bastıktan sonra Anıl in yanında yürümeye başladım.

"Tâbi sen sürseydin de kaza yapsaydık... Beni izlemekten yola odaklanamazsın" dedikten sonra esnedim.

"Zaten saat geç oldu. Yol ikimizi de yordu. Güzel bir uyku çekelim sabah erkenden tekrar yola çıkarız. Öğle olmadan Çeşmede oluruz "


"Haklısın "


Dinlenme tesisine geldiğimizde boş bir pansiyon odası olması için dua ediyorduk içimizden.

Resepsiyondaki görevli bilgisayar ekranından boş odaları kontrol ettikten sonra bana döndü.

"Evet efendim. Boş odalarımız mevcut. " dedikten sonra bana ve Anıl'a baktı.
"Sizin için iki oda ayarlıyorum hemen "

"Hayır " dedim araya girerek. "İkimiz için bir oda yeterli. "

"Tabi efendim, buyrunuz anahtarıniz. Kat 7 , oda 10"

Bir Küçük PoyBat MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin