21.

782 51 87
                                    

Batuhan'dan :

"Buradaki mal ben mi oluyorum?"

Sorduğum soruya gülmüştü Poyraz. "Bilmem, birilerinin seni yediğini düşünüyorsan evet, o mal sen oluyorsun"

"Yine seviye yerlerde, yazık" dedikten sonra yanından ayrılacakken kolumdan tutup çekiştirdi beni.


"Oyun bittikten sonra acilen çalılıklara gel konuşmamız gereken bir konu var Batu" dedi kulağıma doğru hafifçe eğilerek.

Kolumu ondan kurtarıp gözlerinin içine baktım. "Benim seninle konuşacak hiçbir şeyim yok. Gelmeyeceğim, boşuna bekleme"

Sinsice sırıttı. "Birleşme partisinde gelmezsen kucağıma alıp götürürüm derken ciddiydim. Şu an yine aynısını söylüyorum. Gelmezsen kucağıma alıp götüreceğim seni, sonra ağlama sızlama olmasın"

O kadar kişinin arasında böyle bir şeye kalkışmayacağını çok iyi bildiğim için içim rahatti, umursamadım. Beni son yaşadığımız tartışmada çok kırmıştı. Hangi yüzle ayağına kadar çağırabiliyordu anlamıyordum.

Bençe gittiğimde İsmail abi'ye az önce Poyraz'a ne demek istediğini ve amacını sordum.

"Önemli bir şey yok Batu boşver. Sadece ilgilenmesi gereken asıl şey benim moodumu sikmek değil. Onu anlasin istedim. "

"Hiç öyle gözükmüyordu İsmail abi. Lütfen beni onunla karşı karşıya bırakacak şeyler söyleme. Senin yüzünden benimle konuşmak istedi. "dedim ciddi bir ses tonuyla.

Güldü. Ama bu gülüşü keyiften çok sinir doluydu. "İstediğin şey bu değil mi zaten? Benim sayemde barışma ihtimalin olacak. Umarım bu sefer sahip çıkar sevgilisine "

Kaşlarım çatılmıştı. "Sahip çıkmak ? Benim sahip çıkılmaya ihtiyacım mı var İsmail abi? Ayrıca barışmak da istemiyorum "

Güldü. "Sen onu gel külahıma anlat. İyi o zaman yani istediğin şey ayrılmak öyle değil mi? Dürüst ol Batu"

Yutkundum. Bir şey diyemedim. Bu sessizliğimin üzerine İsmail abi konuştu. "Bende öyle tahmin etmiştim Batu ama senin için çok üzülüyorum. Çocuk afedersin ama ağzına sıçtı, sen ayrılmaya cesaret bile edemiyorsun. Mustekah sana!"


Ardından omuz atıp yanımdan geçti. Sağolsun moralimi sikip atmıştı İsmail abi. Tüm oyun boyunca modu düşük bir şekilde yarışmıştım.

Kızlar sağolsun benim moodumu yerine getirmek için sohbet etmeye çalıştılar ancak Berkay'in bençte benden çok uzak oturup pek muhatap olmaması garip gelmişti.
Oysa adada gayet iyi anlaşıyorduk.
Acaba Poyraz mı uyardı diye düşündüm ama imkanı yoktu. Çünkü oyunun başından beri Berkay bençten hiç kalkmadı, Poyraz ile bir araya gelmediler.


Oyun bittikten sonra ödülü kaybettiğimiz için bençte tüm takım üzgün bir şekilde oturuyorduk. İsmail abi ile de atıştığım için sohbet edecek kimsem yoktu doğru düzgün.

Kafamı yan bençe çevirdiğimde Poyraz'ın olmadığını fark edince rahatlamıştım. Ki bu rahatlık çok kısa sürdü.

Çünkü bençin arkasından gelen bir ıslık sesi duydum. Kafamı o tarafa çevirdiğimde Poyraz'ın eliyle gel işareti yaptığını gördüm. Fakat omuz silkip tekrardan önüme döndüm. Muhatap olmak istemiyordum.


Ancak 2 dakika kadar sonra oturduğum bençin arkasında bir hareketlilik hissettim. Tam kafamı yana çevirecektim ki Poyraz'ın yüzü ile karşılaştım. Ellerini bençe desteklemiş yüzünü de yüzüme doğru yaklaştırmıştı.

