Poyraz'dan :
Üçüncü dokunulmazlık oyunu da oynanmış ve kazanan Berkay olmuştu. Mutluydum. Aleyna'nın elenmesi için yaptığımız strateji çok iyi ilerliyordu.
Dün de Berkay kazanıp Aleyna'yı potaya sokmuştu. Şimdi de Dora'yi sokacaktı.
Konsey öncesi ben Batuhan ve İsmail ile oturup sohbet ederken yanımıza Berkay gelmişti.
Heyecanlı bir şekilde gelip ben ve Batuhan'ın ortasına oturmuştu.
"Nasılsınız brolar?"
İsmail göz devirdi. "Poyraz ve Batuhan'ın ortasına oturmasaydın daha iyi olabilirdik "
Berkay ile ben gülerken Batuhan'ın yüzü düşmüştü. Berkay'dan haz etmediği için ne zaman yanımıza gelse modu düşüyordu. Geriliyordu.
Daha fazla dayanamayıp merak ettiğim doğruyu sordum ikisine.
"Size ne oldu böyle? Takımlar ilk karıştığında aranız çok iyiydi ama son iki haftadır düşman gibisiniz. Bir problem varsa konuşup çözün. Ben sevgilim ve kardeşimin arasının limoni olmasını görmek istemiyorum. İkiniz de çok değerlisiniz benim için"
Tek kaşını havaya kaldırıp bana baktı Berkay. "Sevgili mi? Siz barıştınız mı?"
"Buna mı takıldın Berkay ?" dedi İsmail öfkeyle bakan gözlerini dikti.
"Hayır da şaşırdım sadece. O kadar olay yaşadınız. Birbirinize girdiniz. Hiçbir şey olmamış gibi ilişkinize devam etmeniz garip geldi sadece "
Güldü Batuhan. Ardından Berkay'in yanından kalkıp benim boşta kalan yanıma oturdu.
"Berkay'a garip geldiyse doğru yoldayız sevgilim. " Başını omzuma koyup gözlerini dinlendirmeye başladı.
Derin bir sessizlik olmuştu. Sessizliği ilk bozan sinsice sırıtıp konuşan İsmail oldu. "Naptınız o gece Batu'yla hadi anlatın ?"
Berkay şaşırarak sordu. "Hangi gece? Naptılar ki ?"
Güldüm. "Batuhan'ın aday olduğu gece kaçamak yapıp ormanda uyuduk da onu diyor İsmail"
İsmail'i bu cevabım tatmin etmemişti. "Ne yani , sadece uyudunuz mu ?"
Omzuma başını yaslamış olan Batuhan İsmail'e utanarak baktı. "İsmail abi, özelimiz o bizim yaaa. Nasıl anlatalım. Tövbe estağfurullah "
İsmail de güldü. "Tamam tamam utanma Batu. Kıpkırmızı oldun. Daha sormayacagim. Zaten sabahki yorgunluğundan gecenin nasıl geçtiğini tahmin etmek zor değil "
Batuhan kaşlarını çatarak İsmail'e baktı. Bende onun kızgın suratını iki elim arasına alıp kendi yüzüme yaklaştırdım. "Bu hırçın kedi hallerine ayrı bayılıyorum" dedikten sonra dudağını öptüm.
"Pü ! Poyraz ben seni o gün de uyardım. Yanımızda öpüşüp durmayın. Bir gün kameraya yakalanacaksiniz. Sonra kasediniz tv8de yayınlanacak. Bizi de yakacaksınız "
İsmail'in bu sözlerine gülmüştüm. "Sevgilimi öpmek için yer , zaman, mekan, kişiler ile ilgilenmiyorum İsmailciğim. O kadar ayrı kaldık bırak da doyasıya öpeyim sevgilimi. Bundan sonra bu manzarayı daha çok göreceksiniz. Alışın derim " diyip tekrardan öptüm.
Berkay gülerek mırıldandı. "Tabi zamanınız kalırsa "
Kaşlarımı çatarak Berkay'a döndüm. "Ne demek zamanınız kalırsa?"