Ne yapmaya çalışıyordu bu adam?

Burnunu tişörtümun açıkta kalan omuz kısmına sürttüğünü farkettiğimde kafamı yavaşça ona doğru çevirdim. "Poyraz beni rahat bırakır mısın gelmeyeceğim dedim sana. Ayrıca bana temas etmeyi bırak "

Bençe dayadığı kollarını yavaşça belime doladığında kulağıma doğru fısıldadı. "Ama ben sana dokunmadan duramıyorum, onu ne yapacağız ?"

Aleynaların bizi görüp acun medyaya şikayet edebilme olasılığını düşünüp bana sarılan bedene dirsek attım.
"Poyraz bir git ya! Yakalanacağız. Dibime kadar girmişsin. Gelmeyeceğim dedim sana. "

Başını iki yana salladı sevimli bir şekilde. "Olmaz seni almadan gitmeyecegim. "

"İyi o zaman gel bençe otur tam olsun.  Çünkü ben gelmeyeceğim, kararlıyım"


Sanki bu teklifi bekliyormuş gibi sevinçle yanıma oturdu bençte. Aleynalar Poyraz'a şok olmuş bakışlarla bakıyorlardı.

Kalaycıoğlu merakla sordu. "Senin burada ne işin var Poyraz? Gider mısın?"


Başını iki yana salladı Poyraz. "Olmaz gidemem. Sonuçta en yakın arkadaşım Berkay burada onun yanına geldim. Seni de ilgilendirmiyor samimiyetsiz"


İsmail abi güldü. "İyi de o kadar neden Berkay'in yanında değil de Batuhan'ın yanında oturuyorsun ?"


İsmail abi sırf Poyraz'a kızgın diye bizi ele verecek diye ödüm kopuyordu. Poyraz'ın vereceği cevabı beklemeden yerimden kalkıp gönüllüler bençine gidip oturdum.

Bençe oturduğumu gören Ayşe şaşkınlıkla bana baktı. "Ooo enişte hoşgeldin de bu işte bir terslik var sanki" dedi gülerek.



Dora da her zamanki gevrek gülüşünü takinip Ayşe'ye seslendi. "Ayşeciğim bunların hangi işi normal ki? Normal olsalar ıssız bir adada aşk yaşamazlardı"



Dora'nin bu lafına gülmüştüm. "En azından bir ilişki yaşayacak kadar cesarete sahibiz. Keşke sende İsmail abi'ye platonik olmak yerine açılmayı deneseydin "


Gülerek söylediğim bu sözler Dora'nin suratının düşmesine sebep olmuştu. "Ayıp ediyorsun BatuBoy"


"Asıl ayıbı  ilk günden beri yapan sizsiniz. " dedikten sonra bençte ayaklandım.

Ancak ayaklanır ayaklanmaz kendimi Poyraz'ın kucağında buldum.
Resmen bençten ayağa kalkmamı beklemişti. Kalkar kalkmaz da üst bacaklarımdan tutup havaya kaldırmıştı.

Ödüm kopmuştu. "Poyraz napiyorsun bırak beni!" diye bağırdım.


Güldü Poyraz. "Bizim bençe oturursan  bende böyle kaldırırım. " dedi yüksek sesli bir şekilde. Diğerlerinin özellikle duymasını sağladı ki bu kucağa kaldırma olayını çakmamalari için. Ki beklediği gibi de oldu.

Ayşe ve Dora oh olsun aferin Poyraz tezahüratları yapıyordu.


Poyraz öyle sıkı tutuyordu ki aşağı inmem imkansızdı. Sonunda pes edip kulağına doğru eğildim. "Tamam geliyorum Allah'ın cezası, indir beni"


Keyifle sırıtıp hemen indirdi kucağından. Ardından saçıma ellerini attı. "Ha şöyle uslu çocuk ol bakalım. 5 dakika sonra arkada bekliyorum. Gelmezsen ne yapacağımı az önce deneyimlemiş oldun. O yüzden beni ekmek gibi bir hata yapacağını sanmıyorum "

Bir Küçük PoyBat MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin